Ameliyat edilmezse böbreğini kaybedebilir

AGIRÎ - Ameliyat olmaması halinde böbreğini kaybetme riski bulunan tutsak Özcan Babayiğit'in annesi Dirayet Babayiğit, "Bu zulüm oldukça ülkenin durumu düzelmez" dedi. 
 
Erzurum Oltu T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutsak Özcan Babayiğit'in sağlık sorunları büyüyor. Babayiğit, 2016 yılında Agirî’de yapılan ev baskında gözaltına alındı ve tutuklandı. Babayiğit, yargılandığı Ağrı 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde “örgüt üyesi olmak" ve "örgüte yardım etmek" iddialarıyla toplam 13 yıl 6 ay cezaya çarptırıldı. Babayiğit'in böbrek yetmezliği, prostat ve mide rahatsızlıkları bulunuyor. Gerekli tedavisi yapılmamasından kaynaklı da sağlık durumu gittikçe kötüleşiyor. 
 
AMELİYAT OLMAYI BEKLİYOR
 
Babayiğit’in annesi Dirayet Babayiğit, oğlunun siyasi faaliyetlerinden kaynaklı tutuklu olduğuna işaret ederek, hastaneye getirilip götürülmek dışında bir işlemin yapılmadığını söyledi. Anne Babayiğit, "Oğlumun böbrek, prostat ve mide hastalıkları var. Hastaneye götürülse de gerekli ilaçlar verilmiyor. Prostat sorunu zamanında ameliyat edilmediği için böbreklerine etki etmiş.  Sağlık durumu ağırlaşıyor. Cezaevinde kendi yaşamını idame edemez hale gelmiş. Arkadaşlarının yardımıyla günlük temel ihtiyaçlarını karşılıyor. En son Salı günü cezaevinde yaptıkları görüşmede doktorlar oğluma ‘Bir böbreğin iflas etmiş. Eğer zamanında tedavi olmasan diğer böbreğin de iflas etme riski var’ diye söylemiş” şeklinde konuştu.
 
Oğlunun tedavi edilmemesine tepki gösteren Babayiğit, "Neden tedavi etmiyorsunuz? Oğlumun cezasını bitirmesine 7 ay kaldı. Madem tedavi etmiyorsunuz bırakın biz çocuklarımızı tedavi ettirelim. Bu bir zulümdür ve bu zulüm oldukça Türkiye’nin içinde bulunduğu durum düzelmez” şeklinde konuştu.
 
Anne Babayiğit, şöyle devam etti: "Çocuklarımızın yanındayız. Kürt halkı bu zulme karşı birlik olsun ve bu zulümden kurtulalım. Bu sorunun çözümü için tüm siyasi parti ve sivil toplum örgütleri bir araya gelmeli. Kürt sorunu çözülmeden hiçbir sorun çözülmez. Bu sorun devam eder. Tutuklama ya da öldürmekle davamızdan geri attıramazlar. Bunun için el ele verip barışı isteyelim ve bir an evvel barışı sağlayalım.”