'Danıştay'ın sözleşme fesihini iptal etme dışında seçeneği yok'

  • kadın
  • 09:05 22 Nisan 2021
  • |
img

ADANA - İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini taşıdıkları Danıştay’da karar bekleyen Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği üyesi avukat Ezgi Sağcan, kararın iptali dışında bir seçeneğin olmadığını söyledi. 

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın gece yarısı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini iptal talebiyle Danıştay’a taşıyan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, karar bekliyor. Yapılan başvuruyu kabul eden Danıştay 10'uncu Dairesi, yakın bir sürede karar vermesi bekleniyor. Dernek avukatlarında Ezgi Sağcan, sözleşmeye dair verdikleri hukuk mücadelesini anlattı.
 
‘KARAR MERCİİ DANIŞTAY' 
 
Sözleşmenin feshedilmesinin Cumhurbaşkanı'nın bir kararı olduğu için Danıştay'a iptal başvurusunda bulunduklarını hatırlatan Sağcan, "Cumhurbaşkanı kararlarına karşı idari yargı merciine yapılacak ilk derece başvurularında, Danıştay Kanunu 24'üncü Maddesi gereği Danıştay görevlidir. Bu başvurunun yereldeki bir idare mahkemesine yapılan başvurudan farkı yok, yerel mahkemenin ilk derece mahkemesi olarak yaptığı görevi Danıştay yapıyor. Yine dava edilen Cumhurbaşkanı kararı hakkında verilecek Danıştay kararına karşı temyiz mercii de Danıştay’dır" diyerek, hukuki süreci özetledi. 
 
'HUKUKU SAVUNMASI LAZIM'
 
Açılan davanın Danıştay 10'uncu Dairesi’nin görev alanı olduğunu sözlerine ekleyen Sağcan, dairenin daha önceki kararlarını da hatırlatarak, şunları söyledi: "Dairenin önceki kararlarına bakıldığında, geçmişteki özel yetkili mahkemelere benzer bir işlevi yürüttüğünü üzülerek görmekteyiz. Ne yazık ki 2010 referandumu ile gelen Anayasa Değişikliği ile HSYK’da yapılan değişiklikle yargı bağımsızlığı büyük yara aldı. Hakimler ve Savcıların bağımsızlığı ortadan kaldırıldı. Türkiye bunun sancılarını çekiyor. İktidarın politik faaliyetlerinin sağlamasını yapan bir yargı örgütü oluştu. Ancak iktidarlar gelip geçicidir, önemli olan hukukun üstünlüğü, kamunun yararı ve halkın çıkarlarıdır. Hakim ve savcılarımızın korkusuz olması, hukuku savunması lazım. Geçmişteki Ergenekon ve Balyoz yargılamalarında benzer şekilde rol üstlenen hakim ve savcılar bugün cezaevinde. Dolayısıyla 10. Danıştay Dairesi hakimlerinden de beklentimiz, iktidarın baskılarına kulak asmadan hukukun gereğini yapmalarıdır. Her şeyden önce göğün yarısı kadınlar onların arkasındadır."
 
'HUKUKA AÇIK AYKIRI'
 
"Burada Danıştay Dairesi hukuku gözetecekse İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı’nı iptal etmek dışında bir seçeneği yok. Karar nereden bakarsanız bakın hukuka, kanunlarımıza açıkça aykırı" diyen Sağcan, olası olumsuz karara karşı hukuk mücadelesini sürdüreceklerini dile getirdi. Sağcan, değerlendirmelerini şöyle tamamladı: "Biz İstanbul Sözleşmesi’ne yönelen bu politik tavrın kaynaklarını biliyoruz. Bu politika kaynağını ortaçağdan alan, tarikat ve cemaatlerin başını çektiği kadın düşmanı, cumhuriyet düşmanı, laiklik karşıtı, gerici bir tavırdır. Nihayetinde bu politik saldırıya karşı bizler de politik tutum alıyoruz. Özellikle Cumhuriyet devrimiyle kazanmış olduğumuz haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz ve kazanımlarımızı daha da ileriye taşımak için her daim mücadele edeceğiz. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak tüm Türkiye’de kadın cinayeti ve çocuk istismarı dosyalarında gönüllü avukatlığını üstlendiğimiz mağdurlar için İstanbul Sözleşmesi önemli bir kazanımdı. Sözleşmenin hukuki olarak mağdur kadın ve çocuklar lehine çok faydasını görmüştük. Bu nedenle vicdanı hukukla yoğrulmuş hakimlere sesleniyoruz: Bu kararı alırken öldürülen her kadının, istismara uğrayan her çocuğun haykırışı kulağınızda olacak. Yapmanız gerekeni, hukukun gereğini yapın; hiçbir gruba, erke vereceğiniz hesabınız yok. Halk adına karar verdiğinizi unutmayın, kanunsuz ‘Cumhurbaşkanı kararı’nı iptal edin, tüm adalet savunucuları ve kadınlar yanınızdadır."
 
MA / Hamdullah Kesen