En meşru hak: Özsavunma

img
İSTANBUL - Erkek-devlet şiddetine karşı özsavunmanın en meşru hak olduğunu belirten SKM İstanbul Sözcüsü Leyla Can, "Özsavunma, var olan örgütlü şiddete karşı örgütlü bir savunma pozisyonuna geçmek, yaşamlarımızı savunmaktır” dedi. 
 
Dünyada artan savaş ve şiddet ortamında kadınlar, var olma mücadelesi veriyor. İnsanlığın ve doğanın kurtuluşu için ortak hedef ve amaçlarla buluşan kadınlar, katliam, şiddet, taciz, tecavüz, yoksulluk, baskı ve fuhuş başta olmak üzere her türden beden sömürüsüne, “namus” ve “ahlak” adı altında gelişen toplumsal cinsiyetçiliğe karşı özsavunma mekanizmasıyla direniyor. 
 
Kuzey ve Doğu Suriye’de, Şengal'de hegemon güçler ile DAİŞ’e karşı geliştirilen örgütlülük, Hindistan’da yoksullara, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçlarla mücadele etmek için kurulan Gulabi Gang (Pembe Çete), Afganistan’da Taliban’a karşı direnen kadınlar, özsavunmanın günümüzdeki örneklerini gözler önüne seriyor.
 
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) İstanbul Sözcüsü Leyla Can, artan erkek-devlet şiddetine karşı özsavunmanın önemine dair konuştu. 
 
EN MEŞRU HAK 
 
Özgürlük mücadelesindeki kararlılık ile birçok hakkın kazanıldığını belirten Can, “Ancak bugün erkek egemen devlet, tüm araç ve biçimleriyle bu haklara saldırıyor ve geri almaya çalışıyor. Erkek egemen devlet karşısında özsavunma bir gereklilik olarak görülmelidir. İtaat ettirme kültürüne karşı kadınların seçeneği özsavunmadır. Erkek egemen devlet fiziksel şiddetiyle, yargısıyla, medyasıyla, silahıyla, bıçağıyla saldırırken kadınların özsavunmasını kullanması en doğal ve meşru hakkıdır” diye belirtti. 
 
Tekil ve örgütlü birçok özsavunma örneği olduğunu söyleyen Can, özsavunma mekanizmasının kadın mücadelesinin ilerletilmesi açısından bir zorunluluk olduğunu dile getirdi. 
 
‘YAŞAMI SAVUNMAKTIR’
 
Kadınların kendilerini savunmaya çalışırken erkek-devlet şiddetiyle karşı karşıya kaldığını belirten Can, “Birçok kadın hayatta kalmak için kendini savunurken, yargının çifte standardı ile karşılaşıyor ve müebbetle yargılanıyor. Birçoğu yıllarca hapishanelerde kalıyor. Bu aslında erkek devletin kendi gerçeğini gösteriyor; faillerin korunduğu ama kadınların kendi yaşamlarını savunduğu için cezalandırıldığı bir düzlem var. Buna karşı özsavunma hakkı güçlü birleşik bir mücadeleyle savunulmalıdır” dedi. 
 
Son olarak kadınlara örgütlenme ve her türlü saldırılara karşı özsavunma çağrısında bulunan Can, şöyle devam etti: “Bugün özsavunma dediğimizde akıllara tekil olarak uygulanan biçimleri geliyor olabilir. Ama esasında var olan örgütlü şiddete karşı örgütlü bir savunma pozisyonuna geçmek, yaşamlarımızı savunmak, en küçük hak talebimizi savunmak bir özsavunmadır.”