HABER MERKEZİ - Kerkük'te seçimlerin üzerinden 8 ay geçmesine rağmen yeni vali seçilmedi. Tevgera Azadî yöneticisi Ronak Macid, Kürt karşıtı ittifakla uzlaşan KDP'nin, Türkiye ile birlikte hareket ederek YNK'yi saf dışı bırakmak istediğini söyledi.
Irak'ta 18 Aralık 2023 tarihinde il genel meclisi seçimleri yapıldı. Ancak aradan 7 ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen Kerkük'ün yeni valisi seçilmedi. Irak Yüksek Seçim Komisyonu'nun sonuçlarına göre, YNK'nin başını çektiği Kerkük Gücümüz ve İrademiz Koalisyonu, 5 sandalyeyle Kerkük'te birinci oldu. Hristiyanlar kotası 1, KDP 2, Arap Koalisyonu 3, Arap Kaide 2, Arap İttifakı 1 ve Türkmenler ise 2 sandalye kazandı. Toplam 16 sandalyeli mecliste, oyların yarısından bir fazlasını alan kişi vali olarak seçiliyor. Vali olarak görevlendirilen kişi, vilayetin hem idari ve güvenlik amiri hem de karar alma yetkisine sahip oluyor.
YNK'nin başarısı sonrası Türkiye ile KDP arasındaki görüşme trafiği yoğunlaştı. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve en son AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçimler sonrası Federe Kurdistan Bölgesi'nde KDP yönetimindeki Barzaniler ile görüştü. Kerkük seçimleri, görüşmelerin başlıca konuları arasında yer aldı.
KDP KÜRT KARŞITI CEPHEDE YER ALDI
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Milletvekili Erşat Salihi, 18 Temmuz'da katıldığı bir televizyon programında Kerkük İl Meclisi başkanı ve vali belirleme konusunda KDP ile anlaşmaya vardıklarını açıkladı. KDP'den konuya dair bir yalanlama gelmedi. ITC ve KDP'nin Arapları da yanlarına alarak, birinci parti olan YNK’yi saf dışı bırakmaya çalıştığı belirtiliyor.
KERKÜK VALİLİĞİNİN ÖNEMİ
Tevgera Azadî yöneticilerinden Ronak Mecid, Kerkük Valiliği seçiminin önemini ve gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi. Irak’ta vilayetlerde yapılan seçimlerin başbakanlık öneminde olduğunu belirten Macid, "Vali olarak seçilen kişi, tüm birimlerin amiridir. Bundan dolayı Kerkük’te vali seçimleri çok kritik bir öneme sahiptir” dedi.
KDP’nin 2017’de yaptığı bağımsızlık referandumundan önce Kerkük valisinin Kürtlerden seçildiğini hatırlatan Macid, referandum sonrası Federe Kurdistan Bölgesi’nin topraklarının yüzde 51’ini kaybedildiğini söyledi. Kaybedilen yerlerden birinin de Kerkük olduğuna dikkati çeken Macid, "Kerkük’ün yüzde 80’ni Kürt’tür. Araplar ve Türkmenler de yüzde 20 civarındadır. Bu tabloya baktığımız zaman kentin valisinin Kürt olması gerekiyor. Ama 2017’de Türkiye komplosuyla Kerkük Valiliği bir Arap’a verildi. Sonrasında özellikle emniyet birimlerinde sorumlu olan bütün Kürtler bir bir görevlerinden alındılar” diye konuştu.
‘DEMOGRAFİ DEĞİŞTİRİLMEK İSTENDİ’
Kerkük'te vali değişimi sonrası demografinin değiştirilmeye çalışıldığını kaydeden Macid, "Geçmiş döneme baktığımız zaman Kerkük’ün birçok köyünde Kürtler ve Araplar birlikte yaşıyordu. Fakat Saddam zamanında Kürtler köylerinden çıkarılarak, Araplar yerleştirildi. 2003 yılından sonra tekrar Araplar kendi vilayetlerine döndüler. Kürtler de kendi topraklarına döndü. Rakan Cuburi vali olarak atandıktan sonra Saddam Hüseyin döneminde olduğu gibi Kürtlerin ellerindeki topraklar yeniden alınmak istendi" diye kaydetti.
'KÜRTLER SAF DIŞI BIRAKILMAK İSTENİYOR'
KDP ile Türkiye'nin Türkmen cephesi üzerinden bir ittifak yaptığını söyleyen Macid, "Şimdi de Arap cephesiyle ittifak kurmaya çalışıyorlar. Böylelikle 9 sandalye oluşturup valiyi seçmek istiyorlar. Kürtleri saf dışı bırakmak istiyorlar” dedi.
Macid, Türkiye'nin Kerkük’te Kürt bir valinin seçilmemesi için çabaladığına işaret ederek, KDP’nin de Türkiye ile birlikte hareket ettiği söyledi. Macid, “Şimdi Kerkük valiliğini bir yıllığına KDP’ye, bir yıllığına Araplara, iki yıllığına ise Türkmenlere verilmesi noktasında anlaşmaya çalışıyorlar. Bu yapılan komplo Türkiye’nindir. Çünkü KDP vali olduğu zaman kentin bütün idaresi Türkiye’ye geçecek. Türkmenler zaten Türkiye’nin güdümünde. Yine Sünni Araplar da vali olsa Türkiye yönetimi almış olacak” ifadelerini kullandı.
Macid, valilik seçimi noktasında yaşanan krizin bir süre daha devam edeceğini kaydetti.
MA / Ömer Akın