DİYARBAKIR - Limak Holding, Diyarbakır’daki şehir hastanesinin inşaatını durdurarak, ekonomik kriz nedeniyle ihalenin bedelinin yükseltilmesini istedi.
Diyarbakır’da yapılması planlanan Kayapınar Şehir Hastanesi inşaatı, ekonomik kriz nedeniyle durduruldu. Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Talaytepe mevkinde 493 dönümlük bir alan üzerinde yapımına başlanan ve 1 milyar 93 milyon 312 bin TL’ye ihale edilen hastanenin yapımına başlandı. Geçtiğimiz aylarda AKP’lilerin katılımıyla temel atma töreni yapılması planlanan ancak her defasında ertelenen şehir hastanesinin ihalesi, hükümetin verdiği kamu ihaleleri nedeniyle muhalefet tarafından “Beşli çete” olarak nitelendirilen ve arasında bulunan Limak Holding’in sahibi ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) Başkanı olan Nihat Özdemir’e verildi.
İhale tarihi ile aradan geçen süre içinde enflasyon ve dövizdeki yükselmenin artan maliyeti nedeniyle Özdemir, ihale bedelinin revize edilmesi için yeniden yapılandırma istediği ve işi yavaşlattığı belirtildi. Limak’ın AKP-MHP’nin Kamu İhale Sözleşmelerinde yaptığı “ek fiyat farkı veya sözleşmelerin feshine” yönelik düzenlemeden faydalanmak istediği kaydedildi. Limak’ın 8 Nisan 2021’de yapılan düzenlemeyle müteahhitlerin yüzde 15’i tamamlanmamış kamu inşaatlarına tanınan “Tasfiye Yasası”ndan faydalanarak, oluşan fiyat farkının giderilmesi için yeniden ihale yapılması yönündeki düzenlemeden faydalanmak istediği, inşaatı bu nedenle durdurduğu öğrenildi.
İş makinalarının kontak kapatıldığı inşaat çalışmalarında, iş makinesi operatörleri ile hafriyat kamyonları şoförlerinin ikinci bir çağrıya kadar ücretsiz izne gönderildiği iddia edildi. Proje alanındaki durgunluk ve çalışmayı sürdüren sınırlı sayıdaki işçilerin bu yöndeki sorulara yanıtlanmasından kaçınması inşaatın durdurulması iddialarına güçlendirdi.
‘DAHA FAZLA PARA İSTİYORLAR’
Şehir hastanelerinin sağlığa değil, ranta hizmet edeceğini dile getiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, inşaatın durdurulmasını “Bu ekonomik dalgalanma onların rant alanını daralttı ki, karlarından azalttı ki bunlar daha fazla para istiyorlar” sözleriyle değerlendirdi.
BİR KATRİLYON 93 TRİLYON YETMEDİ
İktidarın yüksek maliyetlerle her bir proje için ayırdığı parayla her bir kente yaklaşık 10 hastane yapabileceğini ifade eden Güldiken, şirketlerin AKP döneminden bu yana servetlerine servet kattıklarını belirtti. Yaşanan ekonomik krizin derinleşmesi sonrası projelerin durmasından sonra iktidarın müteahhitlere yeni yasa çıkardığını vurgulayan Güldiken, “Belli ki krizden sona bu eski parayla bir katrilyon 93 trilyon proje parası bunlara yetmedi. Bu ekonomik dalgalanma onların rant alanını daralttı ki, karlarından azalttı ki bunlar daha fazla para istiyorlar. Bu ülkede inşaat sektöründen çok fazla anlamayan birisi bile bu parayla çok büyük hastaneler açabilirdi. Limak’a verilen arazi devlet arazisidir. Verilen arazi bir bağış gibidir. Hazine dediğimiz ya da projede belirtilen tutar vatandaşın cebinden çıkacak” ifadelerini kullandı.
‘EFSANE OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILIYOR’
Şehir Hastaneleri projelerinin sağlık sorunlarını çözemeyeceğini kaydeden Güldiken, “AKP 2002 yılında iktidara gelirken, ‘Biz hastanelerin önünde muayene fişi almak için oluşan kuyruklarına son vereceğiz’ dediler. Evet, pratikte fiş alma kuyruğuna son verdiler, ancak randevu sistemindeki kuyrukları arttırdılar. Artık sanal kuyruklar var. İnsanlar bir ay hatta iki ay randevu alamıyorlar. İnsanlar bir MR çekecek diye iki ay sonrasına randevu veriyorlar. İnsanlar uzak günlere randevu alıyorken bu hükümet geldi bize şehir hastanesi efsanesi oluşturmaya çalışıyor” diye konuştu.
‘BUNLARIN BERABER YEDİĞİ ANLAŞILDI’
İktidarın ihaleyi vereceği şirketi önceden belirlediğini, hatta iktidarın projedeki tutarı proje sahibiyle beraber bölüştüklerini vurgulayan Güldiken,“Ne hikmetse yaklaşık 7 ila 8 yıldır bu şirketlerden hiç ihale kaçmıyor. Projeler hep bu dört ve beş şirket arasında dönüp dolaşıyor. Bu ülkede sadece bunlar mı bu projeleri hayata geçirebilecek beceriye sahipler? Anlaşıldı ki bunlar beraber yiyorlar. Amaçları halkın sağlığı değil. Bizler her zaman hastanelerde, her sağlık çalışanına, her hekime düşen hasta sayısını azaltın diyorduk. Bunu azaltmanın yolu da sağlık çalışanı sayısının arttırılmasıdır. Bu ülkede son iki yılda 2 binden fazla hekim, çalışma koşullarının kötü olmasından kaynaklı göç etmek zorunda kaldı. Hemşireler, sağlık memurları bu ülkeden kaçıyor. Bu kentte var olan sağlık kurumlarının iyileştirilmesi, modernize edilmesi durduruldu. Nedeni de tüm harcamaların şehir hastanelerine yapılıyor olması. Durdurulan projeyle halkın sağlığa erişimi de engellenmiş olacak. Aile hekimleri bugün geçinemiyorlar neredeyse. İktidarın yaptığı bu hastane projelerine peşkeş çekmemeliyiz” şeklinde konuştu.
MA / Ergin Çağlar