Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine kadın örgütlerinden tepki gelmeye devam ederken, kadınlar, erkek devlet aklının kadını yok sayan politikalarına karşı sokakta mücadeleye etmeye devam edeceklerini vurguladı.

 

ÖLÜM KALIM MESELESİ

 

İstanbul Sözleşmesi’nin önemini “ölüm kalım meselesi” olarak tanımlayan Halkevi üyesi Ceren İnan, büyük bedeller ödenerek elde edilen sözleşmeden vazgeçmeyeceklerini ifade etti. Sözleşmenin “Ben istedim oldu” mantığıyla feshedilemeyeceğinin altını çizen İnan, “Milyonlarca kadının hayatı tek adamın bir sözüne bırakılamaz. Kadınlar yıllardır şiddet sona ersin diye, İstanbul Sözleşmesi uygulansın diye mücadele ederek Meclis’i göreve çağırırken, geri çekilme kararı kabul edilemez. Kız çocuklarını eğitimden uzaklaştırma, imamlara nikah kıyma yetkisi verme, durmadan gündeme getirilen çocuk istismarını aklama yasası, bunların hepsi kadınlara biçtikleri rolün parçası. Sistematik saldırılar karşısında daha örgütlü, birleşik mücadeleyi örgütlemek gerektiği aşikâr” ifadelerinde bulundu. 

 

FAŞİZMİ ENGELLEYEN TEK GÜÇ 

 

Mor Dayanışma üyesi Zeliha Korkmaz da, sözleşmesinin feshedilmesini “yaşam hakkı ihlali” olarak değerlendirdi. Türkiye'de AKP’nin tekçi ve baskıcı politikalarına karşı kadınların sokakta olduğunu vurgulayan Korkmaz, “Kadınların gücünden korktukları için gece yarısı hukuksuz bir şekilde sözleşmeden çekildiler. Kadın mücadelesi bu ülkede faşizmin kurumsallaşmasını engelleyen tek güç olduğu için hedefte. İktidar kadınların hem sokakta hem de aile içinde güçlü olmasını istemiyor. Ancak, kadınların hükmü geçerlidir. İstanbul Sözleşmesi uygulanana kadar sokakları terk etmiyoruz” diye konuştu.

 

‘KATİLLERİ AKLAMAK’ 

 

İktidarın sözleşmeyi feshederek şiddeti meşrulaştırdığını belirten İlerici Kadınlar Meclisi üyesi İlknur Uyan, sözleşmenin içeriğine bakıldığında LGBT+lar, kadınlar, çocuklar ve ev içi şiddeti engellemeye yönelik maddelerin olduğuna değindi. "Bu karar, kadın ve LGBTİ+ düşmanlığının en somut örneğidir” diyen Uyan, sözleşmenin feshinin katil ve tecavüzcüleri aklamak anlamına geldiğini söyledi. 

 

Uyan, "Kadınları aile içine hapseden, kadına yönelik şiddete karşı herhangi bir mekanizmayı yürürlüğe koymayan devlet, sözleşmenin feshiyle kadını yalnızca aile içinde tanımlandığını göstermiş oldu. Tüm bu uygulamalar bizim yaşam alanlarımıza, iş hayatımıza müdahaledir. Şuan yaşanan bu durum aile içi şiddeti de aşan bir noktada” dedi. 

 

DAYANIŞMA ÇAĞRISI  

 

Mersin Özgecan Aslan Özgürlük Meydanı’nda, her Çarşamba günü saat 16.00 ile 20.00 arası İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini protesto ve kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için nöbet eyleminde olduklarını dile getiren Uyan, tüm Mersin halkını dayanışmaya çağırdı. 

 

MA / Esra Solin Dal