HABER MERKEZİ - BM Dünya Nüfus Raporu’na göre, gelişmekte olan ülkelerde kadın ve çocukların yüzde 45'i bedeni, cinsel yaşamı ve beden sağlığı ile ilgili söz sahibi değil.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) 2021 Dünya Nüfus Raporu'nu yayınladı. Rapora göre, milyonlarca kadın ve çocuk kendi bedenleri üzerinde söz hakkına sahip değil. DW Türkçe’nin haberine göre yoksul ya da az gelişmiş 57 ülkeyi kapsayan raporda, söz konusu ülkelerdeki çocuk ve kadınların sadece yüzde 55'i sağlık, aile planlaması ve cinsel yaşamlarına ilişkin bağımsız kararlar alabiliyor. Verilerin derlendiği 57 ülke Afrika, Asya, Avrupa ve Güney Amerika'da yer alıyor. Raporda, 15 ile 49 yaş arasındaki kadınların durumları da aktarılıyor.
Sürdürülebilir ilerlemenin ancak cinsiyetler arasındaki yapısal, sosyal ve ekonomik eşitsizliğin ortadan kaldırılması durumunda sağlanabileceğini vurgulayan raporun yazarları, bu koşulların sağlanabilmesi için de “erkeklerin kadınların kararlarına saygı duyan müttefikler haline getirilmeleri gerektiğine” işaret ediyor.
KADINLARIN SÖZ HAKKI
Kadınların kendi bedenleri ve cinsel yaşamları üzerinde söz sahibi olmaları bölge ve ülkelere göre değişiklik gösteriyor. Güney Amerika ile Asya'nın doğu ve güneydoğusundaki kadınların yaklaşık yüzde 76'sı, sağlık, aile planlaması ve cinsel yaşamları konusunda kendi kararlarını alabilirken, Sahra altı Afrika'da bu oran yaklaşık yarı yarıya azalıyor. Buna karşın Mali, Nijer ve Senegal'de kadınların ancak yüzde 10'undan daha azı kendi bedenleri haklarında kararlar alabiliyor.
Raporda, Etiyopya'daki kadınların sadece yüzde 53'ünün cinsel ilişkiyi reddedebildiğine işaret edilirken, buna karşın yüzde 94'ünün doğum kontrolü ile ilgili kararları yalnız veya eşiyle birlikte alabildiği belirtiliyor.
BAĞIMSIZ KARAR ALMA
Bağımsız karar alma özgürlüğünü elde eden kadınların ağırlıklı olarak sağlık hizmetlerinden yararlanmaya yöneldikleri kaydedilen raporda, cinsel yaşamlarını bağımsız belirleyen kadınların oranında ise gerileme olduğu aktarılıyor. UNFPA'nın, 2015 yılında belirlediği 17 hedef arasında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması da bulunuyor. Örgüt tüm kadınların cinsel ve üreme sağlığına erişmesini ve aile planlamasında söz hakkına sahip olması gerektiğini savunuyor.