Van'da faaliyet yürüten Star Kadın Derneği, 1'inci Olağan Kongresi'ni gerçekleştirdi. Van Barosu'nun Tahir Elçi Konferans Salonu'nda yapılan kongreye Halkların Demokratik Partisi (HDP), Özgür Kadın Hareketi (TJA ), Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), İnsan Hakları Derneği (İHD), MEBYA-DER, KHK ile kapatılan Van Kadın Derneği (VAKAD) üyesi Zozan Özgökçe ile çok sayıda kadın katıldı. 

 

DERNEĞİN FAALİYETLERİ

 

Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşunun ardından kongre, divan üyelerinin seçilmesiyle başladı. Kongrede, derneğin faaliyetlerine dair hazırlanan sinevizyon gösterimi yapıldı. Sonrasında kısa bir konuşma yapan dernek üyelerinden Rojbin Bor, şiddet mağduru birçok kadına destek verdiklerini anlattı. Bor, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü başta olmak üzere birçok çalışma yürüttüklerini aktararak, şiddete karşı yaptıkları faaliyetlerini anlattı. 

 

Kongrede, ayrıca şiddete maruz kalan ve katledilen kadınların fotoğraflarının yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. 

 

'KATİLLER CESARETLENDİRİLİYOR'

 

Ardından Dernek Başkanı Serap Güvenç, kadınların yaşadıkları mağduriyetlerin ortadan kaldırılması için çok yönlü çalışma yürüttüklerini belirtti. "Toplumu kutuplaştıran ve şiddet ortamını kışkırtan mafya bozuntularına meydan bırakan bir anlayışın hakim olduğu bir süreçten" geçtiklerini ifade eden Güvenç, yaşanan kadın katliamlarına değindi. "Kadın cinayetleri politiktir" diyen Güvenç, şunları söyledi: "Devletin elinde her türlü olanakları varken neden kadınlar katlediliyor? Neden kadınları korumuyor? Kanunlar var. Kolluk kuvvetlerini istedikleri gibi yönlendirebilirler, teknik olarak olanaklar sağlanabilir. Yargı adil olabilir. Bu durum tacizcileri, tecavüzcüleri ve katilleri cesaretlendiriyor. Kendilerince 'makul ve makbul' kadın yaratmaya çalışıyor olmalarından dolayı kadın cinayetleri politiktir diyoruz.”

 

'GELENEKLER ŞİDDETE BAHANE EDİLEMEZ'

 

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine de değinen Güvenç, kararın "kadınları şiddete mahkum etmek" anlamına geldiğini vurguladı. Güvenç, "Ülkelerin kültürleri ve gelenekleri kadına yönelik şiddetin bahanesi olamaz. Hiçbir değer kadınların can güvenliğinden ve devletin vatandaşlarını her koşulda koruma görevinden üstün olamaz. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılarak bunlar hiçe sayılmıştır. Anayasa ve insan hakları hukukuna aykırı olan bu karar, Türkiye tarihine bir utanç sayfası olarak geçecektir. Sözleşmeden çekilmesi kadın kazanımlarına yapılmış en büyük saldırıdır” diye konuştu. 

 

YENİ YÖNETİM 

 

Konuşmaların ardından derneğin yeni yönetimi seçildi. Avukat Dilan Kunt Ayan derneğin yeni başkanı olurken, Sevgi Özdinç, Meryema Arslan, Mizgin Bor ve Emine Bozkurt ise yeni yöneticiler oldu. 

 

'ADİL SİSTEM İNŞASI' MÜCADELESİ 

 

Eski yönetime teşekkür eden derneğin yeni başkanı seçilen Av. Dilan Kunt Ayan, ülkede kadına yönelik şiddetin yaygınlaştığına dikkati çekti. 

Kadınların evlerinde dahi güvende olmadığını kaydeden Kunt, “Her gün kadınların farklı şekilde katledilmesine ve ölüme sürüklenmesine tanık oluyoruz. Tüm bu baskılama araçlarına rağmen mücadelemizi sekteye uğratmadık ve uğratmayacağız. Bugün sadece baskıya, cinsiyetçiliğe ve sömürüye karşı durmuyoruz; Kadın özgürlükçü, eşitlikçi, adil bir sistem inşası için mücadele ediyoruz. Kazanımlarımızdan vazgeçmiyor, irademizi gasp edenlere boyun eğmiyoruz. Örgütlü kadın mücadelemizi büyütüyoruz" diye konuştu. 

 

Kongreye katılan kadınlar da yaptıkları konuşmalarla şiddete karşı mücadelelerini büyütme sözü verdi. 

 

Kongre, erbane eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.