İHD: Barış hakkını her şart altında savunacağız

img
HABER MERKEZİ – İHD’nin Barış Nöbeti’nde, “10 Ekim Barış Mitinginde hayatını kaybeden Barış Savunucularının özlemi ve talebi olan barış hakkını her şart altında savunmaya devam edeceğiz” mesajı verildi. 
 
İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) her ayın ilk haftasında tuttuğu Barış Nöbeti devam ediyor. Birçok kentte düzenlenen bu haftaki nöbetlerde 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı. ANKARA 
 
İHD Ankara Şubesinde düzenlenen nöbette, “Barışı savunmaya devam ediyoruz, 10 Ekim’i unutmuyoruz” yazılı pankart açıldı. Nöbete, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 10 Ekim Barış Derneği, 78’liler Girişimi ve Alınteri de yer aldı.
 
Nöbette açıklama yapan İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, Ortadoğu’da savaş politikalarının yürütüldüğünü belirterek, “7 Ekim 2023 tarihinde HAMAS’ın insancıl hukuku çiğneyen saldırıları sonrası İsrail devleti Filistin halkına karşı tarihsel olarak yürüttüğü acımasız savaşı her türlü hukuk kuralını ve insan haklarını ihlal ederek acımasız bir boyuta taşımıştır. Son bir yıldır İsrail’in yürüttüğü bu acımasız savaş; çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere binlerce sivil insanın katliamına yol açmış ve halen de bu boyutta devam etmektedir. Yine Kürdistan coğrafyasında sürdürülen savaş, yıkım ve katliam binlerce insanın yaşamını kaybetmesine ve yerinden göç etmesine neden olmaya devam ediyor” dedi.
 
‘ULUSLARARASI MEKANİZMALAR SESSİZ’
 
Birleşmiş Milletler’in (BM) Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinde yer alan halkların kendi kaderlerini tayin hakkını hatırlatan Çevirmen, Filistin ve Kürt halklarının bu hakkının emperyalist ülkeler tarafından yok sayıldığını söyledi. Savaş ve katliamların son yıllarda şiddetlenerek arttığını belirten Çevirmen, “İsrail devleti ise Filistin ile eş zamanlı olarak savaşı Lübnan topraklarına da taşımıştır. Son olarak İran’ın İsrail’e füze saldırısı başlatmasıyla yaşadığımız bölgenin tamamı savaş alanına dönüşmüş durumdadır. Uluslararası sömürgeci güçler vesayet kurdukları yapılar üzerinden savaşı sürdürmenin politikalarını üretmeye devam ediyorlar. Barışı korumakla görevli olan BM ve uluslararası mekanizmalar ise yayılan bu savaşlar karşısında sessiz kalmaya devam etmektedir” ifadelerini kullandı.
 
‘MÜCADELEMİZ SÜRECEK’
 
Çevirmen, 104 kişinin katledildiği ve 500’e yakın kişinin de yaralandığı Gar Katliamı’na ilişkin davanın “İnsanlığa karşı işlenen suç” olarak kabul edilmediğini hatırlattı.  Çevirmen şunları söyledi: “Bizler insan hakları savunucuları olarak insanlığa karşı işlenmiş suç olan 10 Ekim katliamının gerçek failleri ortaya çıkarılıp yargılanana ve onarıcı adalet sağlanana kadar bu davanın takipçisi olacağız. Başta 10 Ekim Katliamı olmak üzere tüm katliamlarla yüzleşilmesi ve cezasızlık politikasının son bulması için mücadelemiz sürecektir. 10 Ekim Barış Mitinginde hayatını kaybeden Barış Savunucularının özlemi ve talebi olan Barış Hakkını her şart altında savunmaya devam edeceğiz.”
 
‘HİÇBİR KAMU GÖREVLİSİ YARGILANMADI’
 
Sonrasında konuşan katliamda yeğenini kaybeden DEM Parti Çocuk Komisyonu Eş Sözcüsü İhsan Seylan, katliamların cezasızlıkla sürdürülmesinin hafıza kırımına da neden olduğunu belirterek, “Türkiye’nin 37 iline cenaze gitti. Sürecin içinde yaklaşık 490 yaralıdan söz ediyoruz. Bunların yaklaşık 30 tanesi halen tedavi görüyor. Hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı. Olayın devamında şu gerçekler de mahkeme salonlarından yansıdı; Katliamcılar, bombaları göz göre göre getiriyor. Katliamcıların tamamının devletin kontrolünde hareket ettiği ortada. Bombaların yapılma sürecinden araba arama noktalarına kadar kendilerini birçok kere ele veriyorlar ama günün sonunda Ankara Gar’ında, Meclis’e, Cumhurbaşkanlığı Sarayına yakın bir yerde bir katliam gerçekleşiyor” dedi.
 
AMED
 
İHD Amed Şubesi’nin dernek binasında sürdürdüğü nöbete, kentteki sivil toplum, meslek örgütleri ile sendika temsilcileri destek verdi. Açıklamayı yapan İHD Amed Şube Sekreteri Ömer Saman, 10 Ekim 2015'te 104 barış savunucusunun yaşamını yitirdiği Ankara Gar Katliamını hatırlattı. 
 
Saman, "Katliamın üzerinden geçen dokuz yıla rağmen olay hala aydınlatılmamış, adalet sağlanmamış, olayın ardındaki güçler ve siyasi bağlantılar ortaya çıkarılmamıştır. Bizler insan hakları savunucuları olarak insanlığa karşı işlenmiş suç olan 10 Ekim katliamının gerçek failleri ortaya çıkarılıp yargılanıncaya ve onarıcı adalet sağlanıncaya dek bu davanın takipçisi olacağız. Devletin, 10 Ekim Katliamı başta olmak üzere sorumluluğu bulunan tüm katliamlarla yüzleşmesini, cezasızlık politikasının artık son bulmasını istiyoruz" diye kaydetti.
Saman, Ortadoğu'da süren çatışmalı ortam ve savaşların son bulması için insan hakları savunucuları olarak verdikleri mücadelenin devam edeceğini vurguladı.