ŞIRNEX - Yaşamını yitiren Yıldırım Han’ın koğuş arkadaşları ile görüşen DEM Parti Milletvekili Zeki İrmez, "Sorumlusu Adalet Bakanlığı’dır. Eğer Han tedavi edilseydi şuan hayatta olurdu” dedi.
Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) ağır hasta tutuklular listesinde yer alan Yıldırım Han, durumunun ağırlaşması kaldırıldığı Ankara’da 20 Haziran’da yaşamını yitirdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex milletvekilleri Mehmet Zeki İrmez ve Nevroz Uysal Aslan, 2 Temmuz'da cezaevinde Han’ın koğuş arkadaşlarıyla görüştü. İrmez, yaptıkları görüşmeye dair konuştu.
TEDAVİSİ ENGELLENDİ
Han’ın ağır hastalıklarına rağmen ölüme terk edildiğini belirten İrmez, “Wan’da tutuklanarak cezaevine konulan Han, daha sonra hastalıklarından dolayı serbest bırakıldı. Ancak 26 Nisan’da Şirnex’te tekrar tutuklanmış. Tedavisi yarım kaldığı için de cezaevinde durumu daha da ağırlaşıyor. Rapor ve hastalıklarına rağmen tutuklanan Han’ın cezaevinde ise tedavisi engelleniyor. Arkadaşlarının aktardığına göre, bir-iki kez Şırnak Devlet Hastanesi’ne götürülen Han’a doktorlar tarafından ‘bir şeyin yok’ denilmiş. Fakat durumunun ağırlaşması üzerine Diyarbakır’a sevk edilmiş. Burada da gereken tedavileri yapılmadan tekrar cezaevine getiriliyor ve durumunun kötüye gitmesiyle birlikte sevk edildiği Ankara’da yaşamını yitiriyor. Koğuş arkadaşları Han’ın tedavi edilmediği için yaşamını yitirdiğini söylediler. Bunun sorumlusu Adalet Bakanlığı’dır. Eğer Han tahliye edilip, tedavi edilseydi şuan hayatta olurdu” diye belirtti.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
Han’ın ailesinin cezaevi yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu aktaran İrmez, konunun takipçisi olacaklarını söyledi. DEM Parti İnsan Hakları Komisyonu tarafından da suç duyurusunda bulunulduğunu belirten İrmez, “Cezaevinde yaptığımız görüşmeleri raporlayarak kamuoyuyla paylaşacağız. Meclis için soru önergeleri hazırladık ve önümüzdeki günlerde sunacağız. Adalet Bakanlığı ile de bir görüşme gerçekleştireceğiz. Cezaevlerinde başka ölümlerin yaşanmaması için herkesin tepki göstermesi gerekiyor” dedi.
HASTA TUTSAKLARIN DURUMU AĞIRLAŞIYOR
Cezaevlerinin toplumun kanayan yarası olduğunu dile getiren İrmez, “Cezaevleri tecrit ve rehabilitasyon merkezlerine dönüşmüş durumda. Ağır hastalıklarına rağmen tutsaklar serbest bırakılmıyor. Çeşitli keyfi gerekçelerle serbest bırakılmayan hasta tutsakların durumları her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Özelikle yaşı ilerlemiş hasta tutsakların durumları çok daha kötü. Durumu ağır olan hasta tutsakların sağlığa erişmesi için serbest bırakılması gerekiyor. Şırnak Cezaevi’nde daha önce hasta tutsaklar Emre Abalak ve Divali Güzel yaşamını yitirmişti. Divali ve Güzel yüzde 90 engelli raporuna rağmen tahliye edilmeyen tutsaklardı” ifadelerini kullandı.
CEZAEVİNDEKİ İHLAL VE BASKILAR
Tutsakların görüşmede maruz bırakıldıkları hak ihlallerini de aktardığını söyleyen İrmez, şunları belirtti: “Özellikle psikolojik olarak özel savaş politikaları yürütülüyor. Basit gerekçelerle tutsaklara disiplin cezaları veriliyor. Tutsakların en fazla şikayet ettikleri konuların başında revir ve hastaneye sevkleri vardı. Görüşmede, bir hasta tutsak, revire çıkarıldığını ve hastane sevkinin yapıldığını ancak aradan günler geçmesine rağmen hastaneye götürülmediğini söyledi. Bir çok hasta tutsak bu konuda şikayetlerini dile getirdi. Odalara düzenlenen baskınlarda kitaplara el konuluyor. Gönderilen Kürtçe kitaplar verilmiyor. Yemekler kötü olmasından kaynaklı yenilemiyor. Yine tutsakların dışarıya gönderdikleri mektuplara el konulduğu, dilekçelerin akıbetinin bildirilmediği belirtildi. Aile görüşlerinde engeller çıkarılıyor. Görüşme sırasında tutsak ailelerinin bir birleriyle temas kurmalarına izin verilmiyor.”
MA / Mahmut Altıntaş