ANKARA – Plan ve Bütçe komisyonunda görüşülen ek bütçeye dair muhalefet milletvekilleri, iktidarı “Zengini daha zengin yapmak için ek bütçe getiriyorsunuz” sözleriyle eleştirdi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla getirilen Ek Bütçe Kanun Teklifi’nin görüşmeleri Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye devam ediyor. Usul tartışmalarında muhalefet milletvekilleri getirilen teklifin yeni bütçe olarak görüşülmesini istedi.
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz da, ek bütçe görüşmediklerini yeni bir bütçe görüştüklerinin altını çizdi. Yılmaz da “ek bütçe” görüşmelerinin de bütçe görüşmeleri şeklinde yapılması gerektiğini savundu.
AKP’li Mustafa Kalaycı’nın “ek bütçe” görüşmelerinin yasallığını savunmasına HDP’li Garo Paylan, “Bir bakan bütçe teklifini temsil edebilir mi?” diye tepki gösterdi.
‘EK BÜTÇE NEDEN NORMAL KANUN OLARAK GÖRÜŞÜLÜYOR?’
Söz alan CHP’li Milletvekili Cavit Arı da 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde yapılan görüşmeler de yapıldığı gibi her bakanlığın ayrı ayrı görüşülmesi gerektiğini belirtti. CHP’li Emine Gülizar Emecan da Kasım ayında getirilen bütçenin yarısı kadar bir bütçe getirildiğini savunarak, “Bütçe özel bir kanun ise ek bütçeyi neden normal kanun gibi görüşüyoruz” diye sordu.
Emecan, “Neden Cumhurbaşkanı Yardımcısı bütçeyi sunmuyor. Şimdi kendi içinde ciddi çelişkiler var. Avrasya Tüneli’ne yapılacak katkı ödemesini soracağım, nasıl bunun cevabını alacağız. Ek bütçe yapımının Anayasa’da ve İç Tüzük’te şu ana kadar tanımlanmamış olması, getirilen Cumhurbaşkanı yönetim sisteminin ihtiyaçları karşılamadığını, eksiklikler bulunduğunun kanıtıdır” diye konuştu.
‘KALEMLERDE AYRINTI YOK’
HDP’li Erol Katırcıoğlu getirilen ek bütçenin yüksek olmasının önümüzdeki dönemde vergilerin artışı anlamına geleceğini belirtti. Katırcıoğlu, “Bazı kalemlerde hiç ayrıntı verilmemiş. Yollukların artışında inanılmaz rakamlar var. 500 binden 3,5 milyara çıkmış. Ayrıntıları anlamak için daha ayrıntılı bilgilere sahip insanlarla görüşmemiz lazım” dedi.
Milletvekilleri ardından söz alan Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz, HDP’li Paylan’ın STK’ların neden çağrılmadığı sorusuna da “Eminim Sayın Paylan STK’lerle buraya gelmeden önce görüşmeler yapmıştır, görüşlerini almıştır” diye karşılık verdi.
‘YANLIŞ YAPMASAYDI, BÜTÇEYİ KONUŞMAZDIK’
Ek bütçe kanun teklifinin tamamı üzerine söz alan CHP’nin komisyon üyesi Bülent Kuşoğlu, bütçeye dair daha teferruatlı bir açıklama beklediklerini belirtti. Kuşoğlu, “Bu klonlama yeni bir bütçedir. İktidar yanlış yapmasaydı bugün bu bütçeyi yapmaya ihtiyaç duyulmazdı. Son birkaç yıldır ilk defa trilyonluk bütçelerden bahsediyoruz ama satın alma gücü açısından baktığımızda hiç de güçlü bütçeler değil. Mayıs ayında bütçe giderlerinde yüzde 47 artış olmuş. Bütçe gelirlerindeki artış yüzde 203,9 olmuş. Gelirlerde anormal bir artış var. Ne bu gelirler? Vergi gelirleri…Vergi gelirlerinde bu kadar artış nasıl olur? Bakıyorsunuz kurum vergilerinde önemli artışlar olmuş? Şirketler kar ettiğinden dolayı değil, bankalardan dolayı bu artış söz konusu olmuş. Bankaları biliyorsunuz Merkez Bankası fonluyor. Yüzde 14’den alıyor, 2 misliyle satıyorlar. Geçen yol ÖTV’den 13 milyar tahsil edilmişken, 2022 yılında otuz milyarın üzerinde tahsilat var. KDV geçen yıl ilk 5 ayda 18 milyar alınmış, şimdi 43 milyar alınmış. Damga, harçlar vergisi hepsi böyle…” diye konuştu.
‘BÜTÇEYE YÜK OLMAYACAK DİYORDUNUZ’
Vergi rakamlarında artışın enflasyon olduğunu ve vergilerin yurttaşlardan alındığının altını çizen Kuşoğlu, “Biz gelirlerimizdeki artışı düzenliyoruz. Dolayısıyla vatandaşa da pay vermemiz lazım. Bakın ücretlilerin, özellikle esnafın, tarım kesimlerinin, emeklilerin durumu çok vahim. Bunlarla ilgili ne yapmışız. Bütçe bu hale gelmişse o zaman sizin vatandaşı tekrar diriltecek, sıkıntıya sokmayacak tedbirler almanız ve anlatmanız lazım. Ek bütçede vergi artışlarında yüzde 86 artış öngörüyorsunuz. E bu zaten vatandaştan, dar gelirlilerden alınıyor. Bu büyük bir sıkıntıdır. Kur Korumalı mevduata 40 milyar ayrılıyor. Bütçeye yük olmayacak diyordunuz. İlk 40 milyar kondu, 21 milyarda harcandı. Yıl sonuna kadar yüzü bulacak” dedi.
‘GELİR ADALETSİZLİĞİ VAR’
Türkiye’de anormal bir gelir adaletsizliğinin söz konusu olduğunu ifade eden Kuşoğlu, “Bu sistemle gelir adaleti bozulmasıdır. Bu bütçenin bu eşitsizliği, adaletsizliği gidermeye yönelik bir bütçe olması gerekirdir. Dolaylı vergilerle vatandaşın iflahı kesilmiş, onun düzeltilmesi için ek bütçe olmalıydı” dedi.
Söz alan HDP’li Garo Paylan da AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne geçerken, “Ben ülkeyi şirket gibi yönetmek istiyorum” dediğini hatırlatarak, “Gerçekten de şirket gibi yönetti. Sayın bakan sunumunuzda ne işçi, emekli, memur, yoksul dediniz, sadece patronlardan bahsettiniz” diye konuştu.
‘FAİZ LOBİSİNİ İHYA ETTİNİZ’
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Bizim sistemde dar gelirliler hariç patronlar kazanıyor” sözlerini hatırlatan Paylan, “Malumu ilan ettiniz. Sayın bakan patronlar bu ülkenin yüzde kaçını oluşturuyor. Ya, çarşıya, pazara çıkıyor musunuz Sayın Bakan? En son ne zaman çıktınız, bilmiyorum. En son bir esnaf arkadaşımız sizi eleştirmişti, ondan sonra çıkmadınız galiba. Çarşıya, pazara çıkıyorsunuz; büyük bir isyan var. Yurttaş geçen yıl 100 lira ya doldurduğu filesini 300 -400 lira ya şu anda dolduramıyor; yurttaşın geliri ise yüzde 20, yüzde 30 bile artmamış ama giderleri yüzde 200, yüzde 300 artmış; alım gücü bitmiş. Kim kazandı? Banka kârları yüzde 500 arttı. Geçtiğimiz yılın ilk beş ayında 20 milyar lira olan kârlar 100 milyar lira oldu bankalarda. Sizin programınız, Cumhurbaşkanıyla birlikte getirdiğiniz program faiz lobisini ihya etti ya; ihya ettiniz, ihya! Yüzde 14’le bankalara para verdiniz” diye konuştu.
‘VATANDAŞIN ALIM GÜCÜ YOK’
Kasım-Aralık ayında 75 gün boyunca bütçe tercihlerinin yanlış olduğunu anlattıklarını söyleyen Paylan, “Biz bütçeyi görüşürken, bütçemiz çökmüştü. Bütçe de zenginleri tercih ettiniz. Saraylara, güvenlikçi politikalara, yandaşlara ve faize akan kaynaklara tam gaz bütçe koydunuz ama yoksulları destekleyen politikaları koymadınız. Getirdiğiniz bütçe 6 ayda çöktü. Bütçeniz çöktü sayın Bakan bunun ya hesabını verin ya da istifa edin. Çünkü öngöremediniz gelen dalgayı. Japonya’da ek bütçe yapıyor. Ne için sosyal politikalar için ek bütçe yapıyor. Dolar 18 TL para aldı. Faizi yüzde 19’dan 14’e düşürdünüz. Yalnızca 5 puan düşürdünüz. Herkes gördü ki bu iktidarın enflasyonla mücadele etme gibi bir derdi yok. Bunun üzerine enflasyon sarmalına girdik. Bütün dünya enflasyona karşı faiz yükseltiyor. Siz diyorsunuz ki, ‘Bütün dünya yanlış ben doğruyum’. Yanlış yapılabilir ama önemli olan yanlışı görmek. Ateş bacayı sarmak üzere, uyguladığınız politikalar nedeniyle enflasyon patladı. Vatandaşın alım gücü yok” ifadelerini kullandı.
PRENS SELMAN ELEŞTİRİSİ AKP’Yİ RAHATSIZ ETTİ
“Dün maalesef bakanlarımızı gördük, üzüldük de; hepsi tek sıra dizilmişler, Muhammed bin Selman geldi efendim, ‘Ondan 3 -5 milyar dolar gelir mi, gelmez mi?’ Ülkem adına utanç duydum” diyen Paylan, “4 yıl önce katil dediniz. Cemal Kaşıkçı’ya şehit dediniz. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ‘Bunun sorumlusu Muhammed bin Selman’ dedi” sözlerinden AKP’liler rahatsız oldu.
AKP’li Nilgün Ök, “Fransa Devlet Başkanı gelse aynı şey olmayacak mı” dedi. HDP’li Paylan da “O devlet başkanı değil, bir prens” diye karşılık verdi. Paylan, “Bu ülkemiz adına utanç vericidir” dedi.
Paylan, bütçenin saraylar, güvenlikçi politikalar, faiz politikaları yerine yoksullaştırılanlar için seferber edilmesi gerektiğini belirtti. Paylan, “Bu adaletsiz ve vicdansız bütçedir” diyerek, sözlerini noktaladı.
İYİ Parti grubu adına söz alan Durmuş Yılmaz, Bakanın 30 sayfa sunumunda bütçeye neden ihtiyaç duyulduğu, hangi ekonomik nedenlerden kaynaklandığına dair bir veri sunulmadığını belirtti. “Gerçekten siz zengin sevicisiniz” diyen Yılmaz, Paylan’ın Bakan Nebati’ye dair sözleri hatırlatmasının inkar edildiğini belirtti. Araya giren Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “inkar etmedim” diye karşılık verdi.
‘EKONOMİNİN TEMELİNE DİNAMİT KOYDUNUZ’
Yılmaz devamla, “Enflasyon ekonomiyi değil, maalesef zengini büyütüyor; fakiri, garibanı eziyor. Biz bunu şu anda an itibarıyla yaşayarak tecrübe ediyoruz. Siz de biliyorsunuz ki kur korumalı mevduatın kur farkını yalnız hazine değil, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da ödüyor. Eğer Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası şeffaf olup kur farkını açıklıyor olsaydı oradaki maliyetin de ne olduğunu bilecektik ama bunun ekonomik anlamı ve teknik anlamı şudur: Merkez Bankası, şu anda, yıl sonunda elde edeceği gelirden hazineye yapması gereken transferi öne çekiyor; onu, hazineye transfer etmek yerine kur korumalı mevduat sahiplerine ödüyor; dolayısıyla , dönem sonunda hazineye alacağınız kâr bugünden azaltılıyor ve başka yerlere transfer ediliyor .Dolayısıyla, enflasyonu kontrol altına almadığınız, Türk lirasına güveni tesis etmediğiniz sürece dövize talep artacak. Siz bu yöntemle, bu politikayla ekonominin temeline, özellikle de kamu maliyesinin temeline bir bomba koydunuz, bir dinamit koydunuz; ne zaman patlayacağını hep birlikte göreceğiz. İnşallah patlamaz ama bu gidişle bunun patlamaması mümkün değil” dedi.
Görüşmeler devam ediyor.