Sokaklara çıkan kadınlar: Sözleşmeden vazgeçmiyoruz

img
HABER MERKEZİ - İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararına karşı sokağa çıkan kadınlar, “Sözleşmeden vazgeçmiyoruz” dedi. İstanbul’da açıklama yapmak isterken polis tarafından ablukaya alınanlar ise oturma eylemi yaptı. 
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazetede yayınlanan İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi kararına tepkiler devam ediyor. Birçok kentte sokaklara çıkan kadınlar, kararı protesto etti. 
 
VAN
 
Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini adliye binası önünde yaptığı açıklamasla protesto etti. Baro Başkanı Zülküf Uçar ile Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyelerinin de katıldığı açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tanımıyoruz” pankartı açıldı. 
 
Komisyon Başkanı Rabia Özgökçe, kadınların yaşam haklarının yok sayıldığını belirterek, sözleşmenin uygulanmadığı süreçte her gün 3 kadının katledildiğini anımsattı. Özgökçe, insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmenin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile geri çekilemeyeceğine vurgu yaparak, "Bu sebeple yürütme erki tarafından yasama yetkisi kullanılarak verilmiş fesih kararı yok hükmündedir” ifadesini kullandı. Sözleşme’nin feshedilebilmesi için Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne bildirimde bulunulması gerektiğini belirten Özgökçe, “Temel hak ve özgürlüklerini kullanmak, demokratik bir hukuk devletinde eşit, özgür ve şiddetten uzak bir yaşam sürmek isteyen herkesi İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya çağırıyoruz" çağrısı yaptı. 
 
Açıklama “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” ve “Kararı geri çek sözleşmeyi uygula” sloganlarıyla son buldu. 
 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Van Kadın Meclisi de, İstanbul Sözleşmesine dair şube binasında açıklama yaptı. Açıklamayım yapan Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası (SES) Van Şube Kadın Sekreteri Seda Güler, Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesinin kabul edilir olmadığını söyledi.

Sözleşmenin feshedilmesinin yeni kadın ölümleri getireceğini belirten Güler, “ İstanbul Sözleşmesini kendisine bir tehdit olarak gören siyasi iktidarın baskıcı ve ataerkil isteklerine teslim olmayacağız. Biliyoruz ki kadın cinayetleri politiktir, yaşamın her alanında kadın mücadelesi ve kadın dayanışması ile eşit ve özgür bir toplumu hep beraber inşa edeceğiz. Yaşam hakkı için, özgürlük için vazgeçmiyoruz, kabul etmiyoruz" dedi. 

 
 
URFA
 
Sözleşmenin feshedilmesine karşı Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi, baro binası önünde açıklama yaptı. Açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” pankartı açılırken, “Em xwe diparêzin”, “Feshiniz yok hükmünde”, “Erkek adalet değil gerçek adalet” ve “İstanbul Sözleşmesi yaşayacak” yazılı dövizler taşındı. 
 
KORUMAKLA YÜKÜMLÜ
 
İstanbul Sözleşmesinin ilk imzalayıcılarında birinin Türkiye olduğunu hatırlatan Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Nahide Polat Aslan, kararı yürütmenin yasamayı gasp etmesi olarak nitelendirdi. İstanbul Sözleşmesi'nin Anayasa‘nın 90’ıncı maddesine göre TBMM tarafından kabul edilmiş ve onaylanmış bir kanun niteliğinde olduğunu, Meclis kararı dışında kaldırılabilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Aslan, "Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez” dedi.
 
Aslan, kadın kazanımlarını geri götürecek, kadının kazanılmış yasal haklarını zedeleyecek hiç bir girişimi kabul etmeyeceklerini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı. 
 
İZMİR 
 
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) İzmir 1 Nolu Şube Kadın Komisyonu ve DİSK Genel İş 3 Nolu Şube Kadın Komisyonu, İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde açıklama yaptı. “Haklarımız, Hayatlarımız için İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz” yazılı pankart açan kadınlar, “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Yaşasın Kadın Dayanışması” dövizleri taşıdı. 
 
Tüm Bel-Sen Kadın Komisyonu üyesi Başak Karaduman, sözleşmeyi imzalayanlar ile geri çekilme kararı alanların aynı olduğunu belirterek, “Politik rüzgar nereden eserse o yönde karar alamazsınız. Haklarımız, yaşamlarımız politik malzeme değildir. Milyonlarca kadının hayatı ve hakları bir kişinin kararına sığamaz. Bunca yıldır kadınların mücadeleyle kazandıkları haklarını, bir gece yarısı kararnameleriyle yok edemezsiniz” şeklinde konuştu.
 
‘KARARI GERİ ÇEK’ UYARISI 
 
Gece yarısı alınan kararın hukuken de kadınlar nezdinde hükümsüz olduğunu dile getiren Karaduman, “Eril söylemlerle sözleşmenin gereğini yapmayan kolluk kuvvetlerine, erkek yargıya, patriyarkaya, iktidara hep birlikte, şiddete maruz kalmış ve katledilmiş tüm kadınların hesabını soracağız. İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı kanunun kaldırılmasına izin vermeyeceğiz. Kararı geri çek, sözleşmeyi uygula!” çağrısında bulundu.
 
Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Kadın Komisyonu da “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” talebiyle Konak eski Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Karabağlar Yol Süpürge İşçi Kadınları, Emekli Sen Karabağlar, Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi de katıldı. Öldürülen kadınların fotoğraflarının yer aldığı maskeleri takan kadınlar, "İnadına yaşayacağız. İstanbul Sözleşmesi kalacak. Kadın düşmanları gidecek", "Kadınlar dize gelmez, dize getirir. Haklarımızdan ve yaşamlarımızdan vazgeçmiyoruz İstanbul Sözleşmesi yaşatır" pankartları arkasında toplandı.
 
“İstanbul Sözleşmesi’nin neyinden korktunuz” dövizlerinin açıldığı açıklamada sık sık “İstanbul Sözleşmesi bizimdir”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları atıldı.
 
BELKİ HABERİN YOK AMA…
 
Açıklamayı yapan Genel İş İzmir 2 Nolu Şube Mali Sekreteri Zeynep Zarıçlar, “Bu hukuksuzluğu kabul etmiyor ve yok hükmündeki kararı tanımıyoruz” dedi. AKP iktidarının sözleşmeye dair 19 yıldır adım atmadığını dile getiren Zarıçlar, “Bugün imza atılan sözleşmenin hükümlerinin nasıl hayata geçirileceğimizi tartışmamız gerekirken, imzanın geri çekilmesini konuşuyoruz. Tek adam zihniyeti şöyle buyuruyor ‘kadınlarımızı korumak için sözleşmeye ihtiyacımız yok’, saraydan belki duyulmuyor, senin haberin yok ama buradan biz tekrar seslenelim: Türkiye’de her gün en az 3 kadın erkekler tarafından öldürülüyor” ifadelerinde bulundu. 
 
‘ALANLARDAYIZ’
 
Kadınların iradesini hiçe sayan uygulamaları kabul etmediklerini dile getiren Zarıçlar, “Sözleşmenin yükümlülükleri yerine getirilene kadar alanlarda mücadelemizi sürdüreceğiz. Mücadele ile kazandığımız haklarımızı bir kişinin iki dudağı arasına bırakmayacağız. Çünkü bizim öldürülen tüm kadınlara, şiddete, tecavüze uğrayan tüm kadınlara, hatta doğmamış bütün kız çocuklarına borcumuz var” diye belirtti.
 
VAZGEÇMİYORUZ
 
Genel-İş İzmir 7 Nolu Şube ise, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin açıklama yaptı. Bornova Küçükpark Meydan’ında bir araya gelen kadınlara, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Bornova Kadın Dayanışma Derneği, Emek Partisi (EMEP) ve CHP de destek verdi. 
 
Kadınlar sık sık “Sözleşme bizimdir vazgeçmiyoruz” sloganı attı.
 
MERSİN
 
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, Özgür Çocuk Parkı’nda yaptığı açıklamasla sözleşmenin feshedilmesi ile Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması ve HDP'li Ömer Faruk Gergellioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesini protesto etti. Açıklamaya, platform üyeleri yanı sıra HDP Mersin İl Örgütü yöneticileri katıldı. “Demokrasi, hukuk ve insan haklarından vazgeçmiyoruz”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” pankarlarının açıldığı açıklamada, sık sık “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Boşanmayı değil cinayeti engelle” sloganları atıldı. 
 
Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, HDP’nin kapatılmasının ve Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesinin hukuki değil siyasi olduğunu vurguladı. AKP ile MHP’nin bu ülkeye ve topluma verebileceği hiçbir şeyinin kalmadığının altını çizen Antmen, “HDP’ye açılan kapatma davası, siyasi açmaz ve acizliklerinin ne kadar derinleştiğinin bir ifadesidir” dedi.
 
İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine tepki gösteren Antmen, böylelikle kadınların yaşamlarının bir kez daha tehdit altına girdiğini ve yaşanacak kadın ölümleri ile şiddetten iktidarın doğrudan sorumlu olacağının altını çizdi. 
 
İSTANBUL 
 
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP)  üyeleri de Taksim Meydanı'nda bir araya geldi. "Kararı geri çek sözleşmeyi uygula" dövizleri taşıyan kadınlar, polis ablukasının içinde "Tüm kadınlar yaşamak için meydanlara, seferber olmaya" diye seslendi. Kadınlar sık sık, "Kadınlar eşit yaşayacak", "Her yer kadın, her yer direniş", "Asla yalnız yürümeyeceksin" sloganları attı.
 
OTURMA EYLEMİ 
 
"İstanbul Sözleşmesine el uzatanlar bilsin, kadınlar ölmek istemiyorum dediğinde dünya durur" diyen kadınlar, "Yaşamak istiyoruz" çığlıklarını örgütleyerek, direnişte olacaklarını söyledi. 
 
Açıklama yapılmasına izin verilmeyerek polisler tarafından ablukaya alınan kadınlar, oturma eylemi başlattı. Polisler protestoyu takip etmek isteyen gazetecileri darp ederek alandan uzaklaştırdı. 
 
Kadınların oturma eylemi müdahale ardından sona erdi. 

ADANA

Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasını Atatürk Parkı’nda yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti. Ortak basın açıklamasını okuyan Adana Barosu Kadın Merkezi Koordinatörü Avukat Sinem Tanrısınatapan,  Aladağ’da yurtlarında devlet eliyle gönderilen kız çocuklarının yanarak can verdiği, çocuk istismarlarının yaşandığı ve erken yaşta zorla evlilikleri olağan sayan tarikatların İstanbul Sözleşmesi kararı için Cumhurbaşkanı’na teşekkür ettiğinin altını çizdi. Kadınların hayatlarının kimsenin pazarlık aracı olmadığını vurgulayan Tanrısınatapan, “Temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik gördüğümüz bu girişim karşısında herkesi bu mücadeleye destek vermeye ve dayanışmaya çağırıyoruz. Anayasanın 104’üncü maddesi gereği temel hak ve özgürlüklere ilişkin Cumhurbaşkanı kararnamesi çıkarılması hukuka aykırıdır” dedi. 

"İstanbul Sözleşmesi ve hayatlarımız kimsenin oyuncağı ya da pazarlık aracı değildir. Türkiye Cumhuriyeti laik bir hukuk devletidir" diyen Tanrısınatapan, "İstanbul sözleşmesi yürürlükte olup, uygulanmaya devam edecektir. Temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik gördüğümüz bu girişim karşısında herkesi bu mücadeleye destek vermeye ve dayanışmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.