‘İktidar ve şirketler eliyle insanlık suçu işleniyor’

img

ANKARA- Erzîngan Licik’te meydana gelen doğa katliamını protesto eden Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, “İktidar ve şirketler el ele insanlık suçu işliyor. Ülke genelindeki eylemlerimizle bu suçu unutturmayacağız” dedi.

Erzîngan'ın İliç (Licik) ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen göçük sonrası doğa kırımına yönelik tepkiler gelmeye devam ediyor. Bugün Ankara’da Madenci Anıtı önünde bir araya gelen Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri ve ekoloji örgütleri basın açıklaması gerçekleştirdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri ve Ankara il Örgütü, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Devrimci Parti de eyleme katıldı. Kitle “AKP’nin eseri işçi mezarı bir Türkiye”, “Kapitalizm çürümüştür”, “İşçi cinayetleri politiktir”, “Fırat suyu zehir akıyor”, “Sömürge madenciliği öldürdü”, “Kader planı değil rant ve talan planı"  pankartları taşırken; “Kaza değil cinayet kader değil katliam” , “Katil Anagold kapatılsın”, “Katil Anagold hesap verecek”, “Murat Kurum istifa”, “Katil AKP hesap verecek” sloganları atıldı.

Ortak açıklamayı İnsan Hakları Derneği’nden Tuğba Kahraman okudu.

‘GÖSTERMELİK PARA CEZALARI DIŞINDA YAPTIRIM OLMADI’

Madenin kapatılması için yıllardır iktidara uyarılarda bulunduklarını vurgulayan Kahraman, “Bilirkişiler, maden çalıştığı sürece bu felaketlerin kaçınılmaz olduğunu onlarca kez raporladı ama her seferinde iktidar rant işbirliği yaptığı Anagold’un ortakları olan Kanadalı SSR Mining ve yerli Çalık Holdingten yana tutum sergiledi. Üst üste yaşanılan siyanür sızıntıları ve kazalarına rağmen geçici kapatma ve göstermelik para cezaları dışında ciddi bir yaptırımda bulunulmadı. Siyasi iktidar; ÇED olumlu kararları, kapasite artışının kabulü, milyonlarca dolar vergi indirimi ile üst üste gerçekleşen siyanür sızıntılarına rağmen SSR Mining ve ortağı yandaş şirket Çalık grubunun vahşi madenciliği sürdürmesine göz yumdu” dedi.

‘ÇED OLUMLU KARARI MURAT KURUM DÖNEMİNDE VERİLDİ’

Sorumlunun Murat Kurum olduğunu Avrupa’da kullanımı yasak olan siyanürün burada tonlarca kullanıldığını belirten Kahraman, “Tonlarca sülfürik asit ve siyanür kullanımı ile yüzlerce futbol sahası büyüklüğünde açık atık havuzu, milyonlarca tonluk zehirli kimyasal maddelerin yığılı olduğu pasa dağları ile bölgede ölümlere neden oldu. İliç'te ortaya çıkan kanserojen kimyasallar yüzünden siyanür zehirlenmesi ve kanser sonucu ölümlerde artış her seferinde örtbas edildi! Dönemin Erzincan Savcısı İlhan Cihaner’in iddianamesinden bildiğimiz üzere, şirket bölgede bulunan tüm bürokratları rüşvetle susturdu. Madenin üç katı büyütülmesi için son kapasite artışı talebine, ekoloji hareketlerinin itirazlarına rağmen ÇED olumlu kararı, dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum döneminde verildi. İliç’teki katliama yol açan kararın sorumlusu Murat Kurum ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı ile ödüllendirildi” ifadelerini kullandı.

‘FIRAT HAVZASI VE ULUSLARARASI SULAR TEHDİT ALTINDA’

Kahraman devamla şöyle konuştu: “Açılan davalara, savurulan tüm tehditlere rağmen vazgeçilmeyen mücadele bugün 9 işçiyi kurtarmaya yetmedi. Zehirli kimyasallar içeren milyonlarca ton atığın çökmesi sonucu işçi konteynerleri göçük altında kaldı. Kaç canın göçük altında olduğunu, ne kadar alanın zehirlendiğini bilmiyoruz. Siyanür ve toksik kimyasallarla koca bir Fırat havzası ve Fırat’ın ulaştığı tüm uluslararası sular tehdit altında. Ekokırıma yol açan facianın sonuçları, kamu yararı gözetmesi gereken kurum ve temsilcilerince ısrarla halktan gizleniyor. Sabırlı Deresi üzerindeki menfizleri kapatarak Fırat Nehri’ne bu zehirli atığın kayması durdurulmuş olacak mıdır? Yeraltı sularına karışması bu yolla engellenecek midir? Bu süreçte, buharlaşarak havaya karışan hidrojen siyanür kitlesel ölümlere sebep olacak mıdır? Şimdiye kadar yalan beyanlarla ÇED raporları hazırlatan şirket ya da bu raporlara rant ortaklığı sebebiyle göz yuman siyasi iktidar bu sorulara doğru yanıtları verecek midir?

İNCELEME HEYETİMİZ SUÇ MAHALİNDE OLACAK

Ekoloji hareketinin yanıtı açıktır: Yaşanılan tartışmasız ekokırım olup doğaya ve insana karşı işlenmiş kasti bir suçtur. Çöpler Altın Madeni ve Anagold şirketi acilen kapatılmalıdır. Suça ortak olan tüm kamu görevlileri ve şirket yetkilileri hakkında soruşturma açılmalı ve yurtdışına çıkış yasağı getirilmelidir. Siyanür liçli madencilik yasaklanmalıdır. Göçüğün bulunduğu ekokırım alanı, bağımsız gözlemcilerin denetimine açılmalı,  delillerin karartılmasının önüne geçilmeli,  süreç kamuoyuna açık biçimde yürütülmelidir.  İnceleme heyetlerimizle suç mahallinde olacak ve  bu süreci yakından takip ederek sorumlularının kanun önünde hesap vermelerini sağlayacağız. Ülke genelindeki eylemlerimizle bu suçu unutturmayacağız.”

İZMİR 

Doğanın Çocukları da maden faciasına ilişkin Alsancak’ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yaptı. Açıklamada “Canlılara mezar olan İliç altın madeni derhal kapatılsın” pankartı açılırken sık sık “Murat Kurum hesap verecek”, “Havama suyuma toprağıma dokunma”, “AKP elini doğamızdan çek”, “Kaza değil bu bir katliam” sloganları atıldı.

Basın metnini Doğanın Çocukları adına  Can Okan okudu.

AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Murat Kurum'un Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yaptığı dönemde bahsi geçen madene defalarca kez hukuk yoluyla faaliyet durdurma kararları çıkarıldığını vurgulayan Okan, “Lakin alınan kararlar uygulamaya konmadı. Tam tersine ihmaller zinciri, bizim de gayet alışkın olduğumuz şekliyle, ödüllendirilircesine katil madenin kapasitesi arttırıldı. İlgili şirketin vergi borçları halkın cebinden ödenip sıfırlandı. Sermayenin kazancını, işçinin ocağından, köylünün mahsulünden, balığın kuşun canından, dinamitlerle havaya uçuruldu. Siyanürle zehirletilen toprağın kıymetinden daha fazla önemseyenlere karşı, ekoloji ve emek hareketi bileşenleri olarak bu madene hep karşı çıktık çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

 ‘MURAT KURUM HESAP VERSİN’

Fırat'ı her geçen saniye biraz daha zehirleyen ilgili madenin derhal kapatılması gerektiğini vurgulayan Okan, “ İşçi ve doğa katili örtbasçı yetkililerin adalet karşısına çıkarılıp, yargılanmalarını istiyoruz! Siyanür liçli madencilik yöntemlerinin yasaklanmasını ve katil Anagold Holding'in tüm mal varlığına el konulması suretiyle kapatılmasını istiyoruz! İstanbul'a belediye başkanı olabilmek için adaylığını koymuş olan Murat Kurum'un bu kararından vazgeçmesini ve hesap vermesini istiyoruz!” diye belirtti.