ANKARA - Pandemi sürecinde kadınların hem iş hayatında hem de evde emeklerinin sömürüldüğünü belirten sendikalı kadınlar, “Sendikal örgütlenme azaldıkça kadınlar yalnızlaşıyor” dedi.
Koronavirüs (Kovid-19) gerekçesiyle 29 Nisan’dan 17 Mayıs’a kadar alınan “tam kapanma” sürecinde birçok kişi ücretli izne ayrılırken, çoğu iş yerinde ise esnek çalışmaya geçildi. Pandemi sürecinde işten ilk atılan ya da ücretsiz izne çıkarılan kesim ise kadınlar oldu. Pandemide yapılan yeni düzenlemelerin kadınları olumsuz etkilendiğini belirten sendikalı kadınlar, gündem oluşturmaya çalışıyor. Kadınlar, pandemiyle birlikte sendikal örgütlenmenin azaldığı, bu nedenle kadınların yalnızlaştığı görüşünü dile getiriyor.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım ve Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) Genel Kadın Sekreteri Ayşe Noyan Koluman, son kapanma dönemiyle birlikte emek alanında kadınların yaşadıklarını değerlendirdi.
MAKAS AÇILDI
Salgınla birlikte gelir adaletsizliği makasının daha fazla açıldığını ifade eden KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, salgından bu yana sürecin özellikle kadınlar açısından çok çetrefilli bir süreç geçtiğini söyledi. Salgının faturasını kadınlar, emekçiler başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerine kesildiğini dile getiren Atasoy, “İktidar, 15 Temmuz’dan bu yana krizleri kendi kârı için fırsata çevirmeye çalıştı. Bunu bir yönetme politikası haline getirdi. Her türlü krizde kazanımlara dönük otoriter yönetim anlayışıyla, toplumun tüm kesimlerini daha fazla denetim altına alan bir anlayışla karşı karşıyayız. Bundan en fazla nasibini alanlar da kadınlar oldu. İşsizliğin arttığı bir süreçte kadın çalışanların işten çıkarılmaları arttı. Düşük ücrete çalıştırılanlar yine kadınlar oldu. Kamu emekçisi kadınlar, kısmen de olsa bu güvencenin içerisinde yer aldı. Ancak yaptığımız araştırmalar ve görüşmelerimizde ortaya çıkan sonuç, özellikle uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimlerinin salgın sürecinde yaygınlaşmasıyla kadınlar ev içine hapsoldu. Ev içerisinde bir yandan ücretli emek için üretime devam ederken, bir yandan da ücretsiz emek, yani bakım sorumlulukları kadınlara yüklendi” şeklinde anlattı.
ŞİDDET ARTTI
Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, pandemi sürecinde daha çok kadın emekçiler üzerinden tanımlanan “esnek çalışma” modeline dikkati çekerek, “Esnek çalışmayla birlikte birbirimizle iletişimimiz temasımız azaldı. Özellikle kadın eğitim emekçileri üzerindeki mobing ve şiddet artarken, bizim buna müdahil olma durumumuz da azaldı. Yan yana olmayınca bir birimize güç verme ve dayanışma durumumuz da azaldı. Süreç hepimizi çok yalnızlaştırdı. Bunun en çok kadın eğitim emekçileri ve çocuklar hissetti” dedi.
Kadın mücadelesinin güçlü bir direnişi ördüğünü vurgulayan Yardım, “Tüm dünyada ve Türkiye’de kadınlar direniyor. Kadın direnişi toplumsal direnişin de önünü açıyor. Kadın mücadelesini örgütlemeye devam edeceğiz. Eşit işe eşit ücret talebimiz hala var. Bulunduğumuz her alanda sesimizi, gücümüzü, umudumuzu ören bir mücadele hattını hedefliyoruz” ifadelerinde bulundu.
KREŞ SORUNU
PTT emekçileri ve dağıtıcıları olarak salgının başından beri çalıştıklarını belirten Haber-Sen Genel Kadın Sekreteri Ayşe Noyan Koluman, salgınla birlikte e-ticaretin artmasıyla iş yükünün de arttığını dile getirdi. PTT çalışanlarının emeklerinin sömürüldüğünü vurgulayan Koluman, “Çalışan kadınlar için en büyük sorunların içinde kreş hizmeti alamamaları yer aldı. Çocuk evde, anne, baba işe gitmek zorunda kaldı. Birçok kadın bu süreci yürütemedi. Kadrolu olanlar ücretli izne çıkarken, kadrosuz, güvencesiz çalışanlar ise işten ayrılmak zorunda kaldı. Bu ücretsiz izne çıkmak zorunda kalanlar da genelde güvenceli kadrolu çalışanlar oldu” diye belirtti.
ÇALIŞMADAN UZAKLAŞTIRILDILAR
Hem iş yerlerinde hem de evde artan iş yükleriyle kadınların çalışma alanlarından uzaklaştığını dile getiren Koluman, “Güvenceli alanlarda da yeni ucuz iş gücü oluşturarak güvencesizleştirme ve kayıt dışı çalışma politikaları var. Bu politikalar işvereni koruyan politikalar. Çalışma hayatında mobinge en çok maruz kalan kadınlar için kayıt dışı çalışmak demek, tacize, şiddete maruz kaldıklarında ses çıkaramamak demek. Çünkü sendikalılaşamıyorlar ve yalnızlaşıyorlar” şeklinde konuştu.