SAMSUN – İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına tepki gösteren Samsun Kadın Dayanışması üyeleri, alınan kararla erkeklerin cesaretlendirildiğini söyledi.
Samsun Kadın Dayanışması, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin Atakum ilçesinde bulunan eski Vergi Dairesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kadın katıldı.
Açıklamayı Samsun Kadın Dayanışması adına Şafak Aydın okudu.
‘FITRATLARINDA VAR’
Kadına karşı önlem geliştirmekle sorumlu olan siyasal iktidarın, siyasal İslamcılığı düstur edinerek cinsiyet eşitsizliğini geliştirdiğini belirten Aydın, “Kadın erkek eşitsizliğini açıkça fıtrata bağlıyor, kadını yalnızca aileyle, evle, kocayla, annelikle tanımlıyor. Militarizm ve ekonomik kriz gibi etkenlerin de kadına yönelik erkek şiddetinin artmasında etkisi büyük oluyor. Şiddetin failleri ya cezasız kalıyor ya da kısa sürede serbest bırakılıyorken, şiddete uğrayan kadınlar ise suçlanıyor ve itibarsızlaştırılıyor. Erkekler açıkça cesaretlendiriliyor” dedi.
‘KADINLARA BASKILAR ARTTI’
Kayyım atanan belediyelerde kadınlar için açılan kurumların kapatıldığını söyleyen Aydın, sığınma isteyen kadınların kişisel bilgilerinin üçüncü kişilerle paylaşıldığını ifade etti. Bunun yanı sıra eşitlik, özgürlük ve şiddete karşı mücadele yürüten kadınlara baskıların arttığını dile getiren Aydın, “Eğer kadın mücadelesi, kadın kazanımları ve İstanbul Sözleşmesi olmasaydı, şüphesiz ki; yukarıda yalnızca bir kısmını ele alabildiğimiz tablonun vahşeti çok daha büyük olacaktı” diye konuştu.
MÜLTECİLERE DESTEK
Denizli'de İranlı 4 mültecinin "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz" eylemine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alındığını da hatırlatan Aydın, iktidarın kadın düşmanı politikalarının bir yansımasını da mülteci düşmanlığında gördüklerini kaydetti. Mülteciler hakkında verilen sınır dışı kararının iptal edilmesini isteyen Aydın, şunları söyledi: “Hiç kimsenin sınıf, din, etnisite, dil, cinsiyet, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim nedeniyle ayrımcılığa, ötekileştirmeye maruz kalmadığı; evde, ailede, sokakta, işyerlerinde, sendikalarda, yani yaşamın her alanında eşit, özgür ve şiddetsiz bir yaşamı savunuyoruz."