Mersin’de başlatılan ‘yaşam nöbeti’ 6’ncı haftasında

  • kadın
  • 18:22 19 Mayıs 2021
  • |
img

MERSİN - Mersin'de İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin başlatılan “Yaşam nöbeti” 6’ncı haftasında da devam ederken, kadınlar mücadele sözünü yineledi.

Mersin Kadın Platformu’nun, feshedilen İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin başlattığı “Yaşam nöbeti” 6’ncı haftasında da devam etti. Yenişehir ilçesindeki Özgecan Aslan Parkı’nda yapılan açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi bizimdir” pankartı asıldı. Onlarca kadının katıldığı açıklamada, sık sık “Kadınlar birlikte güçlü”, “Yaşasın feminist mücadelemiz” ve “Jin jiyan azadi” sloganları atıldı.

‘KADINLAR VE LGBTİ+LARIN YAŞAMLARI SİYASİ MALZEME DEĞİL’

Bu haftaki açıklamayı kadın platformu adına Zeynep Kaya okudu. Mayıs ayının kadınların ve heteroseksizme karşı duranların mücadelesinin yükseldiği ay olarak nitelendirdiklerini  belirten Kaya, uzun bir toplumsal sessizliğin ardından ilk sokağa çıkan ve artık şiddete "yeter" diyenin kadınlar olduğunu vurguladı.  Kaya, sözleşmenin kadınlar için on yıllardır birçok koldan yürüttükleri erkek şiddeti ile mücadelede çok önemli bir kazanım olduğunu kaydetti. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'ni imzalayan ilk ülke olduğunu anımsatan Kaya, "Bugünse kadınların yaşam haklarını küçük seçim pazarlıklarına feda etmeye yelteniyor. Bu durum açıkça cinsiyet eşitliği ve kadınların hayatlarının meşruluğunu içselleştiremediklerinin kanıtıdır.  Tekrar buradan söyleyelim; Bizler İstanbul Sözleşmesini nasıl emek emek kazandıysak öyle de savunacağız. Kadınların ve LGBTİ+ların yaşamları sizin siyasi malzemeleriniz değildir. Aklınızdan bile geçirmeyin” diye konuştu.

‘FİLİSTİN’DE DİRENEN KADINLARIN YANINDAYIZ’

Cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadelenin büyüyerek devam ettiğini aktaran Kaya, alanlarda olmaya devam edeceklerini söyledi. Kentte kadınların, para cezalarına rağmen sokakta olduğunu belirten Kaya, "Bizler ölmek istemiyoruz dediğimiz için 100 bine yakın ceza ile durdurulma çalışılırken, bu ülkede kalabalık bayram namazları teşvik ediliyordu. 2 yıla yakındır ağır stres, iş yükü ve risk altında çalışan sağlık emekçileri kreşsiz, plansız, beceriksiz tedbirler sebebi ile çocuklarını evde yalnız bırakmak ya da hastanelere götürmek zorunda kalırken, şampiyonluk kutlamaları emniyet güçlerince keyifle izleniyordu. Bizler bu cezalarla yıldırılmaya çalışılırken ve ona rağmen sokakları terk etmezken Filistin halkı da bitmek bilmeyen İşgalci İsrail ablukası altında direnmeye devam ediyordu. Bizler de buradan hem Filistin’deki direnen kadınlara ve Filistin halkına selam ediyor hem de Rachel Corrie’nin anısıyla dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Rachel’in dediği gibi; 'zulüm bizdense ben bizden' değilim' Sizler savaşı savunurken, bizler hep barışı savunacağız. Sizler mafya babaları ve cemaatlerle küçük hesaplar yaparken bizler dayanışmamızı büyüteceğiz. Sizler gideceksiniz, bizler kalacağız" şeklinde konuştu.