Geerdink: Gazetecileri öldüren Türkiye savaş suçu işliyor

img

ANKARA - Kürt gazeteciler olmazsa birçok gerçeğin duyulmayacağını belirten Hollandalı gazeteci Fréderike Geerdink, Türkiye'nin gazetecileri katlederek savaş suçu işlediğini belirtti. 

Türkiye'nin, Federe Kurdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentine bağlı Seyîdsadik ilçesinde 23 Ağustos'ta gerçekleştirdiği SİHA saldırısında gazeteciler Gülistan Dara ve Hêro Bahadîn katledilirken, 6 gazeteci de yaralandı. Gazetecilerin katledilmesine tepki gösteren Hollandalı gazeteci Fréderike Geerdink, “Türkiye savaşta olduğunu söylese dahi gazetecileri hedef alamaz” dedi. 
 
Gazetecilerin uluslararası hukuka göre korunması gerektiğinin altını çizen Geerdink, "Bu bir savaş suçudur ve her halükarda bir suçtur. İnsanları öldüremezsiniz. Ancak herkes sessiz. Siyaset de sessiz” diye belirtti. 
Geerdink, 15 Ağustos’ta Ankara ve Bağdat arasında imzalanan "güvenlik mutabakatı"na da değindi. Türkiye’nin, Federe Kurdistan Bölgesi’nde KDP denetiminde olan kentlerde sıkı bir kontrol yetkisine sahip olduğunu ancak YNK’nin hakim olduğu kentlerde bunun önlendiğini belirten Geerdink, Ankara -Bağdat arasında imzalan mutabakat ile Bağdat’ın valilere müdahalede bulunabileceğini söyledi. İran ve Türkiye’nin uzun süredir bölgede Kürtleri katlettiğini dile getiren Geerdink, "Bağdat'la yapılan anlaşma ekstra bir tehlike yaratıyor ancak bu tehlike her zaman vardı” ifadelerini kullandı.
 
Gazeteci Fréderike Geerdink
 
KDP’NİN ROLÜ
 
KDP’nin siyasi ve ekonomik olarak Türkiye’ye bağımlı olduğunu ifade eden Geerdink, “Yani tabiri caizse Türkiye KDP’yi cebinde tutuyor. Eğer amaçları kendilerini daha da zenginleştirmekse, muhtemelen çok başarılı oluyorlar. Böyle bir hedefleri olduğunu gösteren bir şey görmedim ama eğer hedefleri Kurdistan ve Kürt halkı için daha fazla özgürlük elde etmekse, o zaman açıkçası hedeflerine hiç ulaşamıyorlar. Ama artık amaçlarının bu olduğunu sanmıyorum. Belki tarihin çok eski dönemlerinde vardı ama bu çoktan kayboldu” diye konuştu.
 
SAHADAKİ TANIKLIĞI
 
Kürt gazetecilere dönük saldırılara karşı sessizliğin kaynağında Kürt gazetecilerinin iyi anlatılamadığını belirten Geerdink, "Kürt gazeteciliğinin ne olduğuna dair bir yanlış anlama var. 'Gazeteciden çok aktivist gibiler, belki de terörizmle bağlantılılar' gibi bir algı var. Kürt gazetecilerin başka bir perspektifi mücadele perspektifi var” dedi. Geerdink, yıllarca Kurdistan’da sahada çalıştığını ve Kürt gazetecilerin çalışmalarına tanıklık ettiğini ancak Türk basınının genel olarak olayları çarpıttığını söyledi. 
 
‘KÜRT GAZETECİLERDEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM’
 
Geerdink son olarak şunları söyledi: “Eğer Kürt basını ve Kürt gazeteciler olmasaydı bilmediğimiz o kadar çok hikaye olurdu ki. Newroz alanında öldürülen gencin fotoğraflarını çeken Abdurrahman Gök’te olduğu gibi, çocuklarından geriye kalanları kutular içinde postaneden alan anneler, helikopterlerden atılan köylüleri öğrenemezdik. 
İnsanlar 'Bu çok çirkin. Muhtemelen böyle bir şey olmamıştır' diyor ama daha sonra bunun doğru olduğu ortaya çıkıyor. Bu durum 80'li ve 90'lı yıllara kadar uzanıyor. Kürt gazeteciliği olmasaydı hiç duymayacağımız pek çok hikaye olurdu. Yani onlardan çok şey öğrendim ve onlara saygı duyuyorum.”