Serbest bırakılan MED-DER çalışanları: Dil mücadelemiz sürecek

AMED - Serbest bırakılan MED-DER çalışanları Ahmet Boltan ve Fatma İgin, baskılara rağmen dil çalışmalarının devam edeceğini vurguladı. 

Amed’de 24 Eylül’de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Payîz Pirtûk ile Anka Dil ve Sanat Eğitim Kooperatifi ile çok sayıda eve yapılan baskında gözaltına alınan 30 kişiden 29’u serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan MED-DER eski Eşbaşkanı Rıfat Ronî “örgüt üyesi” iddiasıyla tutuklandı.
 
Savcılık ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan MED-DER yöneticisi Ahmet Boltan ile MED-DER çalışanı Fatma İgin, yaşadıklarını anlattı. 
 
‘DİL MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ’
 
Gözaltında kendilerine ajanlığın dayatıldığını söyleyen Ahmet Boltan, polisler tarafından “Gelin çayımızı için, sohbet edelim. Gelin beraber çalışalım” dendiğini aktardı. Savcılık ifadesinde sorulan sorularla MED-DER’in kriminalize edilmeye çalışıldığını aktaran Boltan, “MED-DER dışarıdan emir alıyormuş gibi, tek başına bir kurum değilmiş gibi, başka bir örgütlemeyle alakası varmış gibi sorular sordular” dedi. 
 
Gerçekleştirilen operasyonun Kürtçeye ve tüm Kürtlere dönük olduğunu dile getiren Boltan, “ Operasyon sebebi Türk devletinin Kürtlere, diline dönük tahammülsüzlüğüdür. Dil mücadelemize daha çok devam edeceğiz. Ne kadar saldırsalar da çalışmalarımızı daha da büyüteceğiz” diyerek, kararlılık mesajı verdi.
 
‘ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK’
 
Soruşturma kapsamında 4 gün gözaltında kalan Fatma İgin ise, MED-DER’in yaptığı çalışmalara dair sorular yöneltildiğini vurguladı. “Orada ne tür çalışmalar var?” sorularıyla algı yaratılmak istendiğini kaydeden İgin, gözaltına alınan herkesin dil çalışmaları yaptığını anlattığını belirtti. Savunmalarını anadillerinde yaptıklarını da anlatan İgin, “Saldırılarla göz korkutmak istediler. O’da hiçbir zaman olmaz. ‘Bu kurumda ilerlemeyin, yasaklı bir kurum. Çalışırsanız bu şekilde size geleceğiz. Bu dil yasaklı. Çalışmalardan geri çekilin’ demek istiyorlar. Biz de Kürtçenin 7 bin dil içerisinde en zengin 8’inci dil olduğunu söylüyoruz. Çalışmalarımız şu ana kadar nasıl ilerlediyse, bundan sonra da öyle devam edecek” dedi.
 
MA / Rukiye Adıgüzel