‘KHK’liler 14 Mayıs’ta hukuktan yana tercih kullanacak’

img
WAN/AMED - KHK uygulamalarına karşı demokrasi, özgürlük ve insanca bir yaşam mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini kaydeden Wan ve Amed'teki STÖ temsilcileri, 14 Mayıs’ta hak ve hukuktan yana tercihlerini kullanacaklarını söyledi.
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Wan Şubeler Platformu, Genel-İş Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi, Wan-Colemêrg Tabip Odası, Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu (İKK) ve Wan Barosu tarafından KHK’lere, OHAL Komisyonu’na ve kayyım uygulamalarına karşı İHD binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “KHK’ler iptal edilsin” pankartının açıldığı açıklamada, sık sık “Biji berxwedena kedkaran”, “Kayyımlar gidecek halk gelecek”, “Zam zulum işkence işte AKP”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı. Kurum temsilcilerinin katıldığı açıklama metnini, İHD Wan Şube sekreteri Serdar Çevik okudu.
 
‘KHK’LER ADALETLE AÇIKLANAMAZ’
 
İktidarın, haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik düzeni ile ayakta kalmaya çalıştığını ifade eden Çevik, emekçilerin, sendikaların, meslek odalarının, demokratik kitle örgütlerinin üzerinde baskıların artarak sürdüğünü ifade etti. 15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte iktidarın KHK uygulamalarını bir araç gibi kullandığı ve binlerce emekçinin işinden aşından olduğunu söyleyen Çevik, “Darbe girişimi üzerindeki sis perdesi yeterince dağılmamış ancak darbe girişimi bir lütuf olarak görülerek hayata geçirilen 20 Temmuz sivil darbesinin neyi amaçladığı aradan geçen süre içinde tümüyle netleşmiştir. Sivil darbe uygulamalarıyla OHAL döneminde bile askıya alınamayacak olan temel hak ve özgürlükler çiğnenmiş, darbe girişimi her tür anti demokratik uygulamanın gerekçesi haline getirilmiştir. KHK ihraçlarının hukukla, adaletle açıklanacak hiçbir yanı yoktur” diye konuştu. 
 
KHK’lilerin seçimlerde hak ve hukuktan yana tercihini kullanacağını kaydeden Çevik, sözlerini şöyle noktaladı: “Güvenceli iş, örgütlenme özgürlüğü, barış içinde yaşam ve demokratik ve özgürlükçü yerel yönetim talebinde vazgeçmiyoruz.” 
 
KHK’LİLER İŞLERİNİ GERİ İSTEDİ
 
Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine geri dönmesi talebiyle her hafta Yenişehir ilçesi Hazal Park'ta eylem yapan KESK Amed Şubeler Platformu üyeleri de, işlerine geri dönene kadar ve 375 Sayılı KHK’ye eklenen geçici 35’inci Madde iptal edilene kadar mücadele edeceklerinin dile getirdi. “KESKli ihraçlar onurumuzdur”, “KHK'ler gidecek biz kalacağız!”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın KESK” sloganlarını atıldığı eylemde, Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Şubesi Başkanı Sefer Tuğrul, açıklama yaptı. 
 
“15 Temmuz darbe girişimini kendine tanrının lütfu olarak gören iktidar, onlarca KHK ile binlerce emekçiyi hukuksuz bir şekilde İhraç etti. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış sendikal hakları çiğneyerek ve kriminalize ederek, minareyi çalan, kılıfına uydurur misali ihraçlarına gerekçe yapmıştır” diyen Tuğrul, “Bununla yetinmeyen iktidar, OHAL kararnameleri ile birçok kuruma ve belediyeye kayyum atadı. Halkın iradesini gasp edip, binlerce emekçiye ekonomik işkence uyguladı. Neden işsiz kaldıklarını dahi söylemeden, savunmaları alınmadan, yargılanmadan, sorgulanmadan insanları işinden aşından etmenin sonuçları zaman içerisinde trajik sonuçlar olarak karşımıza çıkıyor” dedi. 
 
‘MAĞDURİYETİN ALASINI YAŞATTILAR’
 
Tuğrul, “Onlarca insan bu zulümden sonra yaşamını yitirdi, öldükten sonra iade kararları verildi. Mağduriyet edebiyatı ile oy toplayıp iktidarı ele geçirenler, mağduriyetlerin en alasını yaşattılar. En az 100 kişinin bu kanunsuzluğun sonucu olarak kendi canına kıydığını biliyoruz. Bunlar yetmezmiş gibi, 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle ihraç kararları verip emekçileri ekmek ile terbiye edebilecekleri yanılgısına düşmüşlerdir. Tek adam rejimi, halkı açlığa, yoksulluğa ve hukuksuzluğa mahkûm ederken, tek adam rejiminin anti demokratik uygulamalarından biri olan OHAL Komisyonu keyfi kararlar vermiş ve hukuki cinayetler işlemiştir. OHAL Komisyonunun keyfi kararları, şimdi de yargı eliyle devam etmekte, AKP-MHP iktidarının yargıya baskısı, KHK hukuksuzluğunun devam etmesine neden olmaktadır” diye belirtti. 
 
‘YÜKSEK SESLE HAYKIRIYORUZ’
 
Tuğrul, şöyle devam etti: “İlk günden beri KESK olarak hem fiili meşru mücadelemizle, hem de hukuki mücadelemizle ihraçların anti demokratik ve hukuksuz olduğunu haykırdık. Bıkmadan, usanmadan ve her seferinde daha da yüksek sesle haykırıyoruz. Demokratik toplumcu sendikacılık mücadelemizden asla vazgeçmedik, savaşa karşı onurlu bir barışı, ölüme karşı yaşamı, siyaha karşı beyazı, tekçiliğe karşı çoğulculuğu, karanlığa karşı aydınlığı savunduk, savunmaya devam edeceğiz. Son arkadaşımız görevine iade edilinceye ve bu zulüm bitinceye kadar mücadelemizi devam ettireceğimizi ve hiçbir gücün bizi bu mücadeleden alı koyamayacağını buradan bir kez daha haykırıyoruz.”