MERSİN - İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı, 8'inci haftasında nöbet eylemini sürdüren Mersin Kadın Platformu, "Haklarımız ve kazanımlarımız savunmak için 1 Temmuz’da sokakta olacağız" dedi.
Mersin Kadın Platformu, feshedilen İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin başlattığı “Yaşam nöbeti” 8'inci haftasında da devam etti. Yenişehir ilçesindeki Özgecan Arslan Barış Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, açıklamanın yapıldığı alana “İstanbul Sözleşmesi bizimdir” pankartı asıldı. Onlarca kadının katıldığı açıklamada, sık sık “Kadınlar birlikte güçlü”, “Yaşasın feminist mücadelemiz” ve “Kadın yaşam özgürlük” sloganları atıldı.
'KADINLAR HER GÜN KATLEDİLİYOR'
Açıklamayı Kadın Platformu adına Şerife Kılıç okudu. İstanbul Sözleşmesi uygulanmadığı için her gün erkek şiddeti ile en az bir kadının katledildiğini belirten Kılıç, ülkede kadın katliamı yaşanırken, AKP’nin kadın düşmanı politikalarının sözcülüğünü yaptığını belirttiği Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın kadın cinayetlerinin “tolere edilebilir” düzeyde olduğu yönünde açıklamasını hatırlattı. Eşitsizliği, LGBTİ+ düşmanlığına karşı 1 Temmuz’da sokakta olacaklarını ifade eden Kılıç, "İstanbul Sözleşmesi’ni iptal etmeye çalışanların saldırıları bununla bitmiyor. İktidarın kendi çıkarları için kulak verdiği çevreler 6284 sayılı yasayı, nafaka hakkını, kadına karşı ayrımcılığı önleyen CEDAW’ı hedef alıyor. Çocuk istismarını evlilikle meşrulaştırmak istiyor. Boşanmayı engelleyerek kadınları şiddet gördüğü aileye kapatmak istiyor. Bu kazanımların hepsini sokakta kazandık sokakta savunacağız. 1 Temmuz’da sokaktayız" diye konuştu.
'GÜLİSTAN DOKU NERDE? '
Kılıç son olarak "O zaman Soylu’ya soruyoruz: Gülistan’a ne oldu? Nadira’ya, Yeldanaya ne oldu? İpek Er’e, Feray Şahin’e ne oldu? Sormaya aynı zamanda faili işaret etmeye devam ediyoruz. Fail sizin kadın düşmanı iktidarınız. Kadın katillerinden hesap sormak için 1 Temmuz’da sokaktayız. İstanbul Sözleşmesi’ni keyfi bir şekilde iptal eden, kendi siyasi çıkarları uğruna kadınların, LGBTİ+’ların, çocukların yaşam hakkını hiçe sayan, vatandaşlarını cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim üzerinden hedef gösterenler açıkça suç işliyor. Devletin, Adalet Bakanlığı’nın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, Sağlık Bakanlığı’nın, yerel yönetimlerin ve özel sektör dâhil olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların İstanbul Sözleşmesi’ni uygulama yükümlülüğünü hatırlatıyoruz" ifadelerini kullandı.