İSTANBUL - Kartal Meydanı’nda gerçekleştirilen kayyım karşıtı mitinge katılan yurttaşlar, “Belediyeler bizimdir, kayyım gasp ve darbedir" tepkisinde bulundu.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı 30 Haziran'da “Emeğimiz, özgürlüğümüz için kayyıma geçit vermeyeceğiz” sloganıyla Kartal Meydanı’nda düzenlenen mitinge binlerce kişi katıldı. Mitingde kayyım politikaları başta olmak üzere tecrit, kadın katliamları, ekonomik kriz ve anti demokratik uygulamalara de tepki gösterildi. Mitinge katılan yurttaşlar, kayyım politikalarına karşı "ortak mücadele" vurgusu yaptı.
'ERDOĞAN GİDECEK'
Zeynettin Turan (55), Kürtlere yönelik baskıların 100 yıldır devam ettiğini belirterek, kayyım politikalarının da söz konusu baskılarla bağlantılı olduğunu vurguladı. “Tayyip Erdoğan gidecek biz kalacağız” diyen Turan, şunları söyledi: "Türkiye’de bugüne kadar çok sayıda parti geldi geçti, Tayyip Erdoğan'ın partisi de aynen o partiler gibi yok olacak. Biz halkız halkın partisiyiz ve bu yüzden kalıcıyız. Kimse bizi yıkamaz. AKP, her seçimde Kürt halkında oy istiyor. Tayyip Erdoğan Kürtlerden oy alırken Kürtler iyi ama alamadığında ise hep terörist oldular. Bu ikiyüzlü yaklaşımı kabul etmeyeceğiz” dedi. Türkiye'de demokrasi sorununun yanında ekonomik krizin de yaşandığını aktaran Turan, sorunların kayyım atayarak çözülmeyeceğini söyledi. Turan, “Türkiye hiçbir alanda başarılı değil. İşçiden emekçiye, kadın sorunundan çocuğa, emekliye kimse uygulamalardan memnun değil. İşçiler ve emekçiler emeğinin hakkını alamıyor."
‘KAYYIM İRADEMİZİ TEMSİL ETMİYOR’
Kayyımı atamalarını kimsenin kabul etmemesi gerektiğini kaydeden Wetha Bingül (51), “Belediyeler bizimdir. Kayyım o koltukta oturarak başkan olamaz ve bizim irademizi de temsil edemez. İrade gaspıyla kimse başkan ya da müdür olamaz, ancak gaspçı olur. Zaten kayyımın anlamı gasp demektir. Bu yüzden kayyımları tanımıyoruz. Kayyımları istemediğimizi beyan etmek için mitinge katıldık. Sadece kayyım içinde değil, cezaevlerinde yaşananlar, tecrit politikalarına karşı çıkmak için de buradayız. Tecrit ortadan kaldırılmadığı sürece bu ülkede barış inşa edilemeyecek” dedi.
‘BİRLEŞEREK KAYYIMI DEFEDEBİLİRİZ’
Aysel Okan Hoşgit, iktidarın Kurdistan’da Kürt halkının hiçbir şekilde söz sahibi olmasını istemediğini kaydederek, “Kayyımlar genelde Kurdistan’a atanıyor. Hakkari’ye üçüncü kez kayyım atanıyor. İktidar seçimle alamadığı yerleri kayyım atayarak almak istiyor. Bütün anti demokratik uygulamalarda olduğu gibi kayyımlar da önce Kurdistan’a uygulanıyor. Buna karşı güçlü bir refleks göstermezsek sıra diğer yerlere gelecek. Bu bir darbedir. 12 Eylül’de nasıl ki darbe yapıldıysa şu anda da aynısı yapılıyor. Devletin keyfi ve faşist uygulamalarına karşı birlikte mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Zeliha Şalcı da şunları kaydetti: “Kayyım halkın iradesini hiçe saymaktır. Ayrıca halkın seçme ve seçilme hakkını elinden almaktır. Buna her koşulda karşı durmak gerekiyor. İnsanoğlunun önceliği kendi iradesine sahip çıkmaktır. Doğudan batıya, kuzeyden güneye herkesin bu irade gaspına karşı ses çıkarması gerekiyor. İnsan olmanın onurunu korumak buradan geçer. Her yerde ve her zaman kayyıma hayır diyeceğiz.”
MA / Esra Solin Dal