İSTANBUL - Oyuncu ve senarist Levent Kazak, İBB’nin Adalar’da başlattığı minibüs seferleri için Ekrem İmamoğlu’na gönderdiği mektupta, "Sizden sürece bizzat katılıp, bu sorunun diyalogla çözülmesine önayak olmanızı rica ediyoruz" dedi. 

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İETT Genel Müdürlüğü bünyesindeki elektrikli minibüsler 15 Haziran’da Büyükada’da sefere başladı. Adalar’ın tarihi, kültürel ve doğal dokusuna zarar vereceği gerekçesiyle bölge halkı tarafından karşı çıkılan, “Azmanbüs” olarak adlandırılan minibüsler tepkilere neden oldu. Minibüslerin önüne geçerek seferleri engellemeye çalışan yurttaşlar, günlerdir eylem yapıyor. 

 

Bayramda da devam eden protestolarda ada sakinlerine polis müdahale etti, onlarca kişi gözaltına alındı.

 

Ada sakini, oyuncu ve senarist Levent Kazak, Adalar’da elektrikli minibüs sorununu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yazdığı açık mektupla dile getirdi. Kazak, İmamoğlu’nun sürece dahil olmasını talep etti. Kazak, sanal medya hesabı X üzerinden yazdığı mektupta, “ Bir adalı olarak, son günlerde kamuoyunu meşgul eden azman minibüs sorunuyla ilgili, halk ile kurumlar arasında düzgün bir iletişim kurulamadığı görüşündeyim. Yanlış bilgiler havada uçuşuyor, ortam buram buram provokasyon kokuyor”  ifadelerine yer verdi. 

 

Ekrem İmamoğlu’ndan sürece dahil olmasını isteyen Kazak, mektubun devamında şu ifadelere yer verdi: “Tarih içinde uzun bir yolculuğa çıkabileceğiniz, doğasıyla, ormanlarıyla, yürüyüş ve bisiklet yolları, mimari zenginlikleri ile her gün kendi nüfusunun 4-5 katı kadar turist kabul eden Büyükada, ki bu 70-80 bin kişiye tekabül edebiliyor, özellikle yaz aylarında büyük sorunlar yaşıyor. 

 

Faytonların gidişinden sonra, sorunu elektrikli araçlarla çözmeye çalışan İBB, yaz aylarında ihtiyaç 10-15 katına çıkınca çaresiz kalıyor, hayat kilitleniyor. Turist sayısı arttıkça, evine ya da işine gitmek isteyen adalılar her gün 2-3 saat süren kuyruklarda beklemek zorunda kalıyor. Bu sorun deniz yolları için de geçerli; hafta sonları, özellikle bayramlarda gemiler ücretsiz olunca, rahat bir nefes almak için adalara gelen kalabalık adalıların çıkış ve girişlerini imkânsız hale getiriyor.

 

ÇÖZÜM DEĞİL!

 

Adalılar, İBB'nin çözüm önerisine neden sıcak bakmıyor, bakamıyor? En büyük neden, çözüm diye sunulanın bir çözüm olmaması. Bu azman minibüsler yollara sığmıyor, iki minibüs yan yana geçemiyor; eşyanın tabiatına aykırı, yukarıda tarifi yapılan yollara sığmıyorlar. Olmuyor. Geçerken tüm yayaları, bisikletlileri yolun dışına itmek zorundalar. Kapasiteleri cüsseleri ile aynı oranda değil, şu anda hizmet eden minik otobüslerin taşıma kapasitesi ile aynı, ikisi de 13 kişi. Fark yok. Ama hacim olarak onların tam üç katı. Adalar bir yaya bölgesi, SİT alanı. Sadece turizm odaklı çözümler doğru değil, ada sakinlerinin yaşamlarını, düşüncelerini gözetmek, adanın tarihi, kültürel ve doğal yapısını koruyarak ilerlemek gerekiyor. Adaların yaşam kültürü, ekosistemi ezerek geçilemez.

 

İMAMOĞLU’NA SÜRECE KATILMA ÇAĞRISI

 

Yaşanan bu iletişim bozukluğunun ve İETT'nin yürüttüğü bu berbat bir kriz yönetim politikasının ivedilikle son bulması gerekir. Sorunu yaşayan ile otoritenin bir araya gelip çözüm araması, sadece adaların değil, tüm ülkenin geleceğini olumlu yönde etkiler, zıplatır. Adaların bu konuda örnek olmasını, sizden sürece bizzat katılıp, bu sorunun diyalogla çözülmesine önayak olmanızı rica ediyoruz.”