ANKARA - Neo-liberal politikaların hem sağlık hem de ekonomi alanında çöktüğüne dikkati çeken TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, yeni bir sağlık sistemi gerektiğini belirterek, “Haykırmaya devam edecek, hakkımız olanı alacağız” dedi.
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) “Emek Bizim Söz Bizim, Sağlıklı Bir Gelecek Ellerimizde” sloganıyla düzenlediği 74’üncü Seçimli Büyük Kongresi’nin ikinci günü Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası’nda devam etti.
Kongrenin ikinci günü 2020-2022 dönemi raporlarının sunumuyla başladı. TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut’un çalışma raporunu sunmasının ardından kurul, kol ve çalışma gruplarının çalışmaları aktarıldı. Tıp Öğrenci Kolu’nun mücadele vurgulu ve coşkulu konuşması salondan büyük alkış aldı.
Öğle arasında “Emek Bizim Söz Bizim, Sağlık Hepimizin” başlıklı bir basın açıklaması yapıldı.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası önünde yapılan açıklamada konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Zor günlerden geçiyoruz. Yaşamak zor, insanca yaşamak çok daha zor, çalışmak zor, hekimlik yapmak zor. Kendiliğinden bir zorluk değil bu elbette; dayatılmış bir zorluk, başımıza örülmüş bir zorluk” dedi.
‘NEO-LİBERAL POLİTİKALAR ÇÖKTÜ’
Ekonomik, sağlık ortamının tam bir çöküntü içerisinde olduğunun altını çizen Fincancı, “Eşitsizlikler had safhaya çıkmış, açlık yaygın bir durum haline gelmiş, şiddet gündelik hayatın olağan bir parçasına dönüşmüş, adaletsizlik alıp başını gitmiş, özgürlük ve demokrasiye dair söylenecekler sayfaları doldurabilecek düzeye gelmiştir. Tam da bu şartlarda çalışmaya ve hekimlik yapmaya çalışan bizler de kendi özgünlüğümüzle bu ortamdan payımıza düşeni fazlasıyla almaktayız. Kapitalist sistemin Neo-liberal politikalarının başta ekonomik, siyasal ve sağlık olmak üzere her açıdan çöktüğü bir süreci yaşıyoruz” diye konuştu.
‘YENİ BİR SAĞLIK SİSTEMİ GEREKLİ’
Neo-liberal politikaların sağlığı metalaştırdığını ve ticarileştirdiğinin altını çizen Fincancı, şöyle devam etti: “Sağlık harcamalarında her geçen yıl artış yaşanmasına rağmen, hasta ve hastalık sayısı giderek artmaktadır. Bunun temel sebebi mevcut sağlık sisteminin insan sağlığı yerine sermayenin karlılığını önceleyecek şekilde dizayn edilmiş olmasıdır. Şu an var olan ekonomik ve siyasal kriz toplum sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eder boyuta gelmiştir. Bunun için de yeni bir dünya, yeni bir Türkiye ve yeni bir sağlık sistemi gereklidir.”
Fincancı, yeni sağlık sistemi için önerilerini şöyle sıraladı:
“* Türk Tabipleri Birliği’ne göre toplumun sağlıklı olabilmesi; ancak sağlığa bütünlüklü yaklaşımla mümkündür. Bunun için toplumun ekonomik, siyasal, ekolojik, fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik halinin tam sağlanacağı eşitlikçi, demokratik, toplumcu bir sağlık sistemi var edilmelidir.
* Emeğimizin değersizleştirildiği, çalışma koşullarının giderek kötüleştiği, özlük haklarımıza yönelik saldırıların şiddetinin arttığı bu bizleri tüketen, göçe zorlayan, intihara sürükleyen sağlık sistemi miadını doldurmuştur. Tüm sağlık çalışanlarının insanca yaşayabileceği, emeklerinin karşılığını alacağı, sağlık hizmeti üretmekten yeniden mutlu olacağımız çalışma koşulları sağlanmalıdır.
* Sağlık toplumsal bir olgudur. Türk Tabipleri Birliği, toplumcu sağlık perspektifinden politikalarını yürütür. Yeni sağlık sisteminde birinci basamak sağlık örgütlenmesi bütünlüklü, kamusal, toplum sağlığını önceleyen nitelikte yapılandırılmalıdır.
* Yeni sağlık sisteminde ilaç, tıbbi cihaz ve özel sağlık kuruluşları dahil olmak üzere özel sermayeye bağımlılık ortadan kaldırılmalıdır. Hıfzıssıhha Enstitüsü modernize edilerek tekrar açılmalıdır.
* Kamu-özel ortaklığı ile yapılan şehir hastaneleri kamulaştırılarak şirket hastaneleri politikasından tamamen vazgeçilmelidir. İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri; bilime ve toplum sağlığına uygun kamu hastaneleri ve üniversite hastanelerinde sunulmalıdır.
* Mezuniyet öncesi ve sonrası tıp eğitimi nitelikli hale getirilmelidir. Liyakat, bilimsel çalışma ve adalet duygusu ile kadrolar açılmalı, özgür ve özerk üniversite yapılarına kavuşmalıdır.
* Yeni sağlık sisteminde bilim ve teknoloji kâr amacıyla değil; mevcut ve gelecekteki toplumsal ihtiyaca göre kullanılıp geliştirilmelidir.
* Özelleştirmenin sonucu sayıları gittikçe artan özel hastaneler ise hekimler açısından tam bir emek sömürüsü merkezi haline gelmiştir. Özel hastaneler de kamulaştırılarak hekim ve sağlık çalışanlarının emek sömürüsüne son verilmeli, vatandaşların sağlığa erişim hakkı, ek ücret ödenmeden sağlanmalıdır.
* Özellikle genç hekimlerin yurtdışına göç etmesine neden olan tüm unsurlar ortadan kaldırılmalı, bu topraklarda hekimlik yapmanın gururu her bir meslektaşımıza geri verilmelidir.”
‘HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Fincancı, “ ‘Giderlerse gitsinler’ diyenlerin gidici, bizlerin kalıcı olduğunun farkındayız. Tüm bu farkındalığı bir slogan halinde damıttık ve aylardır hastanelerimizde ve meydanlarda haykırıyoruz. Haykırmaya devam edecek, hakkımız olanı alacağız” diyerek, sözlerini noktaladı.
TTB 74. Büyük Kongresi, mali ve denetleme raporlarının okunup görüşülmesi, raporların ibrası, tahmini bütçenin okunup oylanması, karar önerilerinin görüşülüp oylanması, 2022-2024 kurul aday başvurularının alınması, istek ve önerilerin sunulması ile son bulacak.