DİYARBAKIR - Asimilasyon politikalarına rağmen Kürt dilinin bugünlere taşınmasında annelerin rolüne vurgu yapan kadınlar, "Kürtçe bizim kökümüzdür. Daha çok konuşmalıyız, her yerde dilimizi yaşatmalıyız" dedi.
Kürt Ulusal Kongresi'nin 2006 yılında aldığı karardan sonra 15 Mayıs “Kürt Dil Bayramı” olarak kutlanıyor. Asimilasyon politikalarına karşı bilinçlenme, yok etme siyasetine karşı direnme, hafızasızlaştırma anlayışına karşı sahiplenme ve mücadeleyi yükseltme günü olan 15 Mayıs'ı kutlayan Diyarbakırlı kadınlar, bütün saldırılara karşı dili yaşatacaklarını söyledi.
HER YERDE KONUŞMALI
Yaklaşık 30 yıldır Bağlar’da yaşayan Sabiha Çağlar (62), 7 çocuğunu Kürtçeyle büyüttüğünü söyledi. Çağlar, diğer ailelerinde evlerinde çocuklarıyla Kürtçe konuşmasının önemine değinerek, “Bizim dilimiz Kürtçe ve her yerde onu konuşmalıyız. Hastanede olsun, bankada olsun, her yerde dilimizi konuşmalıyız. Türkçe bilmiyoruz diye alay ediliyor ama biz kendimizi bu dille ifade ediyoruz” dedi.
DİLİ YAŞATMALI
13 yıl önce ekonomik sıkıntılardan dolayı İstanbul’a göç eden ve orada da dillerinden, kimliklerinden dolayı ayrımcılığa maruz kaldıklarını ifade eden Çağlar, o süreci şöyle anlatı: “Çocuklarım kapının önünde oynarken Kürtçe konuştuğu için evimizin duvarına ‘Bunlar Kürt ve terörist’ yazdılar. Bir buçuk yıl dayanabildik o şeylere ve memleketimize geri döndük. Kürtçe bizim kökümüzdür. Ve daha çok konuşmalıyız, her yerde dilimizi yaşatmalıyız” diye konuştu.
ÖNCELİK ANADİL
Kürt dilinin çok zengin olduğunu söyleyen Şehriban Uyanık, başındaki beyaz tülbenti göstererek, “Bakın sadece bunun bile 10 ismi var. Bizim dilimiz çok zengin. Tabi ki başka dilleri bilmek de güzel bende bu yaşımdayım çok öğrenmek isterim. Fakat öncelikli olan anadilini unutmamaktır. 5 çocuğuma var, beşine de her yerde Kürtçe konuşmasını söyledim. Biz Türkçeden aciz değiliz. Ne kadar dil varsa o kadar güzel, fakat bizim dilimiz yok edilmek isteniyor. Umut ediyoruz ki dilimiz her daim yaşayacak. Dilimizin kökü sağlam ne yaparlarsa yapsınlar yok edemezler” ifadelerini kullandı.
SAHİP ÇIKMALI
Kürtçenin çok eski bir dil olduğunu ifade eden Uyanık, “Bütün dillerin içinde bizim dilimiz var. Dilimiz tek başına bile çok güçlü. Ailelerimiz çocuklarıyla Kürtçe konuşsun, gençlerimiz dilini bırakmasın. Dilimiz daha da gelişecek o günü bekliyoruz. Mezopotamya’nın kadim dilidir Kürtçe. Bizim dilimiz kaybolmaz, annelerimiz, çocuklarımız sahip çıkacaktır” ifadelerini kullandı.
ANNELERİN DİRENİŞİ
Diline sahip çıkmanın önemine değinen Kesuman Taşlı (56) da, “Her aile çocuklarıyla Kürtçe konuşmalı. Her dil bir insandır ama öncelikli kendi dilimiz olmalı. Annelerimizin dili taşımada önemi çok büyük. Çünkü asimilasyon politikaları tamamen kültürü ve dili yok etmeye yönelik ama annelerimiz buna karşı direniyor. Ve inanıyoruz ki dilimiz daha da yaşayacak ve gelişecek. Annelere çağrımdır, her şeyden önce çocuklarınızla Kürtçe konuşun ki Kürtçe yaşasın” dedi.