İSTANBUL - Artan kadın cinayetleri ve şüpheli ölümlere dikkati çeken kadınlar, soruşturma süreçlerinin özensiz ve olayın üstünü kapatmaya yönelik olduğunu belirterek, “Şüpheli ölüm yoktur üstünü örten devlet vardır” dedi.
Kadına yönelik şiddet ve cinayetler her geçen gün artıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) Ocak ayı raporuna göre, 23 kadın katledildi, 14’ü şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Öte yandan “Kadına karşı şiddetle mücadelede sıfır tolerans” diyen AKP'nin uyguladığı politikalar nedeniyle cinsel saldırılar da her geçen gün artıyor. Son olarak Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Çevik Kuvvet Şube’de görevli Enes T.'nin, emniyette çalışan sivil memur G.A.Ü.'ye cinsel saldırıda bulunmasına rağmen tutuklanmadı.
Kadın siyasetçiler, ülkedeki tabloyu değerlendirdi.
HAYATIN HER ALANINDA
Devrimci Parti üyesi Beyza Çapar, kadınların hayatın her alanına sirayet eden erkek şiddetiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Kadınların fiziksel şiddetin dışında psikolojik, cinsel ve duygusal şiddetle de karşı karşıya olduğunu sözlerine ekleyen Çapar, sokakta bir bakışla, bir sözle tacize uğrarken, evde aile bireyleri, eş, akrabalar tarafından da türlü yollarla tacize, tecavüze, şiddete maruz kaldığını belirtti.
KADINLAR MEYDANLARDA
Psikolojik ve fiziksel olarak türlü tahribatlara yol açan bu duruma karşı kadınların mücadele alanlarında yan yana olduğunu söyleyen Çapar, “Yaşam hakkımızı savunmak için meydanlara çıkıyor, öldürülen kız kardeşlerimizin davalarını takip etmek, faillerin cezasız bırakılmasını engellemek için adliye önlerini, mahkeme salonlarını dolduruyoruz. Sıkça karşılaştığımız tahrik indirimleri ve cezasızlığa karşı kadınlar öldürülseler dahi faillerinin cezasız kalmasını istemediklerini görebiliyoruz” dedi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
Yıllardır süregelen kadın mücadelesiyle kazanılmış haklar olduğunu dile getiren Çapar, “Erkek devlet 6284'ü uygulamayarak, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeye çalışarak, pandemi sürecinde cezaevlerindeki kadın katillerini salıvererek, kadın katliamlarının önünü açıyor. Erkek şiddetinin üstünü örtmeye çalışmak, görmezden gelmek yerine adil bir yargılamayla faillerin cezalandırılması gerekiyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan acil durum uygulamaları değil İstanbul Sözleşmesi hayat kurtarıyor” diye konuştu.
ERKEK ÖLDÜRÜYOR DEVLET KORUYOR
Anarşist kadınlardan Şeyma Çopur da, şüpheli kadın ölümlerinin ardından başlatılan soruşturma süreçlerinin özensiz ve olayın üstünü kapatmaya yönelik olduğunu belirtti. “Şüpheli ve ya faili meçhul cinayet yoktur, cinayetin üstünü örten devlet vardır” diyen Çopur, her şüpheli ölümün ardından iki farklı gerçek olduğunu belirterek, bunu da şu şekilde açıkladı: “Bir gerçeklik olarak Şule Çet gibi intihar ettiği iddia edilmesine rağmen bir erkek tarafından katledilen kadınlar var. Biliyoruz ki çok sayıda kadın bu davayı takip etmeseydi devlet, daha soruşturma sürecindeyken olayın üstünü kapatabilirdi. İkinci gerçeklik olarak da İpek Er gibi intihar ettiği iddia edilen, ölüm şeklinin kendisi intihar olan ancak intiharının arkasında bir erkeğin şiddeti bulunan kadınlar. Bu ikinci kısım devlet tarafından tamamen görünmez kılınmaya çalışılıyor. Devlet, adeta bir kadının katledilmesinin üstünü örterek katili korumuş oluyor.”
İntihar eden kadınların birçoğunun yaşamlarının bir yerinde erkek şiddetine maruz bırakılmış kadınlar olduğunu sözlerine ekleyen Çopur, Bakanlığın bu kadınları yok sayarak "her intihar kadın cinayeti değildir" sözleriyle tamamen havada, gerçeğin inkarına dayanan ifadeler kullandığını söyledi.
DEVLET ADALETİ SAĞLAMAZ
Anarşist kadınlardan Meltem Çuhadar ise, erkeklerin örgütlü baskılarına karşı kadınların birlikte mücadele etmesi gerektiğini belirterek, “Tacizci, tecavüzcü, katil erkekler ya yargılanmadan serbest bırakılıyor ya da iyi hal, tahrik gibi türlü uydurma bahanelerle indirimler sağlanarak en hafifletilmiş cezalarla yargılanıyorlar. Ancak biz adaletin asla devlet tarafından sağlanmayacağının farkındayız bu yüzden şüpheli kadın ölümlerinin de peşine düşeceğine dair bir beklentimiz yok. Kadınların yaşadığı erkek şiddetinin faillerinin sıklıkla devletin kolluk kuvveti erkekler olduğunu gün yüzüne çıkarmış durumda” diye belirtti.
‘ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYLE KAZANACAĞIZ’
Kadınların dünyanın her yerinde şiddet, tecavüz, katliamlara karşı ses çıkarttıklarını ifade eden Çuhadar, sözlerini şöyle tamamladı; “Kadınlar bu baskılara karşı daha fazla örgütlenmeli, çeşitli kadın dernekleri kurulmaya ve ses çıkarmaya devam etmeli. Çünkü tüm baskılara karşı örgütlü bir şekilde mücadele ettikçe özgürlüğümüzü kazanacağız.”