İSTANBUL - Yargıdaki cinsiyetçiliğin dışlanma, küçümsenme, cinsel taciz, güvencesizlik ve esnek çalışmanın kimi zaman şiddet ve saldırı olarak karşılarına çıktığını belirten Avukat Destina Yıldız, en etkili mücadele yönteminin dayanışma olduğunu söyledi.
Cinsiyete dayalı mesleki ayrımcılık her alanda kadınların peşini bırakmıyor. Küçümseme, dışlanma, ücret eşitsizliği ve mobbing hemen her meslekte bir biçimde vuku bulurken, cinsiyetçiliğin her bir birime nüfus ettiği alanların başında yargı geliyor. Bir hakimin, bir avukatın etek boyunu ölçmeye cüret etmesi ardından stajyer avukat Öykü A.’nın sosyal medyadan yanında çalıştığı avukat M.K. tarafından cinsel saldırı ve tehditlere maruz kaldığını açıklaması bardağı taşıran son damla oldu.
Kadın Avukat Dayanışması’nın yaptığı çağrıdan sonra 1000 kadın avukat yargıdaki cinsiyetçiliğe karşı imza metni yayınlayarak, “İspatlayamazsın, benim çevrem geniş, sen zararlı çıkarsın devri kapandı” diyerek itirazlarını ve seslerini yükseltti.
ZEMİN HAZIRLIYOR
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi üyesi Destina Yıldız, kadın avukatların yaşadıklarını ve buna karşı verilen mücadeleyi anlattı.
Kadın avukatların etek boyundan, giyiniş tarzına kadar özel hayatına yapılan müdahaleyi “hakimiyet kurma çabası” olarak nitelendiren Yıldız, cesaret verenin ise cezasızlık politikası olduğunu söyledi. Yıldız, “Pratikte yeni şiddet fiillerine zenim hazırlanıyor. Bu durum yargının, polis şiddeti konusundaki tutumu ile aynı aslında. Polislerin uyguladığı kötü muamele ve işkence de basit yaralama ya da güç kullanımında sınır aşımı olarak değerlendiriliyor. Ve cezasızlık politikasıyla şiddet fiilleri cesaretlendiriliyor” dedi.
TACİZ, SALDIRI, GÜVENCESİZLİK…
Cinsel taciz, saldırı, güvencesizlik, esnek çalışma gibi sorunların kadın avukatların temel sorunları arasında yer aldığını ifade eden Yıldız, diğer sorunların ise bu temel sorunların birer yansıması olarak karşılarına çıktığını söyledi. Adliyelerde, karakollarda ve cezaevlerinde kadın avukatların daha az dikkate alındığını ve sözlü, fiziksel, psikolojik şiddete maruz kaldığını dile getiren Yıldız, “Çalışmak zorunda kalan kadın avukatlar, işverenleri tarafından daha çok aşağılanıyor ve ekonomik şiddete maruz bırakılıyor. Toplumda kadına biçilmeye çalışılan roller nedeniyle kimi zaman müvekkilleri tarafından dikkate alınmıyor. Bu sorunlar hepimizin her gün mücadele etmek zorunda kaldığı sorunlar” diye belirtti.
BÜRO AÇMA SORUNU
Kadınların ekonomik, sosyal, siyasal ve hukuki alanda eşitsiz koşullarda bulunmasını avukatlık pratiğinde de kadınların karşısına büyük bir engel olarak çıktığını söyleyen Yıldız, toplumda kadına yönelik cinsel, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddetin kadın avukatların mesleki gelişimi ve eşitliği için de bir engel teşkil ettiğini dile getirdi. Yıldız, bu eşitsizliğin kadın avukatlar açısından kendi bürolarını açma ve serbest olarak çalışmasının erkek avukatlara oranla daha zor olduğunu sözlerine ekleyerek, kadın avukatların kendi işlerini yaparken daha fazla zorlukla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
DAYANIŞMA
Kadına yönelik şiddete karşı en etkili yöntemin dayanışma olduğuna dikkati çeken Yıldız, şöyle dedi: “Kadınlar bir araya geldikçe ve bilinçlendikçe kadına yönelik şiddetle mücadelede daha güçlü oluyor. Kadınlar birbirinden destek alarak maruz kaldıkları şiddet karşısında sessiz kalmıyor ve bu şiddetle mücadele edebilecek gücü kendisinde bulabiliyor. Dayanışma sayesinde birçok kadın maruz kaldığı sistematik erkek şiddetinden kurtarılıyor.”