İlahiyatçı İhsan Eliaçık: Kayyım atamaları en büyük zulümdür

img

İSTANBUL - İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde kayyım karşı nöbet eyleminde konuşan İlahiyatçı Yazar İhsan Eliaçık, kayyım atamalarının en büyük  zulüm olduğuna dikkat çekerek, “Gerçek ibadet zalim sultan karşısında hakkı haykırmaktır” dedi.

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı Beyoğlu'nda bulunan Şişhane Meydanı’nda başlattığı “Adalet Nöbeti” 8’inci gününde devam etti. “Kayyum defol” tişörtlerinin giyildiği nöbet eyleminde “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Bijî berxwedana Colemêrg”, “Kayyımlar gidecek biz kalacağız”, “Bijî berxwedana zindanan” sloganlarının atıldığı eylemde serbest kürsü kuruldu.  Bugünkü basın açıklamasına İlahiyatçı ve yazar İhsan Eliaçık, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul eski Milletvekili Ali Kenanoğlu,  Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Emekçi Hareket Partisi’nin (EHP) yanı sıra Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri katıldı.
 
Eylemde konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri İstanbul Bölge sorumlusu Gülsev Kaya, Türkiye'de faşizm olduğu sürece  mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizdi. Cumhuriyet tarihinden beri farklı dil, kimlik, inanç ve kültürlere karşı asimilasyon politikaları sürdürüldüğünü kaydeden Kaya, bütün hukuksuz uygulamalara karşı halkların örgütlü mücadelesi ile aşılacağını söyledi.  
 
‘KAYYIM REJİMİNİ TANIMIYORUZ’
 
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Karakaya, kayyımın sömürgecilik olduğunu kaydetti. Kimsenin Kürt halkını haksız ve hukuksuz bir şekilde rahatsız etme hakkına sahip olmadığının altını çizen Karakaya, “Biz alevi ve Kızılbaşlar olarak kayyım rejimini tanımıyoruz” dedi.
 
‘HEP BİRLİKTE SES ÇIKARMALIYIZ’
 
Nöbet eyleminde konuşan İlahiyatçı Yazar İhsan Eliaçık, mazlumun yanında durmanın en büyük ibadet olduğunu vurguladı. Eliaçık, “Hakkı müdafaa etmek en büyük ibadettir, gerçek ibadet zalim sultan karşısında hakkı haykırmaktır. Bunlar dini prensiplerinden en önemlisidir. Seçilen kişinin yerine, seçilmeyen bir kişiyi kayyum olarak atamak bu zulmün daniskasıdır. İradesi elinden alınmış kişi mazlumdur. Halka da büyük bir saygısızlıktır. Kayyım atamaları insanların vicdanlarını kanatmaya başlamıştır. Dünyanın neresine giderseniz gidin seçilmiş bir kişinin yerine, seçilmeyen bir kişiyi atamak haksızlıktır, hukuksuzluktur. Yapılan haksızlığa ses çıkarmayanlar zalimlerle birlikte hesaba çekilecek. Eğer bir yerde bir zulüm işleniyorsa hep birlikte dur demeliyiz. Buradaki direniş haklı ve doğru bir direnişti” şeklinde konuştu.
 
‘KAYYIM ZİHNİYETİNE TESLİM OLMAYACAĞIZ’
 
Son olarak söz alan Ali Kenanoğlu, seçimlerde Kurdistan illerine taşımalı seçmelerle halkın iradesine gasp edilmek istendiğini dile getirerek, “Seçim bittikten sonra halk kendi iradesini ortaya koyduktan sonra, seçilen belediye başkanları ve milletvekillerine karşı ayrı bir hukuk işleniyor. Kayyım siyaseti bir darp ve darbe siyasettir bu zihniyete teslim olmayacağız” dedi.   
 
‘HAKİKATLE YÜZLEŞİLMELİ’
 
Ardından basın açıklamasını Demokratik Bölgeler Partisi DBP üyesi Gökhan Özden yaptı. Nüfuslarının büyük bir bölümünün katledildiği katliamı Süryanilerin kendi dillerinde "kılıç" anlamına gelen "Seyfo" olarak andığı hatırlatılan Özden,  15 Haziran 1915 tarihinin Süryanilere uygulanan katliamın başlangıç tarihi kabul edildiği vurgulandı. Katliam sonrası Süryani nüfusunda yaşanan azalmaya dikkat çekilen Özden,  "20. yüzyılın başlarında bu topraklarda 500 binin üzerinde Süryani yaşamaktayken 1915 yılında başlayan ve 1924 yılına kadar devam eden katliamlar ve zorunlu göçler sonucunda nüfusun üçte ikisi yok edilmiştir. Sonrasında da devam eden baskılar ve asimilasyon politikaları sonucunda Süryani dili, kimliği ve kültürü yok olma noktasına gelmiştir. Süryanilere ait yüzlerce kilise ve manastır tahrip edilmiş, kurum ve şahıslara ait çok sayıda taşınmaz mülke el konulmuş, yerleşim yerlerinin adı değiştirilmiş ve Süryanice eğitim veren okullar kapatılmıştır. Dünyadaki örneklerden de biliyoruz ki, insanlık suçlarını lanetlemek ve hakikatlerle yüzleşmek toplumsal barışın inşasında, vicdan ve adalet duygularının gelişmesinde son derece önemli adımlardır. Süryani halkının talebi ve beklentisi de samimi bir yüzleşmenin gerçekleşmesidir” ifadelerini kullandı.
Bu akşamki nöbet eylemi alkış ve sloganların ardından sona erdi. Nöbet eylemi  Kurban Bayramı nedeniyle yarın yapılmayacak.