ANKARA - Ankara Kadın Platformu, tüm kadınları “Yaşamın her alanında; ayrımcılığa, yoksulluğa, erkek ve devlet şiddetine karşı direnmeye”, 8 Mart’ta Sakarya Meydanı’nda buluşmaya çağırdı.
Ankara Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne dair Büro Emekçileri Sendikası (BES) Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Platform adına konuşan Esma Çağlak, yaşamlarını çalmak isteyenlere karşı “buradayız” demek için tüm kadınları 8 Mart Pazartesi günü, saat 14.30’da Sakarya Meydanı’nda olmaya çağırdı.
AKP iktidarının kadın düşmanı politikalarının sonucu olarak her gün en az 3 kadının en temel hakkı olan yaşam hakkının elinden alındığını söyleyen Çağlak, “Peki kadınlar katledilirken, AKP ne yapıyor?” diye sordu.
Erkek yargının, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenebilmesi için bütün mekanizmalarla mücadele edilmesi gerektiğini belirten Çağlak, İpek Er’e tecavüze eden uzman çavuş Musa Orhan’ın serbest bırakıldığını, Nadira Kadirova’nın ölümünden birincil şüpheli olan AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın milletvekilliğine devam ettiğini hatırlattı. Ölmemek için öldürmek zorunda bırakılan kadınların aldıkları cezalara dikkati çeken Çağlak, “Ancak kadın cinayetlerindeyse cezasızlık adeta bir kural haline getirildi. Devlet, bir yandan cezasızlık ile faillere cesaret verirken diğer yandan koruma kararlarını yerine getirmeyerek, kadına şiddet konusunda önlem almayarak, 6284 sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi’ne açıkça saldırarak kadınları savunmasız bırakmaya çalışıyor” dedi.
Kadınların eşit ve özgür bir yaşam mücadelesinin devletin erkek egemen hukukuna ve yasalarına sığmayacağını ifade eden Çağlak, “ Bu yüzden dünyayı yerinden oynatacak cesaretimizle, eşit ve özgür bir yaşamı kurma kararlılığımızla 8 Mart’ta sokaklarda olacağız” ifadelerinde bulundu.
'BİRLİKTE DİRENECEĞİZ’
İktidarın toplumu kendi istediği şekilde yeniden inşa etmeye çalıştığına dikkati çeken Çağlak, “Türk-sünni, heteroseksüel, beyaz ve erkek kimlikleri dışında kalan herkesi kriminalize etmeye adeta ant içmiş halde, kadınları ve LGBTİ+ları nefret söylemleriyle hedef alıyor, saldırıya uğramalarına ve öldürülmelerine göz yumuyor. Ne yaparlarsa yapsınlar bizler tüm renklerimizle yan yana olmanın coşkusuyla tüm LGBTİ+fobik saldırılara karşı birlikte direneceğiz” dedi. “Bugün erkek ve devlet şiddeti her yerde” diyen Çağlak, Kürt illerinde kadınların tecavüz politikalarıyla sindirilmeye çalışıldığını ve örgütlü mücadele veren kadınların her alanda devlet şiddetinin hedefi olduğuna dikkati çekti.
‘KADIN DÜŞMANLIĞININ ÖRNEKLERİ’
Çağlak, kadın bedenine karşı cinsel şiddetin devletin kadın düşmanlığının somut örneği olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Ekin Wan’dan sonra Gökçe Kurban’ın da cinsel ve fiziksel işkence sonucunda katledilmesi devletin kadın düşmanlığının somut örneğidir. Genç kadınlar; ‘Kadın üniversiteleri istemiyoruz’ diyerek eylem yaptıkları için polis taciziyle, çıplak arama işkencesiyle yıldırılmaya çalışılıyor. Boğaziçi direnişine katılan LGBTİ+’lar iktidar yetkilileri tarafından hedef gösterilerek nefret söylemlerine, saldırılara maruz kalıyor. Kadınların uzun mücadeleleri sonucu elde ettikleri eşbaşkanlık kazanımı iddianamelerde ‘suç’ olarak gösteriliyor. Belediyelere atanan kayyımlar, kadınların erkek ve devlet şiddetine karşı ulaşabilecekleri, dayanışabilecekleri merkezleri kapatarak, kadınları güçsüzleştirmeye ve yalnızlaştırmaya çalışıyor, kentleri erkekleştiriyor! Göçmen ve mülteci kadınlar, nefret söylemlerinin hedefi haline geliyor, ucuz işgücü olarak emekleri sömürülüyor.”
SOKAĞA ÇIKMA ÇAĞRISI
Yapılan tüm bu saldırılara, kadın düşmanı politikalara ve nefret söylemlerine, karşı birlikte mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Çağlak, 8 Mart’ta alanlara çıkma çağrısında bulunarak, şöyle konuştu: “Elde ettiğimiz tüm hakları mücadele ederek kazandık. Daha fazlasını kazanmak için mücadeleyi büyüteceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız. Kadın dayanışmasını yargılatmayacağız. Kadın cinayetlerine son vereceğiz. Kadınların eşit ve özgür yaşayacağı bir dünyayı biz kuracağız. Yaşamın her alanında; ayrımcılığa, yoksulluğa, erkek ve devlet şiddetine karşı direnmeye ve örgütlü mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz. Tüm kadınları 8 Mart’ı coşkumuzla, isyanımızla sokaklarda karşılamaya çağırıyoruz. 8 Mart Pazartesi günü saat 14.30’da Sakarya Meydanı’nda buluşuyoruz.”