ANKARA - Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Genel Sekreteri Serkar Ertuğrul, Soma Katliamı'nın kaza olmadığını belirterek, yargılamada sorumlularının ödüllendirildiğini söyledi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM), Soma Katliamı'nın yıl dönümüne ilişkin basın toplantısı düzenledi. ESM Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda salona “Soma’yı Ermenek’i unutma” pankartı asıldı.
ESM Genel Sekreteri Serkar Ertuğrul, 301 madencinin ölümünden sorumlu olanların patronlar ve işveren olduğu halde iş yeri temsilcilerinin göstermelik cezalarla ödüllendirildiğini ifade etti.
MÜHENDİSLER SORUMLU TUTULDU
Ertuğrul, patron Can Gürkan'ın 301 madencinin her biri için 8 gün hapis cezası aldığını hatırlatarak, “Sorumlu müdür dâhil şirketin yönetim kurulundaki herkes beraat etmiş, sahanın şirket tarafından işletilmesine onay veren, iş güvenliğini hiçe sayarak üretim yapılmasına göz yuman kamu görevlilerinin hiçbiri bu davadan yargılanmamıştır. Fakat görev, yetki ve sorumluluklarında rödovanslı sahanın iş sağlığı ve güvenliğinden sorumluluğu bulunmayan, sadece üretim ve kaliteyi takip etmekle görevlendirilmiş Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Kontrol Mühendisleri günah keçisi ilan edilmiş ve mahkeme tarafından ağır cezalara çarptırılmışlardır” diye konuştu.
İŞ CİNAYETLERİNİN ASIL NEDENİ ÖZELLEŞTİRME
İş cinayetlerinin nedeni olarak özelleştirme, taşeronlaşma, rödovans gibi yanlış uygulamaları gösteren Ertuğrul, “Kamu madenciliğinin alanı daraltılmaya devam ediliyor. Gerekli şartlara ve teknik altyapıya sahip olmayan özel firmalar üretim zorlaması ve kar hırsı ile yeni Soma facialarına davetiye çıkarmaya devam ediyor. Özelleştirmelerin getirdiği yıkıcı sonuçlar, Soma katliamında can kayıpları olarak karşımıza çıkarken, özellikle enerji sektöründe ise son bir yılda karşılaşılan elektrik zamları ile kendini göstermektedir” ifadelerini kullandı.
‘EMEK SÖMÜRÜSÜ YÖNETME BİÇİMİNİ ALDI’
KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik ise şunları ifade etti: "Türkiye'de emek sömürüsü bir yönetim biçimi halini aldı. İnsan hayatını önemsemeyen, gereken önlemleri almayarak bu iktidarın kendisi bu iş cinayetlerine neden oluyor. Katliamın sorumluları iktidar tarafından korundu. İktidar katliama yönelik eylemleri zor kullanarak bastırdı. İşverenleri korumaya yönelik verilen kararları tanımıyoruz. Buna karşı hem hukuksal hem pratik olarak mücadele edeceğiz."
MANİSA
Soma Emek ve Demokrasi Güçleri de, Soma katliamının 8'inci yıldönümüne ilişkin Soma Öğretmenevi önünde bir araya gelerek, Madenci Anıtına kadar yürüyüş düzenledi. "Karanlık günlere adalet mücadelemiz ile gelecek" pankartının açıldığı yürüyüşte sık sık "Soma'nın ateşi katilleri yakacak", "Avukatlar dışarı katiller içeri" ve "Soma'nın hesabı sorulacak" sloganları atıldı.
Madenci yakını Özgür Yıldırım, 8 yıldır adalet aradıklarını aktardı. Dosyaya bakan hakim ve Yargıtay üyelerinin görevden alındığını aktaran Yıldırım, "Dava avukatlarını cezaevlerine atsalar da adalet arıyoruz. Katliamda sorumluluğu bulunan denetçiler başka madenlerde denetim yapmaya devam edecek. Hiç bir işin doğasında ölüm yoktur. Bütün bunlar bize olası kasıttan ceza verirseniz maden işletecek kimseyi bulamazsınız diyen Can Gürkan'ın sırtının sıvazlanmasıdır" dedi.
KOZAĞAÇLI VE ATALAY'IN MESAJLARI OKUNDU
Ardından dava avukatlarından ve Gezi Davası’ndan tutuklanan Can Atalay ve tutuklu avukat Selçuk Kozağaçlı'nın mesajları okundu. Atalay'ın mesajında, "İşçilerin itirazlarına kulak tıkayan rezillik katliamı gördü ve sustu. Tek silahımız hafızamız ve kararlığımızdır. Dava sürecinde bin bir türlü rezillik de yaşandı. Bu AKP dönemi sisteminin işçi canını hiçe sayması değil de nedir? Mücadelemiz işçiler ölüme gönderilmesin, çocuklarımız karanlığa gömülmesin diyedir. Soma'da adalete engel olanlar ve sorumlular yargılanacak" ifadeleri yer aldı.
Selçuk Kozağaçlı'nın mesajında ise, "Bizi terbiye etmeye çalışıyorlar. Dava başladığında lise öğrencisi olanlar davanın avukatlığını yapıyor. Bizi bitiremezler, biz halkız. Soma davası işçi sınıfının adalet mücadelesidir. Sevdiklerimizi geri getiremesek bile hesaplarını soracağız" denildi.
Çorlu tren kazasında oğlunu kaybeden Mısra Öz, ile Sakarya Hendek'te bir fabrikada yaşanan patlamada babasını kaybeden Mervenur Yılmaz da birer konuşma yaparak sorumluların yargılanmasını istedi.
ANTALYA
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Soma katliamında hayatını kaybeden 301 madenciyi andı. Attalos Heykeli önünde toplanan yüzlerce kişi ellerindeki karanfilleri iş cinayetlerinde hayatını kaybedenler adına meydana karanfil bıraktı.
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı DİSK Akdeniz Bölgesi Temsilcisi Vedat Küçük yaptı. Soma'yı unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını dile getiren Küçük, "Soma’nın hesabını er ya da geç soracak, bu vahşi sermaye düzenine mutlaka son vereceğiz. Bu ülkede çalışırken ölmeyeceğimiz, insanca çalışacağımız, insanca yaşayacağımız yeni bir toplumsal düzeni mutlaka kuracağız!
Unutmayacağız, unutturmayacağız, affetmeyeceğiz! Bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da bu katliamın takipçisi olacak, Soma’nın hesabını sormak için mücadeleye devam edeceğiz" dedi.
İZMİR
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Soma katliamının yıl dönümüne ilişkin İzmir Mimarlar Odası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “13 Mayıs 2014 unutmadık unutmayacağız” pankartları açılırken, “Örgütlü işçi sınıfı hesap soracak”, “Adalet örgütlü emekçilerle gelecek” dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık, “Kurutuluş yok ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Soma’yı unutmadık unutmayacağız” sloganları atıldı.
Basın açıklamasını Emek ve Demokrasi Güçleri adına Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Necip Vardal okudu. Soma katliamı üzerinden 8 yılın geçtiğini hatırlatan Vardal, “Göçüğün altından tek bir kişi çıkarılamadı: Adalet sekiz yıldan beri hala o göçüğün altında” dedi.
Gezi’den Soma’ya gelişen hak mücadelesinin, yurttaşlık bilinci, kölece çalışma ve insanlık dışı yaşama koşullarına, taşeronluk sistemine karşı yükselen itiraz olduğuna dikkati çeken Vardal, “Onların anısının, emeğinin ve mücadelesinin yaşatılması için Gezi’nin açtığı yoldan, insan onuruna yaraşır çalışma koşulları ve ücret, iş güvencesi, laik, demokratik, barış içinde, insanca yaşadığımız bir ülke için kararlıkla yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Basın açıklamasının Ardından İzmir Mimarlar Odası’nda Soma'yı anlatan belgesel gösterimi ve müzik etkinliği gerçekleşti.