DİYARBAKIR - Diyarbakır'da kiralık ev için “Memur şartı” aranması birçok insanı evsiz bırakıyor. Bu durumu kendi halkına yabancılaşma olarak değerlendiren Safiyete Dün, bu yüzden aylardır ev bulamadığını söyledi.
Bir yandan inşaat şirketlerin tekelinde birikmiş evler, bir yandan barınacak yer bulamayan binlerce insan çaresizlik içinde. Bahçeşehir Üniversitesi, Ekonomik ve Toplumsal Araştırma Merkezi (BETAM) verilerine göre, Mart ayında, bir önceki yıla göre ülke genelinde ucuz konutların fiyatı yıllık yüzde 107,6 ve lüks konutların fiyatı yüzde 130,8 arttı. Büyükşehirlerdeki ortalama artış ise yıllık yüzde 134,3 şeklinde oldu.
Konut ve geçim sıkıntısı yanı sıra konut sahiplerinin kiracılarda aradığı “Memur şartı” birçok kişiyi evsiz bırakıyor. Diyarbakır’da bütçesine uygun ev bulamadığını belirten Safiyete Dün, “Nereye gitsek memur olmanız gerekiyor diyorlar" diye tepki gösterdi.
‘MEMUR OLMANIZ GEREKİYOR’
Dün, Ramazan Bayramı'ndan bu yan kiralık ev aradığını belirterek, "Nereye gitsek memur olmanız gerekiyor diyorlar. Memur onlara ne veriyor bilmiyorum. İnsan kirasını düzenli verdikten sonra, memur olsa ne olur olmasa ne olur?" dedi.
FAKİR NE YAPSIN?
Ev sahiplerinin tutumunu kınayan Dün, "Biz burada birbirimizin kardeşiyiz. Hepimiz bu memleketin halkıyız. Bizim birbirimizi idare etmemiz, birbirimize sahip çıkmamız gerekiyor. Biz birbirimize sahip çıkmazsak kimse bize sahip çıkmaz. Herkes memur değil. İnsanlar bu şekilde mağdur oluyor. Biz arıyoruz, bulamıyoruz. Emlakçılar kendi menfaatleri için ‘1-2 senelik anlaşma yapalım’ diyorlar. Depozitoyu ayrı alıyor, kira için önceden ayrı alıyorlar. Yılımız dolunca, 'yılın doldu çık' diyecekler. Bu sefer git başka bir ev ara. Tekrar o kadar para ver. Herkes o parayı verebilir mi? Fakirler o parayı verebilir mi? Yer değiştirdiğin zaman en az 10-12 bin paran gidiyor. Fakir 10-12 bin verebilir mi?" diye konuştu.
'KENDİ HALKIMA VERMELİYİM'
"Zenginlerin fakirlerden haberi yok" diyen Dün, şöyle devam etti: "Ev yok, bir şey yok. Nereye gidecekler? Biraz merhamet ve vicdan olsun. Bugün benim evim varsa kendi halkıma kendi insanıma vermeliyim. Fakirin kira verecek durumu yoksa onu idare etmemiz gerekiyor. Burada kaç tane memur var? 100 taneden 10 tane. Olanlar da yabancı."
‘KİRALARDA YÜZDE 100'LÜK ARTIŞ’
Emlakçı Ahmet Ezdi de, ev sahiplerinin kiracılarda “Memur şartı” koştuğunu ve bunun gerekçesinin de ödeme garantisi olduğunu söyledi. Ev sahiplerinin, "Kiramı zamanında verir" diyerek memur tercih etmesinden kaynaklı birçok yurttaşın mağduriyet yaşadığına dikkati çeken Ezdi, bunun yaşanan kira fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını vurguladı. Geçen sene kiraların bin 100-200 TL arasında değiştiğini ama şu an da bin 200'ün altında kiralık evin bulunmadığını kaydeden Ezdi, ortalama yüzde 100'lük bir artış olduğunu ifade etti.
'ASGARİ ÜCRETLİNİN KİRA VERMESİ İMKANSIZ'
Ezdi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu an öyle bir artış oldu ki devletin verdiği sözleşme bile devre dışı kaldı. Günlük 50-100 müşteri, ‘Kiralık daire var mı? Diye sormaya geliyor. ‘Yok’ diyorum. Bu piyasayla çoğu dışarıda kalacak. Şuan elimde kiralık daire yok. Hemen hemen Gaziler bölgesindeki hiçbir emlakçı da yok. Gaziler bölgesi orta halli, fakir kesim olmasına rağmen buradaki kiralar 2 bin 500 TL'den başlıyor, 4 bin 250 TL'ye kadar yükseliyor. Yani bir asgari ücret kadar. Asgari ücretle çalışan bir insanım hem ailesini geçindirip hem de kira vermesi imkânsız bir şey. O yüzden onlarda memur istiyorlar. Aylık geliri 10-20 bin TL arası olup memur olmayan ve ticaretlerle uğraşanlara dahi ev kiralamayan ev sahipleri var."
'ÇOĞU KİŞİ EVDEN ATILMIŞ'
İnsanların yaşadığı konut sıkıntısında sorumlu olan iktidar ve devlet olduğunu hatırlatan Ezdi, "Normalde geçen sene benim dükkanım hiçbir şekilde boş kalmazdı. Bu sene kiracılar buraya geldiği zaman çoğu şu cümleyi kullanıyor; ‘Ben çadır alacağım, parka kurup orada kalacağım.’ Yani insanlar o hale düşmüş. Çoğu şu anda evden atılmış durumda. Ya eşyalarını alıp bir akrabasının evine bırakmıştır, ya bir depoya bırakmıştır. Yani bu şekil kiracılarımız da var. Yine ev sahibinin inisiyatifine bağlı. Ev sahiplerinin ortalama kullandığı yalan, ‘Oğlum gelecek, kendim yerleşeceğim.’ Bu şekil deyip, kiracıyı çıkartıyorlar. Sonra yüzde 100’lük bir artış yapıp ya memura veriyorlar. Ya da başkalarına veriyorlar. Ama çoğunluğu memura veriyor. Normal işçi sınıfı olan kişiler biraz daha geri planda kalmış durumda" diye konuştu.
'İNSANLARIN ÇOĞU DIŞARIDA KALMIŞ’
En ucuz ve yoksul mahallerde bile yükselen kira bedellerine dikkati çeken Ezdi, "Bilgisayarda 200’e yakın numara var. Çoğu dışarıda kalmış durumda. Çoğu şu an ne yapacağını bilmiyor. Gelip burada ağlayan insanları bile gördüm. Evlerde aşırı bir fiyat artışı var. Geçen sene 250 bin lira olan daire, şu an da 850 bin, 900 bin, ya da bir milyona kadar çıkmış durumda. Bu anormal bir yükseliş" diye konuştu.