İZMİR - En büyük 5 konfederasyonda kadın temsiliyeti neredeyse yok denecek kadar az. Memur ve işçi sendikaların 581 yöneticisinden sadece 55’i kadın. Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri Zeliha Danyeli, kadınların karar organlarında yer alarak, özne olması gerektiğini söyledi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 pandemisi nedeniyle son 2 yıldır 1 Mayıs İşçi Bayramı yasakların gölgesinde, sembolik olarak kutlanıyor. 1 Mayıs nedeniyle çalışma yaşamı ve toplumsal örgütlenme anlamında önemli bir misyonu olan sendikalarda, kadın temsiliyetini ve oranını derledik. Sivil toplum örgütü ve çalışma yaşamının temel aktörlerinden olan sendikalarda da erkek egemen zihniyetin hakim olduğu görüldü. Çalışma yaşamındaki toplumsal cinsiyete dayalı ve ayrımcılığa karşı kadınların istihdama katılımını artırmada önemli bir araç olan sendikalarda, kadın temsiliyeti beklenenden çok daha düşük.
Kadınların sendikalarda maruz kaldığı ayrımcı uygulamaların yanı sıra, güç ve iktidar ilişkileri bu alanlarda kendisini daha çok görünür kılıyor.
İSTİHDAMIN SENDİKALARA YANSIMASI
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Haziran 2020 verilerine göre, Türkiye’de erkekler arasında istihdam oranı yüzde 58,9 iken, kadınlarda aynı oran yalnızca yüzde 26,3. Yine güncel verilere göre, kadınlar arasındaki işsizlik oranı yüzde 14,5 iken, erkeklerde bu oran yüzde 12,9 olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de kadın istihdamı erkeklerden daima düşük oldu. Bu durum sendikalaşma oranlarına da yansıyor. Özellikle son 10 yılda sendikaların gündemine hâkim olan “taşeronlaştırma”, “kıdem tazminatının kaldırılması” tartışmaları, “çalışma hayatına ilişkin yasal değişiklikler”, “esnek çalışma, kısa çalışma düzeni ve işten çıkarmalar” gibi sorunlar sendikalarda kadın sorununun tek başına gündem oluşturmasını engelliyor.
TEMSİLİYET YÜZDE 10’UN ALTINDA
Sendikalardaki kadın temsiliyet oranının yüzde 10’un altında kaldığı Türkiye’de, karar alma mekanizmalarında da kadınların söz hakkı neredeyse yok. Bununla birlikte birçok sendika, verilerini cinsiyet temelinde tutmadığı için sendikalarda yönetici düzeyde temsil edilen kadın sayısı ile ilgili net verilere de ulaşmak mümkün değil. Var olan veriler ise sendikalarda da erkek egemen zihniyetin hakim olduğunu ortaya koyuyor. Bu anlamda 2020 yılında Kadın Komisyonu kuran Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), bir önceki genel kurulunda bu komisyonun kurulmasını oy çokluğuyla reddetmişti.
SENDİKALARDA KADIN MÜCADELESİ
Sendikalardaki kadın temsiliyeti mücadelesinin tarihi ise 90’lı yıllara dayanıyor. Bu dönemde ortaya çıkan “Kadınların sendikaya ihtiyacı var, sendikaların da kadınlara” sloganı kadın temsiliyetinin gerekliliğini vurgulamıştı. Bununla birlikte, kadın bürolarının Sendikalar Yasası’nda ya da sendikaların tüzüklerinde yer almaması ve üst yönetim organlarında temsil edilmemesi ise kadın sorununun marjinalleşmesine neden oldu. Kadınların özgün sorunlarının ya da taleplerinin sendikaların eril yapısı içinde görünmemesi kadınları, feminist mücadele yönünden harekete geçirmiş, sendikaların erkek egemen yapısını değiştirmeye yönelik büyük bir mücadele başlatmıştı. Bu mücadeleler sonucu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nda (KESK) eşbaşkanlık sistemine geçilirken, DİSK’te tarihi boyunca ilk kez bir kadın başkan seçilmesiyle kadın komisyonu kurularak, kadınların bağımsız örgütlenmesinin önü açıldı. Sendikalarda da kadınlar, temsiliyet oranının artması ve eşitlik için çetin bir mücadele yürütüyor.
Türkiye’de en aktif ve görünür olan 5 büyük sendika bulunuyor. Bu sendikalar Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Memur Sendikaları Konfedarasyonu (Memur-Sen), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş).
DİSK: 141 YÖNETİCİDEN 18’İ KADIN
Etkili olan 5 büyük sendikalarda mevcut kadın temsiliyeti ise şöyle: DİSK’e bağlı 22 sendika bulunuyor. Genel Merkez de dâhil 141 yöneticinin 18’i kadın. DİSK Genel Başkanı olan Arzu Çerkezoğlu aynı zamanda Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası’nın da Genel Başkanı. Arzu Çerkezoğlu’nun yanı sıra Devrimci Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası (Bank Sen) Genel Başkanı da kadın. Bank Sen’de 3 kadın yönetici bulunurken, Dev Sağlık, Emekli Sen, Gıda İş, Sine Sen ve Basın İş’de 2’şer, İletişim İş, Dev Turizm, Dev Maden, Birleşik Tarım ve Orman İşçileri Sendikası’nın ise 1’er kadın yönetici bulunuyor.
HAK-İŞ: 103 YÖNETİCİDEN 9’U KADIN
Diğer bir işçi konfederasyonu HAK-İŞ’e bağlı 21 sendika bulunuyor. Burada ise Genel Merkez dahil toplam 103 yöneticinin 9’u kadın. KKTC KAMU SEN ve Öz İletişim İş’de 2’şer, Öz İnşaat İş, Öz Gıda İş, Medya İş, Öz Büro İş ve Öz Sağlık İş’de ise 1’er kadın yönetici bulunuyor.
TÜRK-İŞ: 180 YÖNETİCİDEN 5’İ KADIN
Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonu olan Türk İş’e bağlı 35 sendika bulunuyor. Bunların Genel Merkez de dahil toplam 180 yöneticinin sadece 5’i kadın. Kadın yöneticilerin 3’ü Türkiye Gazeteciler Sendikası, 1’i Banka Finans ve Sigorta İşçileri Sendikası, 1’i ise Banka-Sigorta İşçileri Sendikası yöneticisi.
MEMUR SEN’DE KADIN YOK!
Kamuda örgütlü sendikalara gelecek olursak AKP iktidarı döneminde üye sayısını 20 kat arttıran Memur Sen’e bağlı 11 sendika da kadın yok. Sendikanın 79 yöneticisi de erkek.
KESK: EŞİT TEMSİLİYETTE ÖRNEK
Kamu da örgütlü bir başka sendika olan KESK’de ise Genel Merkez düzeyinde eşbaşkanlık ile eşit temsiliyet sistemi bulunuyor. 11 sendikanın bağlı olduğu KESK’te toplamda 83 yönetici bulunuyor. Bunlardan 59'u erkek, 24'ü kadın. Ayrıca konfederasyona bağlı bütün sendikaların kadın sekreterlikleri mevcut. KESK’te kadın oranları şöyle: Genel Merkezde 3, Eğitim-Sen 3, SES 4, Tüm Bel-Sen 3, BES 2, ESM 1, Tarım Orkam-Sen 1, Haber-Sen 2, Yapı Yol-Sen 1, BTS, 1, Kültür Sanat-Sen 2, DİVES 1.
KESK, eşit temsiliyet açısından örnek olacak nitelikte.
EMEK MÜCADELESİNİ BÖLÜYORMUŞ!
Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri Zeliha Danyeli, sendikalarda kadınların eskiye oranla büyük kazanımlar elde ettiğini, buna rağmen temsiliyet oranın çok yetersiz olduğunu belirtti. Danyeli, her alanda olduğu gibi emekçilerin örgütlenmek için bir araya geldiği sendikalarda da kadınların var olma mücadelesi verdiğini belirterek, “Sendikalarda toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden bahsettiğimizde, birlikte emek mücadelesi yürüttüğümüz erkek arkadaşların alaycı gülümsemeleri ile karşılaşabiliyoruz. Kadınların yaşadığı sorunlar için mücadelenin, emek mücadelesini böleceğini düşünen arkadaşlarımız var” dedi.
BİR ARPA BOY YOL ALINAMAZ
Sendikalarda kadın bakış açısından uzak, erk zihniyetle bir örgütlenmenin olduğuna dikkati çeken Danyeli, “Kadınların sendikal örgütlenmede yaşadığı özgün sorunları görmezden gelmek kapitalist erkek sisteme hizmet etmektedir. Kadınların temsil edilmediği, örgütlenme faaliyeti yürütmesinin önündeki engeller görülmediği ve buna uygun çözümler üretilmediği sürece sınıf mücadelesinde bir arpa boyu yol kat edemeyiz. Çünkü tüm eşitsizliklerin temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği yatmaktadır. Kadınlara özgü örgütlenme çalışmaları olması şarttır” diye belirtti.
POLİTİKA ÜRETİLMELİ
Danyeli, patriarkanın kadınlara yüklediği ev içi rollerinden kaynaklı kadınların sendikal faaliyetlerin öznesi olamadığını ifade ederek, “Bu da erkekler tarafından kadınlar sendika yönetiminde bulunmak istemiyor algısını oluşturuyor. Sendikal mücadele toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı gösterilen mücadeleden kopuk olamaz. Buna uygun olarak kadınların örgütlenmesinin önündeki engellerin kalkmasına yönelik politikalar üretilmeli, kadınların daha fazla karar organlarında yer alarak özne olması sağlanmalıdır. Birlikte mücadele yürüttüğümüz erkek arkadaşlarda ataerkil sistemin kendilerine yüklediği rollerden sıyrılıp, birlikte mücadele etmenin yolunu açmalıdır. Ancak o zaman sömürüsüz, eşitlikçi, demokratik bir toplumun inşasını birlikte gerçekleştirebiliriz” diye konuştu.
MA/ Semra Turan