ŞIRNAK - Bölgede adını bir kadının mensup olduğu aşiretten alan, Gulsarya adıyla da bilinen Jirkî kilimi kadınların elinde şekil buluyor.
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde bir kültür mirası olan Jirkî kilimi (Gulsarya) kadınların ellerinde şekil buluyor. Adını Şırnak, Hakkari ve Van sınırlarında varlığını sürdüren Jirkî Aşireti’ne mensup Sarya adındaki bir kadından alan bu kilim, koyun yününden elde edilen ve daha sonra kök boyası kullanılarak renk verilen ipliklerle ilmek ilmek dokunarak yapılıyor.
Kilimlerde ağaç ile hayvan figürlerinin yanı sıra, kurt ağzı, koç boynuzu, el, tarak, yıldız, muhabbet kuşu ve göz gibi motifler işleniyor. Jirkî kilimiyle küçük farklılıklar gösteren Gulbihar ve Sinanî kilimleri de Serhat bölgeye nam salmış kilimler arasında.
SARYA’NIN KİLİMİ
Beytüşşebap ilçesine bağlı Aliçavuş Mahallesi’nde yaşayan Makbule Cin (70), 23 yıldır evinde Jirkî kilimi dokuyor.
Evinde kurduğu tezgahında kilim dokuyan Cin, annesinden öğrendiği dokuma işine 23 yıldır ara vermeden devam ediyor. Bölgede kadınların en fazla dokuduğu kilimlerin başında Jîrkî kiliminin geldiğini söyleyen Cin, bu kültürün hikayesini şu sözlerle anlattı: “Jîrkî kilimi denilen kilim özünde Gulsarya kilimidir. Gulsarya, Jîrkî aşiretinden bir kadındır. Bu kadın aynı zamanda çok güzel kilim dokuyormuş. Yaptığı kilimin ismini öğrenmek isteyenler bir gün gider Gulsarya’ya sorarlar, ‘Senin yaptığın kilimin ismi nedir?’ O da bu soruya karşılık ‘Yaptığım kilimin bir ismi yok. Benim ismim Sarya. Ben yaptığım kilime de Gulsarya ismini verdim’ der. O günden bugüne herkes bu kilime Gulsarya diyor.”
23 yıl önce para kazanmak için el attığı işin kısa sürede kendisinde bir tutkuya döndüğünü belirten Cin, “Kilimlerimi bir kültürün yok olmaması için dokuyorum” dedi.
Cin, kilim dokumanın sabır ve emek isteyen bir iş olduğunu ifade ederek, "Gerçekten de kilim dokumak oldukça zahmetli bir iş. El parmaklarınızdan tutun boynunuza kadar her yeriniz ağrıyor. Ama insan severek yaptığı zaman o ağrıları pek hissetmiyor” diye belirtti.
BİTKİDEN DOĞAL BOYALAR
Kilimlerin yapılışını anlatan Cin şunları söyledi: “Koyun yünlerini işleyip, inceltip yıkıyoruz. Daha sonra bu yünü ip haline getiriyor ve doğadan topladığımız bitkileri kaynatıp doğal boya elde ediyoruz. Mesela soğandan kahverengiyi elde ediyoruz, ceviz kabuklarından da siyah boyayı elde ediyoruz. Kilimi ilmek ilmek dokuyoruz. Sadece Gulsarya kiliminin bitmesi bir ay sürüyor. O da eğer her gün yaparsanız bir ay içinde bitirme şansınız olur. Bazıları 3 ayda bile bitiremiyor. Eliniz hafifse çabuk bitirirsiniz.”
KADININ ELİNDE ŞEKİLLENEN KÜLTÜR
Kilim dokumanın strese iyi geldiğini dile getiren Cin, “Aslında kilim yaparak stres atıyorum. Dışarıdan birçok müşterimiz var. İnsanların kilime karşı ilgileri hiç eksilmedi. Ama kilimin yapıldığı bölgede fazla değer verilmiyor ve sahip çıkılmıyor. Ben kilimlerimi, Türkiye’nin dört tarafına gönderiyorum. Sadece kilim de değil, çanta da yapıyorum. Kilim kültürü bir kadın kültürüdür, yok olmamalı” ifadelerini kullandı.
MA / Zeynep Durgut