DİYARBAKIR - Çınar ilçesine bağlı Xanika Jêr mahallesinde, yakıt zamları sonrası biçerdöver hasat ücretlerinin katlanması nedeniyle ekinler yerde kaldı.
Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz, her alanda etkisini gösteriyor. Özellikle mazot ve gübre fiyatlarına gelen fahiş zamlar ile birlikte çiftçiler, ekinlerini kaldıramayacak duruma geldi. Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Xanika Jêr Mahallesi’nde biçerdöver sahipleri ile çiftçiler arasındaki fiyat anlaşmazlığı nedeniyle ekinlerin hasadı yapılamıyor. Biçerdöverciler, geçen yıl 315 TL olan bir konteyner için bu sene bin 200 TL ücret talep ederken, çiftçiler ise konteyner başına belirlenen ücretlerin düşürülmesini istiyor. Taraflar arasındaki anlaşmazlık sürerken, biçerdöver sahipleri ile çiftçiler, sorunun asıl kaynağının her gün zam yapan yöneticiler olduğunu söyledi.
‘ZAMANI GELDİ AMA BİÇEMİYORUZ’
Mahallede biçerdöver sahibi olan Vecdi Akdağ, kendisiyle birlikte Xanika Jêr Mahallesi’nde toplam 17 biçerdöver olduğunu, mazot ve biçerdöver parçalarına gelen fahiş zamlarla birlikte çiftçilere verdikleri fiyatların kabul edilmediğini, çiftçilerin ise verdiği fiyatların kendilerini kurtarmadığını söyledi. Akdağ, “Tarlaların biçim zamanı gelmesine rağmen, biçemiyoruz. Böyle devam etmesi halinde çiftçilerin emeği boşa gitmiş olacak. Geçen sene mazotun litresini 5 TL’den alıyorduk, bu sene 25 TL olmuş. Bizim de ona göre fiyatı 5 kat arttırmamız gerekiyor. Biz bunu yapınca, bu sefer çiftçi zor durumda kalıyor” diye konuştu.
BİÇİLMEZSE UN FİYATI KATLANACAK
Zamların sadece mazot ve gübreye değil her şeye geldiğini aktaran Akdağ, biçerdöver için ödedikleri yıllık kasko fiyatının 52 bin TL olduğunu, yine biçerdöverin ana parçasının son bir yıl içerisinde 52 bin TL’den 120 bin TL’ye çıktığını söyledi. Akdağ, “Biz de mecburen bu pahalılıklara göre fiyat koymalıyız. Çiftçiler topraklarını elle de işleyemeyeceklerine göre mecbur biçer döver makinası kiralayacaklar. Biz aldatılmayı istemiyoruz. Eğer böyle giderse şehir halkı aç kalır, şehrin buğdayı ve yiyeceği buradan gidiyor. Bu tarlalar biçilmezse, şuan ki fiyatı 400 TL olan bir çuval un fiyatı 700 TL’ye çıkar” şeklinde ifadeler kullandı.
KONTEYNER BAŞI 1200 TL
Kriz etkisinin mevcut haliyle devam etmesi durumunda varlıklarının tümünü satmak zorunda kalacaklarını belirten Akdağ, “Devlet bize yardımcı olmuyor ve işimizi zorlaştırıyor. Geçen yıl hasatta bir konteyner 315 TL iken, bu sene bin 200 TL’den aşağısı kurtarmıyor. Hiçbir çiftçi bunu kabul etmiyor. Mazot desteği olsaydı, maliyetlerimiz 300-400 TL’ye düşerdi, o zaman da çiftçide biz de rahatlardık. İktidar destek adı altında 1 verip, 4 alıyor. Bu sistem zenginlere çalışıyor, işçi ve çiftçilere değil” dedi.
‘DESTEK ÇALIŞMASI YAPMALI’
Aynı köyde çiftçilik yapan Aziz Adli ise, biçerdöver sahiplerinin verdiği fiyatların kendilerini kurtarmadığını, mazotun bir yıl içerisinden 6 TL’den 24 TL’ye, gübre tonunun ise, bin 800 TL’den 8 bin TL civarına çıktığına dikkat çekti. Adli, “Çiftçinin belini büktüler. Bu sene 90 dönüm mercimek, 140 dönüm arpa ektim, ama nasıl kaldıracağımı bilmiyorum. Yaz yağmurları da geç yağdı. Bu yıl kuraklık da var, ondan dolayı ziraatın gelip tarlaları gezip hasar ve destek çalışması yapması lazım” diye belirtti.
‘ÇİFTÇİLİK ÖLMÜŞ’
Adli, başta elektrik olmak üzere her şeye günlük gelen zamların bir zincirin halkası gibi tüm alanları etkilediğini de kaydederek, “Elektrik yüzde 120 zamlanmış. Bu durum bir zincirin halkası gibi hayvancılık yapanı, süt ve yoğurdu tüketen tüketiciyi de etkiliyor. Saman ve arpa fiyatları da çok artmış, arpa geçen sene bin 700 iken, şimdi 6 bin olmuş. İki yıldır bu pahalılıktan dolayı çiftçilik ölmüş ve böyle devam ederse bu işi yapamayız” dedi.
‘ÇÖZÜM İKTİDARIN DEĞİŞMESİ’
Biçerdövercilerin, masraf yükünün altından kalkamadığını, çiftçinin de bu durumdan kaynaklı toprağını biçtiremediğini kaydeden Adli, “Bu durum yine mahsulün fiyatını yükseltiyor ve yine bir zincirleme ekonomik kriz söz konusu. İktidarın ziraat politikası yanlış,. Bu devletin eksikliği ve sorunudur. Destekler çare değil; ziraat devletin verdiği sadaka tarzındaki desteklerle yürütülemez. Bugün çiftçiye büyük motorlar ve araçlar kazandırdıklarını söylüyorlar. Eğer bu makineler işlemeyecekse, kapının önünde öylece duracaksa, neye yarar? Biz çiftçiler olarak elektrik faturalarının indirimli olmasını, mazotun vergisiz çiftçiye verilmesini istiyoruz. Tıpkı lüks yat ve uçaklara verildiği gibi. Artık yeter. 20 yıl oldu; iktidar halen daha duruyor. Biz çiftçiler olarak, çözümü iktidarın değişmesinde buluyoruz.”
NAKLİYECİLER DE SORUN YAŞIYOR
Nakliyeciler de, çiftçinin hasadını farklı bölgelere satmak için götürüyor. 33 yıldır nakliyatçılık yapan Faysal Baran, “Biz en çok mazotta sıkıntı çekiyoruz. Çiftçilik çok zor bir hal almış. Gübresinden tutun hayvanın ilacına kadar; her şey kat be kat artmış. Biz artık hiçbir şey yapamayacak hale geldik. Geçen sene bu zamanlarda işe başlamıştım. Elimde eski bir kamyonet vardı ve onunla yiyecekleri Erzurum, Malatya’ya götürüyordum ama bu sene yapabileceğimi düşünmüyorum. Buradan Kars’a gidiş geliş 450 litre mazot yakıyor, bu da 9-10 bin TL ediyor. Kamyonun masrafı da çoktur. Sigortasıdır, muayenesidir odur budur. Ben bu şekilde artık kamyoneti kullanamam. Satacağım. Bu durumun sorumlusu bizi yönetenlerdir” dedi.