HAKKARİ- Çukurca ilçesine bağlı Aşut köyündeki bêrîvanlar, yol ücretlerinin artması üzerine kilometrelerce uzaklıktaki koyunlarını sağmaya yürüyerek gidiyor.
Ekonomik kriz gün geçtikçe dar gelirlilerin yaşamını zorlaştırıyor. Benzin ve mazota gelen zam nedeniyle, daha önce koyun sağmak için araçlarla giden bêrîvanlar, artık kilometrelerce yolu yürüyerek gidiyorlar. Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Aşut köyünde daha önce araçlarla koyun sağmayan giden bêrîvanlar, ücretlerinin artması üzerine sabahın erken saatlerinde kalkıp saatlerce yol yürüyorlar.
ARAÇ KİRALAYAMIYORLAR
Aşut köyünde yıllardır bêrîvanlık yapan 80 yaşındaki Suna Ediş, sabah erken saatlerde uyanıp köy işleriyle ilgilendiklerini ardından koyunlarını sağmak üzere köyden uzak olan yaylaya gittiklerini anlattı. Akaryakıt fiyatlarına gelen zamlardan kaynaklı araçlarla yaylalara artık çıkamadıklarına dikkati çeken Ediş, “Araç kiralamak artık çok pahalı. Bir bêrîvan için aylık 500 TL istiyorlar. Bu ücreti ödeyemediğimiz için araç kiralayamıyoruz. Savaştan kaynaklı sürekli mazota zam geliyor ve bununla birlikte Türk parası da değer kaybediyor. Bu savaş ve krizden kaynaklı sonumuz ne olacak bilmiyoruz” diye konuştu.
‘YÜRÜYEREK GİDİYORUZ’
Köyde 39 yıldır bêrîvanlık yapan 56 yaşındaki Zübeyde Ediş ise, 20 yıldır rahat bir gün, bir yaşam görmediklerini dile getirdi. Ediş, akaryakıta yapılan zamlardan kaynaklı kendi yaylalarına gidemediklerini ifade ederek, “Bu krizin tek sebebi o’dur. Biz yaylaya gidip koyunlarımızı sağmak istiyoruz ama yol ücretlerine yapılan zamdan kaynaklı gidemiyoruz. Aylık bizi yaylaya götürecek olan araç kişi başı 500 TL istiyor. Her gün mazota zam gelince bizim yol ücretleri de zamlanıyor. Bunu karşılayacak durumumuz olmadığı için araba yerine ayaklarımızı çalıştıralım dedik. Mazot fiyatı uygun olmadığı için maalesef biz de bu rezaleti yaşıyoruz” dedi.
‘KÖYÜMÜZ BİZE YASAK!’
Bunca zahmete rağmen yaptıkları peynirin kilosunu 50 TL’ye sattıklarını ama bu fiyata bile insanların alamadığını vurgulayan Ediş, “Daha önce bu dağlara, yaylalara gidebiliyorduk ve istediğimiz gibi kullanıyorduk. Ama şuan her şeyi bize zindan ettiler. Gençlerimiz batı metropollerine gidip çalışmak zorunda kalıyor. Çünkü burada bir yaşam bırakmadılar. Her akşam İnsansız Hava Araçları (İHA) üzerimizde uçuyor. Korkuyoruz, bu dağ başında öldürülsek kimin umurunda olacak ya da kim soracak? Benim doğduğum, büyüdüğüm köy şimdi bana yasak. Neden yasaklıyorlar?” diye konuştu.
‘TEK ÇÖZÜM MÜZAKERE’
Çözümün müzakere ve diyalog ile mümkün olabileceğini ifade eden Ediş, savaşlarla çatışmalarla bu durumun daha fazla gitmeyeceğini söyledi. Ediş, “Rusya Ukrayna'ya saldırdı bütün dünya ayağa kalktı. Biz 40 yıldır öldürülüyoruz ama hiçbir devlet ayağa kalkmadı” diyerek konuşmasını tamamladı.