MERSİN - Mersin Mimoza Kadın Derneği, “Şiddeti Frenliyoruz” projesi kapsamında 150 şoföre toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri vermeyi amaçlıyor.
Bursa Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği’nin ortaklığıyla Van, Trabzon, Edirne ve Mersin’de faaliyet yürüten 4 ayrı kadın derneği, “Şiddeti Frenliyoruz” projesi hazırlıklarına başladı. Projenin Mersin ayağı Mimoza Kadın Derneği çatısı altında yürütülecek. 6 ay önce Mersin’in Akdeniz ilçesinde kuruluşunu deklare eden Mimoza Kadın Derneği’nin Başkanı Çiğdem Göksoy, “Şiddeti Frenliyoruz” projesiyle cinsiyet eşitsizliğini ve şiddeti önlemeye yönelik farkındalık yaratmayı amaçladıklarını söyledi.
Dernek yapısı içerisinde dalında uzman avukat, sosyolog, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve teknikerlerden oluşan bir ekiple bu çalışmayı yürüttüklerini anlatan Göksoy, çalışmayla farkındalığın yanı sıra mücadele alanlarını genişletmeyi de amaçladıklarını dile getirdi.
FARKINDALIK OLUŞTURMAK
Dernek çalışmalarını yürütürken aynı zamanda kadınlarla birlikte ortak projeler yürütebilmenin de yöntemlerini araştırdıklarına dikkati çeken Göksoy, “Bizler ayı zamanda Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın bileşeniyiz. Bu vakıf içerisinde yer alan kadınlarla ortak fikir alışverişine de girdik. Bu çalışma da buradan açığa çıktı. Bursa'daki Mor Salkım Kadın Derneği ile çalışma yürüteceğimizi gözlemledik. Mor Salkım Kadın Derneği 'Şiddeti Frenliyoruz' çalışmasıyla geçen yıl farkındalık yarattığını, bu farkındalığı birçok ilde de yayınlaştırmak istediklerini söylediler. Çalışmanın Mersin ayağını oluşturmak için derneğin öncülük yapmasını istediler. Bizim de amacımız kadınları doğru kanallardan ve doğru çalışma alanlarına kanalize etmek” diye konuştu.
ŞİDDET ARTTI
Pandemi süreciyle birlikte kadına yönelik fiziki, psikolojik ve ekonomik şiddetin arttığına değinen Göksoy, “Yeni kurulan bir dernek olmamıza rağmen, özellikle pandemi sürecinde çok fazla başvuru aldık. ‘Şiddeti Frenliyoruz’ projesi bu ihtiyaçtan doğan bir çalışma. Kadın şiddete uğradığı zaman o alandan dışarıya çıkması gerekiyor. Şiddet gördüğü yerden uzaklaşma gereksinimi duyuyor. İlk yöneldiği yer ulaşım araçları. Bunlar genelde taksi şoförleri oluyor. Şiddete uğrayan kadının bindiği aracın şoförünün onu anlayabilmesi ve doğru dernek ve kurumlara götürebilmesi için bir bilince sahip olması gerekir. Yine toplumsal cinsiyet eşitliğini de bilen bir erkek profili oluşturmak gerekiyor. Toplumsal cinsiyete duyarlı çok az erkekler var. Bununda farkındalığı oluşturmak için böyle bir projenin öncülüğünü yapmaya karar verdik” dedi.
ÇOK DİLLİ
Proje kapsamında çalışma yürütecek olan Sosyolog Ülfiye Özcan ise, duraklarda taksi şoförlerine toplumsal cinsiyet eşitliğinin yanı sıra, şiddete uğrayan kadınlara nasıl yaklaşılması gerektiğiyle ilgili eğitimler de verileceğini söyledi. Bu konuda kitapçık ve broşürler hazırladıklarını ifade eden Özcan, broşürlerin Kürtçe, Türkçe, Arapça ve İngilizce olmak üzere dört dilde basıldığını aktardı.
HEDEF 150 ŞOFÖRE ULAŞMAK
Özcan, eğitimleri verirken hem farkındalık yaratmak hem de taksi şoförlerinin şiddete uğrayan bir kadınla karşılaştıklarında ne yapacaklarını, nerelere götüreceklerine dair eğitimler verileceğini anlattı. Özcan, devamında şunları söyledi: "4 dilli broşürler arabaların içinde olacak ve içerisinde şiddet tanımı, şiddete uğradığında neler yapabilecekleri, hangi yasal yollarla haklarını savunabileceklerine ilişkin bilgiler yer alacak. Eğitimleri, Şoförler Odası yöneticileriyle durakları ziyaret ederek vereceğiz. Aynı zamanda hazırladığımız manifestoları eğitim verdiğimiz duraklara asacağız. Eğitimlerimiz henüz başlamadı ön hazırlıklarımız tamamlandı. Hedefimiz en az 150 şoföre ulaşmak. Bu proje kadına yönelik şiddetin önünü geçmeyebilir ancak bir farkındalık yaratabilir. Bu süreçten sonra oluşacak çalışmalarda, kadınlarla mücadele ağımızı genişletmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
MA / Esra Solin Dal