İHD'li Keçeci: Tutsakların yaşam hakkı yok sayılıyor

MERSİN - İHD Mersin Şubesi yöneticilerinden Bekir Sıtkı Keçeci, çıplak ve ağız içi arama nedeniyle tutsakların tedavi hakkının engellendiğini belirterek, "Devlet yaşam hakkını yok sayıyor" dedi.  
 
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) en son açıkladığı 2023 yılı raporunda, cezaevlerinde en az 23 bin 899 hak ihlali yaşandı. İhlaller arasında öne çıkan nokta, tutsakların sağlık hakkına erişim hakkı oldu. Özellikle politik tutsakların tahliyeleri engellenirken, hastane sevkleri ise çıplak arama, ağız içi arama ve kelepçeli muayene dayatmaları nedeniyle yapılmıyor. 
 
 
İHD Mersin Şube Sekreteri ve Hapishane Komisyonu Sözcüsü Bekir Sıtkı Keçeci, Mersin'de bulunan cezaevlerinde de benzer durumların yaşandığını ifade etti. Hasta tutsakların durumunu "toplumun kanayan yarası" olarak nitelendiren Keçeci, cezaevlerinde 5 bin 800’ünün üzerinde 65 yaş üstü kişinin olduğunu, 2023 verilerine göre bin 517 hasta tutuklunun bulunduğunu aktardı. Bu tutuklulardan 651'inin ağır hasta tutsak olduğunu kaydeden Keçeci, "Hasta ve ağır hasta mahpusların sağlığa erişim hakkı sürekli ihlal ediliyor. Çıplak arama ve ağız içi aramaya karşı çıkan tutsaklar, daha hastaneye gitmeden tekrar cezaevine dönüyorlar. Sağlığa erişim hakkının ihlal edilmesi, özellikle kadın mahpusların insanlık onurunu rencide edici biçimde jandarmaların gözetiminde doktor tarafından muayene edilmeye çalışılmasıdır. Nadir de olsa görünen sağlığa erişim hakkının ihlallerinden biri de bazı doktorların meslek etiğine bağlı olmadan o hastayı tedavi etmeye ya da muayene etmeye yanaşmamasıdır" diye konuştu. 
 
'YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLİYOR'
 
"İnsanın en önemli hakkı yaşam hakkıdır" diyen Keçeci, şunları söyledi: "Devlet, bu yaşam hakkını tehdit ediyor, yok sayıyor. 88 yaşında yürüyemeyen felçli bir insan, dışarıda devleti nasıl tehdit edebilir? Ağır hasta tutsakların bir an önce tahliye edilmesi, ek olarak hasta tutsakların sağlığa erişimi önündeki bütün engellerin kaldırılması devletin görev ve yükümlülüğüdür. Bu insanların yaşam hakkının önündeki tek engel, devletin gereksiz ayrımcı baskısı ve yasalarıdır. Bunların kaldırılması lazım. Hasta tutsakların tamamının, yaşam hakkından kaynaklı serbest bırakılması gerekir."