Cezaevleri Sağlık Çalıştayı: Tahliye edilen tutsaklar deneyimlerini anlattı

img
İSTANBUL- HDK Sağlık Meclisi’nin Uluslararası Sağlık Delegasyonu ile gerçekleştirdiği “Uluslararası Cezaevleri Sağlık Çalıştayı”nın ikinci gününde tahliye edilen tutsaklarla buluşma gerçekleştirerek yaşadıklarını dinledi. 
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Sağlık Meclisi’nin İmralı başta olmak üzere cezaevlerindeki siyasi tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla düzenlediği, “Uluslararası Cezaevleri Sağlık Çalıştayı” ikinci gününde de devam etti. Uluslararası Sağlık Delegasyonu’ndan gelen heyet ile gerçekleştirilen buluşmanın ikinci günü Beyoğlu'nda bulunan HDK Genel Merkez binasında yapıldı.
 
Çalıştayın bugünkü oturumunda cezaevlerinden tahliye olan eski tutsaklarla görüşme gerçekleştirilerek deneyimleri ve maruz kaldıkları ihlaller dinlendi. Buluşmada 30 yıl cezaevinde tutulanların durumlarına dikkat çekilerek, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar uzun süre cezaevinde kalan başka politik hareketlerin üyelerinin olmadığı vurgulandı.
 
‘CEZAEVLERİNDE KADIN OLMAK DAHA ZOR’
 
Tahliye olan tutsaklar, tutukluluklarının Kürt olmaları ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecritten bağımsız değerlendirilemeyeceğini belirtirken, İmralı tecridinin ise tüm ülkeye yansıdığını vurguladı. Cezaevlerinin işkencehaneye döndüğüne vurgu yapan tutsaklar, “Orada bir yaşam mücadelesi vermek bir devrimci için önemli bir şey” dedi. 
 
‘AYAKTA TUTAN ŞEY DEVRİMCİ DUYGULAR’
 
Türkiye'de bulunan cezaevlerinin tutsakların psikolojisini bozmak amacıyla inşa edildiğini ve sağlık hakkının hiçe sayıldığını vurgulayan tutsaklar, “Psikolojik baskılar ve bozulmalar çok sık görülebiliyor. Cezaevi idaresi tarafından her hareketiniz gözlem altında tutuluyor. Birçok konuda hayatta kalma mücadelesi verdiğimiz için sağlık hakkından yararlanmak bile politik tutsaklar olduğumuz için bu hak ihlaline maruz kalıyorduk. Kadın olmak ekstra bir direnme gerektiriyor” dedi. Sağlık hakkı ihlaline dikkat çekilerek, “Tutsaklara teşhis konulmuyor belki birçok arkadaşımızın hastalığı teşhis edilmediği için hastalığı ilerliyor. Hastalık ilerledikten sonra da tedavi de çok etkili olmuyor. En zorlandığımız konulardan biri de buydu. Sağlık hakkı herkes için eşit uygulanması gerekirken hapishanede politik mücadelenize göre muamele görüyorsunuz. Buna karşı devrimci duygularınız sizi ayakta tutuyor” diye kaydetti.
 
Sağlık hakkının engellendiğine de işaret eden tutsaklar bu nedenle hastakların teşhisinin yapılamadığını, hasta tutsaların durumunun bu nedenle ağırlaştığı belitildi.