ANKARA - Ankara’da “Beyaz Miting” düzenleyen sağlık emekçileri, “Buradayız, gitmiyoruz” mesajı verdi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve sağlık meslek örgütleri öncülüğünde, “Emek bizim söz bizim sağlık hepimizin” şiarıyla Ankara Anıtpark’ta “Beyaz Miting” düzenlendi. Mitinge Diyarbakır, Mardin, Van gibi kentleri başla olmak üzere ülkenin dört bir yanından binlerce sağlık emekçisi katıldı. Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri, Halkevleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Alınteri, Tüketici Hakları Derneği, İlmek Kadın Dayanışması temsilcileri ve demokratik kitle örgütleri de mitinge katıldı.
KÜRTÇE VE TÜRKÇE DÖVİZLER
Sağlıkçılar, Türkçe ve Kürtçe “Emek bizim söz bizim sağlık hepimizin”, “5 dakikada hasta bakılamaz”, “Sağlıklı bir gelecek elimizde”, “Eşit, parasız, anadilde sağlık”, “Yaşamak yaşatmak istiyoruz”, ve “Kadınlar sağlığın toplumsal gaspına son verecek” yazılı pankart ve dövizler taşıdı.
Miting, yaşamını yitiren sağlık emekçileri ve hekimler anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.
BAKAN KOCA’YA TEPKİ
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sağlık politikalarına yönelik de alandan sık sık “Yeter Fahrettin sen bizi mahvettin” ve “Yeter Fahrettin sağlığı mahvettin” sloganları yükseldi. Sağlık çalışanları, sağlık alanındaki sermaye politikalarını, “Yaşamak, Yaşatmak İstiyoruz” sloganlarıyla tepki gösterdi.
Sağlık örgütlerinin ortak metninin okunmasının ardından konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Emek bizim, söz bizim” şiarıyla aylardır emeği değersizleştirenlere karşı alanlarda olduklarını belirtti. “Bugün bir kez daha seslerimizi ve inancımızı birbirine katıyoruz” diyen Fincancı, “Savaşlara, adaletsizliğe, açlığa, yoksulluğa, yaşamlarımızı tüketenlere karşı, karları uğruna çarkları durdurmayanlara, işçi sınıfını yok sayanlara karşı yan yanayız” dedi.
'DÜŞMANLAŞTIRANLARA KARŞI BURADAYIZ’
Hayatını kaybeden sağlık emekçilerini anan Fincancı, “Bizi düşmanlaştıranlara ve kölelik koşullarını dayatanlara karşı buradayız” vurgusu yaptı. Fincancı, “Sivas’da katledilen meslektaşımız Behçet Aysan’ın dediği gibi ‘Bizim de günlerimiz olacak. Güle değecek kuşların kanadı ve kuşlar sırtlarında gül taşıyacak.’ Kardeşlerim koşar adım moraran beyazla zincirlerimizle yaralarımızla ırmakların geçilecek, fırtınaların dinecek bir yanı var” diye kaydetti.
ANADİLDE EĞİTİM VURGUSU
TTB TÖK ve SES öğrenci komisyonu üyesi Esma Eylem Dede, “Bizler sağlık öğrencileri olarak mücadeleyi fakülte sıralarından örmeyi ve dayanışmayı büyütmeyi hedefliyoruz” dedi. “Nitelikli, toplumsal cinsiyet eşitlikçi, parasız bilimsel, anadilinde eğitim ve sağlık hakkını savunmak” amacıyla bir araya geldiklerini belirten Dede, “Bize ‘giderlerse gitsin’ diyenler duysun; Gidecek olanlar bizler değil sizsiniz. Buradaydık, buradayız gitmiyoruz” ifadelerini kullandı.
AİLE HEKİMLERİNİN SORUNLARI
Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS) Başkanı Can Kirişçi, birinci basamağı tek başına sırtlayan Aile Hekimliği çalışanlarının pek çok sorun, haksızlık ve hukuksuzlukla karşı karşıya kaldığına dikkat çekti. Kirişçi, “Başından beri sorunlarımızı dile getiriyor, çözüm istiyoruz. Sahadan uzak ve yapılması mümkün olmayan yeni ve gerçekçi olmayan fikirler yerine sahayı dinleyerek uygulanabilir, bilimsel ve tıbbi gereklere uygun çözümler için mücadele ediyoruz. Ne duyan var ne bakan. Çözüm yerine sorunların, angarya ve baskının, tükenmişlik ve şiddetin artmasına neden olan ceza yönetmelikleri, gestapo komisyonları çıkarıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Sağlıkta şiddeti engellemek için etkin, caydırıcı, yasa ve önlemler istedik değişen bir şey yok” diyen Kirişçi, şunları söyledi: “Sağlıkta değişen bir şey yok, bizde de değişen bir şey yok. Taleplerimiz yerine getirilinceye kadar devam ediyoruz, susmuyoruz, korkmuyoruz, vazgeçmiyoruz.”
EK GÖSTERGE TALEBİ
Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam Sen) Genel Başkanı Ahmet Keleş, sağlık sınıfı ve sağlık alanında görev yapmalarına rağmen Sağlık Bakanlığı’nda olmadıkları gerekçesiyle sağlık çalışanlarına yapılan hiçbir iyileştirme uygulamalarından faydalandırılmadıklarını söyledi. Keleş, “Veteriner Sağlık sınıfı çalışanları olarak haklarımızı koruyan ve geliştiren adil bir ek gösterge düzenlemesi istiyoruz” çağrısı yaptı.
SÜRELİ VE SÜRESİZ GREV UYARISI
Pandemi ile birlikte sağlık emekçilerinin haklarının görmezden gelindiğini söyleyen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
(SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey, iktidarın tercihini her zaman sermayeden yana kullandığını ifade etti. Atabey, “Bu yüzden tüm toplumsal kesimler gibi bizler de artık geçinemiyoruz. Koruyucu sağlık hizmetlerinden daha çok tedavi edici sağlık hizmetlerinin sunulduğu, kışkırtılmış sağlık talebi yaratan bu sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmetine ulaşma ve alma hakkını elinden almaktadır” diye konuştu.
Sağlığa erişimin zorlaştığını ve katkı-katılım paylarıyla ekonomik krizin derinleştiği ifade eden Atabey, bu nedenlerden kaynaklı halkın cebinden giderek daha fazla para çıktığını söyledi. Atabey, “Haklarımız verilmediği taktirde iş yerlerinde sandıklar kurarak süreli ve süresiz grevleri, Sağlık bakanlığı önüne çadır kurma dahil seçenekleri oylayacağız. İş yerlerinde emekçiler neye karar verirse biz örgütler olarak mücadelemize o yönlü devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
'EMEKÇİLER ÖLÜME MAHKUM EDİLDİ'
KHK’yle ihraç edilen sağlıkçı Aslıhan Han, iktidarın 15 Temmuz askeri kalkışmayı fırsata çevirdiğini dile getirdi. Han, şunları söyledi: “İktidar hukuk sistemini adeta OHAL ve KHK ile yönetilen rejime evriltti. OHAL döneminde gece yarıları çıkarılan 32 KHK ile 134 bin 207 kişi savunma hakkı bile tanınmadan ihraç edildi. Emekçiler ölüme mahkum edildi. Yaşamını yitiren, hayatları kararan her bir kişinin vebali bu hükümetin boynundadır. Peşini asla bırakmayacağız.”
DİSK: BİZ DE VARIZ
Dev-Sağlık İş adına söz alan DİSK Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Bolat ise, “Kamu hastanelerindeki sağlık işçileri olarak emeğimizin karşılığını istiyor, sağlık hizmetinde ‘biz de varız’ diyoruz. Bizler sağlık işçileri olarak yok sayılmak, görmezden gelinmek istemiyoruz. Hastanelerimizin güvenliğinde, laboratuvarlara götürülen kanlarda, sterilize edilen ameliyathanelerde, temizlenen hasta odalarında, hastalarımızın bakımında, acillere hasta taşıyan ambulansların direksiyonlarında, hastanedeki tüm cihazların teknik bakımında, hasta kayıtlarında, çekilen tomografilerde sağlık işçilerinin emeği var. Bu nedenle, sağlık emekçileri arasında çalışma barışını bozan, sağlık işçilerini yok sayan uygulamaları kabul etmiyoruz.”
Miting, Kardeş Türküler’in sahne almasıyla son buldu.