'Mücadelesi bugün de devam ettiriliyor'

ÊLIH - Hizbulkontra-JİTEM tarafından 32 yıl önce katledilen Özgür Halk dergisi Êlih Temsilcisi Çetin Abayay'ın ablası Rahime Abayay, "Bir gerçek var, o da kardeşimin yürüttüğü mücadele bugün de devam ettiriliyor" dedi. 
 
Faili meçhul cinayetlerin yaygın olarak işlendiği 90'lı yıllarda gazeteciliğe adım atan Özgür Halk Êlih Temsilcisi Çetin Abayay'ın ölümünün üzerinden 32 yıl geçti. İşkence, kaçırma ve sokak ortasında insanların katledildiği bir dönemde mesleğe başlayan Abayay, henüz 23 yaşındayken Hizbulkontra tarafından katledildi. Daha 16 yaşında bir lise öğrenciyken "örgüt üyesi olmak" iddiasından gözaltına alınan Abayay, Siirt İl Jandarma Komutanlığı'nda 6 ay işkenceli sorgudan sonra tutuklanarak, Diyarbakır Cezaevi'ne gönderildi. 5 aylık tutukluluktan sonra tahliye edilen Abayay, Özgür Halk'ta çalışmaya başladı. Kısa bir süre sonra ise bir kez daha tutuklanan Abayay, Siirt E Tipi Cezaevi’nde iki yıl tutsak kaldı. 
 
HAKİKAT ARAYIŞINDAN VAZGEÇMEDİ
 
Çalışmalarını, tahliye edildikten sonra da sürdüren Abayay, bu dönemde "Seni öldüreceğiz" şeklinde tehditlerle karşılaştı. Tehditlere rağmen geri adım atmayan Abayay, Hizbullah-devlet ilişkisini haberleştiren Yeni Ülke gazetesi muhabiri Cengiz Altu'nun katledilmesinden 5 ay sonra 29 Temmuz 1992'de evine giderken saldırıya uğradı. İkisi 18-19 yaşlarında, biri 25 yaşlarındaki saldırganların silahlı saldırısında ağır yaralanan Abayay, Batman Devlet Hastanesi'ndeki ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Diyarbakır Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 30 Temmuz'da yaşamını yitirdi. Abayay'ın katledilmesinin üzerinden 32 yıl geçse de failler bulunmadı. 
 
Abayay cinayeti Ağustos 2008'de yeniden gündeme gelirken, dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun Susurluk Raporu'nun "devlet sırrı" olduğu gerekçesiyle yayımlanmayan sayfalarının yer aldığı iddia edildi. Raporda, katledilen gazeteciler Hafız Akdemir, Yahya Orhan, Mecit Akgün, Burhan Karadeniz, Halit Güngen, İzzet Keser, Cengiz Altun ile Çetin Abayay'ın isimleri yer aldığı öne sürüldü. 
 
'KÜÇÜK YAŞTA MÜCADELE İLE TANIŞTI'
 
Abayay'ın ablası Rahime Abayay, kardeşinin çocukluğunda babası ile birlikte mücadele yürüttüğünü belirterek, "Bir kere babam mücadele arkadaşlarının yanına onu da götürdü. Arkadaşları 'Küçük çocuk onu niye getiriyorsun' diye sordu. Babamda onlara 'Ondaki cesaret kimsede yok' dedi. Lise yıllarında ise Kürt özgürlük mücadelesiyle tanıştı. Halkının özgürlüğü için elinden gelen her şeyi yapmaya çalıştı. Yürüttüğü mücadeleden dolayı daha lise yıllarında 20'den fazla kez gözaltına alındı, işkencelere maruz kaldı, defalarca tutuklandı. Ama mücadelesinden geri adım atmadı ve kararlılıkla sürdürdü" ifadelerini kullandı. 
 
Bulundukları evin sürekli basıldığını aile bireylerine işkence yapıldığını dile getiren Abayay, kardeşinin lise öğrenimini bitirdikten sonra ise, gazeteci olmaya karar verdiğini söyledi. Kardeşinin, katledilen Yeni Ülke çalışanı Cengiz Altun ile birlikte çalıştığını vurgulayan Abayay, Altun'un öldürülmesinin ardından kardeşinin "Özgür Halk" dergisinin "Êlih gibi bir kentte nasıl bürosu olmaz" diyerek, sorumluluk aldığını anlattı. Abayay, "Çetin her gün önce büroyu açar. Sonrasında kapı kapı dolaşarak, gazetenin dağıtımını organize ederdi. İnsanların sabah evden çıkarken birbirleriyle bir daha hiç görüşmeyecek gibi vedalaşarak, ayrıldıkları yıllarda kardeşim, Kürt halkının bilgilenmesi ve yaşananlardan haberdar olması için gazeteci oldu. Çok tehdit aldı. Eve sessiz telefonlar ediliyordu. Biz açtığımızda konuşmadan bekleniyordu. Kardeşim telefonu açtığında ise tehditler ediliyordu. O dönem Hizbullah, JİTEM sokak ortasında insan katlediyordu. Buna rağmen geri durmadı ve gazetecilik yaptı" diye konuştu. 
 
'ÖLÜMÜ BİLE BİLE GAZETECİLİK YAPTI'
 
Kardeşinin hatıralarının dün gibi hafızasında canlı oluğunu dile getiren Abayay, "Evimizin olduğu cadde, kamyon ile kapatılmıştı. Daha sonra silah ile vuruldu. Onu hastaneye kaldırdık, ancak kurtaramadık. Uzun süre hukuk mücadelesi verdik. Failleri ortaya çıkartılmak istenmedi. Susurluk raporlarında kardeşimin de adı geçti. Bunlara rağmen gerçekler ortaya çıkartılmadı. Ama bir gerçek var; o da kardeşimin yürüttüğü mücadele bugün de devam ettiriliyor" diye belirtti. 
 
Gerçekleri halka ulaştıran, halkı için mücadele veren gazetecilerin gördükleri baskılara karşı hiçbir dönemde geri adım atmadığının altını çizen Abayay, "Saldırılar dünden bugüne devam ediyor. O günkü baskılara aşan bir baskı ile karşı karşıya gazeteciler. Halen Kürt gazeteciler, kaçırılıyor, tutuklanıyor, katlediliyor. Haklarında sürekli dosyalar açılıyor. Ama kardeşimin yoldaşları, ardılları geri adım atmadı. Atmıyor. Kardeşim zorlu dönemlerde ölümü bile bile gazetecilik yaptı. Bugün de olsa aynısını yapacaktı. Bugün onun mücadelesini sürdüren onurlu gazeteciler var. Bu halka dönük baskılar sürse de, bu baskıları ortaya çıkaracak ve onlara karşı mücadele edecek onurlu gazeteciler de hep olacaktır" şeklinde konuştu.
 
MA/ Fethi Balaman