İstanbul’da kayyım nöbeti sürüyor: Sessiz kalmayacağız

İSTANBUL - Colemêrg Belediyesi’ne atanan kayyıma karşı Şişhane Meydanı’nda nöbet tutanlar halk iradesinin gasp edilmesine karşı sessiz kalmayacaklarını belirterek, herkesi anti demokratik uygulamalara karşı sokaklarda ses çıkarmaya çağırdı. 

Colemêrg’teki irade gaspına karşı Kurdistan ve Türkiye kentlerinde protesto eylemleri çoğalarak devam ediyor. İstanbul’da Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda başlatılan nöbet, 13 gündür devam ediyor. 
 
Her akşam, “Kayyım defol” tişörtleriyle eyleme katılan sivil toplum örgütleri temsilcileri, siyasetçi ve yurttaşlar, düzenledikleri eylemi sürdürme kararlılığında olduğunu belirtti. 
 
Kiğı-Karakoçan-Adaklı-Yayladere-Yedisu İlçeleri Sosyal Yardımlaşma, Kalkındırma ve Kültür Derneği (KAYY-DER) Eşbaşkanı Ahmet Tüzün, direnişi asla bırakmayacaklarını belirtti. Bayram tatiline rağmen insanların nöbete katılımının önemli olduğunu dile getiren Tüzün, “Hakkari’deki bu uygulamaya bugün izin verirsek, arkasının geleceğini bütün Kürtler biliyor. Kürt halkının direnişi, tepkisi ve iradesini ortaya koyması en meşrudur hakkıdır” dedi. 
 
‘BU AÇIK BİR SAVAŞ POLİTİKASIDIR’
 
Kayyım atamasının apaçık bir “savaş politikası” olduğunun altını çizen Tüzün, halkların ortak mücadelesiyle bu gasp politikasının karşısında kazanacağını dile getirdi. DEM Parti’nin siyaseti ile Türkiye’deki muhalefeti uyandırdığını belirten Tüzün, “DEM Parti bu ülke için çok iyi bir şey yaptı. Kayyım atamasına karşı muhalefet şu anda yeterli düzeyde olmasa da bazı adımlar atıyor. Bu önemli bir şeydir. Ama bu desteğin sınırlı kalmaması lazım. Çünkü bugün Hakkâri’ye kayyım atandıysa, yarın da onlara atanır. Her parti bu konuda empati kurmalı. DEM Parti’ye yapılanların yarın kendilerine yapılmayacağını kimse garanti edemez. Kayyım bir gasp politikasıdır” diye belirtti. 
 
KAYY-DER üyesi Zeynep Kuloğlu ise Kürt halkına büyük bir haksızlık ve saygısızlık yapıldığını dile getirdi. Kuloğlu, “ Eğer mevcut sistem halkı anlayabilseydi atanmışlar değil, seçilmişler olurdu. Devlet insanların iradesine saygı duymak zorunda. Haksız ve hukuksuz bu uygulamanın karşısındayım kabul etmiyorum. Buna karşı direneceğiz. Kürt halkının, Hakkari halkının iradesini yok sayamazsınız onların haklarına saygısızlık edemezsiniz. Siz bizi anlamış olsaydınız atanmış değil seçilmiş olurdunuz” dedi.
 
Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Genel Başkanı Ali Rıza Bilir, kayyım politikasının Türkiye’de yıllardır devam eden anti demokratik uygulamaların bir yansıması olduğunu kaydetti. İktidarın Colemêrg’de gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koyduğunu ve büyük bir hak gaspı yaptığını söyleyen Bilir, “Hakkari halkının iradesi yok sayılıyor. Kesinlikle kabul edilecek bir durum değil. Eğer siz demokrasi adına bir şey ortaya atıyorsanız. Eğer bu ülkede sembolik bir demokrasi yoksa ve gerçek bir demokrasi varsa o zaman halkın özgür iradesini gasp etmemeniz gerekiyor. Bu bir gerçeklik ülkemizin gerçekliği bunun için mücadele etmekten başka bir çare yok” dedi.
 
'KAYYIM TECRİTLE BAĞLANTILI'
 
Bu hukuksuzlukların tecritle bir bağlantısı olduğunu belirten Bilir, sözlerine şöyle devam etti: “Dil, kültür ve inançların yok sayılması gibi uygulanan bütün anti demokratik uygulamaların tecritle bağı var. Sistemin tecritten beklentisini görmek lazım. Mesele  sadece bir belediye başkanın görevden alınması olayı değildir. Her şeyden önce bu ülkede önce ekonomik, sosyal siyasal bir kriz var. İnsanlar evlerine ekmek götüremezken, kalkıp böyle şeylerle uğraşmak bunların ne kadar aciz bir durumda olduğunu gösteriyor.” 
 
KADIN KAZANIMLARINA SALDIRI
 
Siyasetçi Asiye Kolçak, kayyıma karşı ses yükseltmek için alanlarda olmaya devam edeceklerini ifade etti. Kolçak, “Kayyım sadece Kürt halkının sivil toplum örgütlerinin sorunu değil. Kayyuma tepki tüm anti demokratik uygulamalara karşı verilmesi gereken bir tepkidir” dedi. 
Kayyımların kadınların kazanımlarına yönelik bir saldırı olduğunu dile getiren Kolçak, “Biliyoruz ki kayyım yine kadın kazanımlarına yönetilecektir. Kayyım Kürtlerin en ufak kazanımlarına karşı bir tehdittir. Yanı sıra adalete ve demokratik çözüme bir tehdittir. Kayyum karşı her yerde yer yerinden oynamalıdır. İstanbul’dan bir kez daha sesimizi yükseltiyoruz kayyuma hayır” diye belirtti.  
 
‘ZULME BOYUN EĞMEYECEĞİZ’
 
Eyleme katılan yurttaşlardan İslam Öztoprak ise “İrademizle kazandığımız yerlerin kayyum atanıyor. Tüm haklarımız gasp ediliyor, dilimiz yasaklanıyor. Dilimizden kültürümüzden dolayı insanlarımız cezaevine atılıyor işkenceye maruz kalıyor. Hala kemikleri verilemeyen yüzlerce insanımız var. Kayyım da bu haksızlıkların bir parçasıdır. Bizlerde bu zulme karşı boyun eğmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
 
MA / Esra Solin Dal