'İnfaz kanunu değiştirilsin'

ADANA - Adana'da siyasi parti ve sivil toplu örgütü temsilcileri, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek, ikinci bir cezalandırmaya dönüşen infaz kanunun değiştirilmesini talep etti. 

Adana’da siyasi parti ve sivil toplum örgütleri "Cezaevlerinde infaz yakmalara son, siyasi tutsaklara adalet" sloganıyla İnönü Parkı'nda açıklama yaptı. "Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için özgürlüğe ses ver" ve "Cezaevlerinde infaz yakmalara son. Siyasi tutsaklara adalet" pankartının açıldığı açıklamada "Siyasi tutsaklar onurumuzdur", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!" ve "Keyfi infaz yakmalara son" dövizleri taşındı. 
Kitle sık sık, "Siyasi tutsaklar onurumuzdur", "Bijî berxwedana zindana" ve "Bijî berxwedana İmralı" sloganlarını attı. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, yaşadığı ağır sağlık sorunlarına rağmen tahliyesi engellenen ALS hastası Abdulkadir Kuday’ın tutulduğu Metris R Tipi Kapalı Cezaevi'nde hayatını kaybetmesine tepki gösterdi ve aileye başsağlığı diledi.
 
İNFAZ YAKMA
 
Kurumlar adına açıklama yapan DEM Parti Adana İl Yöneticisi Yaşar Demir, cezaevlerinde uygulanan baskıcı politikalar nedeniyle hak ihlallerinin derinleştiğini belirterek, “Bu hak ihlallerinden biri de İdari ve Gözlem Kurullarının tutsakların infazlarını ertelemesidir. İnfazı yakılan tutsaklar arasında ağır hasta ve 30 yılını tamamlamış tutsaklar bulunuyor. İdare ve Gözlem Kurulu, tutukluların cezaevinde yaptığı her hareketi değerlendirmeye tabi tutarken, soyut ve keyfi bahanelerle infazlarını yakıyor. Bu değerlendirmeler içerisinde, kullandıkları elektrik ve su faturaları, okudukları kitap sayısı, aile görüşmeleri gibi birçok husus değerlendirme konusu yapılıyor. İnfaz yakmaların özel bir uygulama olduğunu, özellikle 30 yıllık tutukluların tahliyelerini engellemeye ve tutukluların ideolojik ve siyasi olarak sindirilmeye çalışıldığına yöneliktir. Bu da kabul edilecek bir durum değildir” dedi. 
 
İmralı Cezaevinde tutulan Veysi Aktaş’ın, 28 Nisan 2024 tarihinde 30 yıllık cezasını tamamlamasına rağmen tahliyesinin 1 yıl ertelendiğini ve buna benzer birçok kişinin aynı duruma maruz kaldığını aktaran Demir, “İnfaz koşulları ağır ve dolayısıyla süresi gelip tahliye edilmeyen insanların ikinci defa cezalandırılması dünyanın hiçbir yerinde yok. Burada hukuka aykırı olan, mağduriyetler barındıran yasayı düzenlemenin iptal edilmesi, Türkiye'nin taraf olduğu evrensel bildirgeler esas alınarak koşulların düzeltilmesi gerekiyor. İktidarı derhal bu anti-demokratik uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz" diye konuştu.