HABER MERKEZİ - Ayşe Gökkan’ın 23 Haziran’da görülecek duruşmasına katılım çağrısında bulunan TJA, “Kürtçe savunma hakkı engellenen Ayşe’ye özgürlük talebimizi ve kadın mücadelesinin yargılanamayacağını hep birlikte haykıralım” dedi.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), hakkında verilen tutuklama kararının ardından gözaltına alınarak, 28 Şubat’ta cezaevine konulan Dönem Sözcüleri Ayşe Gökkan’ın 23 Haziran’da görülecek duruşmasına ilişkin açıklama yaptı. Yazılı yapılan açıklamada, yaşamı boyunca birçok siyasi partide görev alan, aynı zamanda gazeteci olarak köşe yazarlığı yapan Gökkan’ın, kadın ölümlerine ilişkin belgesel ve kitap çalışmalarına dikkat çekildi. Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH), Kongreya Jinên Azad (KJA) ve TJA çalışmalarında da rol alan Gökkan’ın 35 yıldır aralıksız olarak kadın mücadelesi verdiği belirtilerek, bu süre zarfında 8 kez "örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılandığı, hakkında yaklaşık 200 soruşturma açıldığı ve onlarca kez gözaltına alındığı kaydedildi.
Gökkan hakkında hazırlanan iddianamelerin hukuka aykırılığın yanı sıra ırkçı ve cinsiyetçi olduğu ifade edilen açıklamada, “Örgüt üyeliği suçlamasıyla yargılandığı davanın duruşmasında Ayşe Gökkan'a, neden kadın mücadelesinde yer aldığının sorulması üzerine ‘İlkokula gittiğimde Kürtçe konuştum diye öğretmen tırnaklarıma sopa ile vurdu ve ben bu acıyı asla unutmadım, unutmayacağım. Okula başladığım ilk günden beri Kürt ve kadın olduğum için işkence gördüm ve buna karşı mücadele ediyorum. Ben Kürt’üm, kadınım ve buradayım’ şeklinde savunmasını yapmış ve akabinde mahkeme tarafından Gökkan’ın tutuklanmasına karar verilmiştir” denildi.
KÜRTÇE TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ
Açıklamanın devamında ise şu ifadeler yer aldı: “Son olarak, 31 Mart 2021 tarihinde Gökkan’ın ‘örgüt yöneticisi olmak’ ve ‘örgüt üyesi olmak’ iddiasıyla tutuklu yargılandığı davanın 20. duruşması yapılmış, Kürtçe savunma yapma talebinin reddi üzerine Gökkan Türkçe savunma yapmayacağını belirterek, savunma yapmayı reddetmiştir. Ayşe’nin bu politik tavrını saygıyla selamlıyoruz.
ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ
Mücadeleyi cezaevinde de sürdüren Ayşe, son olarak İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararına karşı Danıştay’a bu kararın iptali için başvuru yapmıştır. İstanbul Sözleşmesi kadının hak ve özgürlük sözleşmesidir. Ayşe’yi tanıyoruz ve biliyoruz ki içeride, dışarıda, her nerede olursa olsun, hukuksal ve tüm sivil yöntemlerle mücadelesini sürdürerek, yılmayacak ve vazgeçmeyecektir. Ayşe Gökkan, kadın özgürlük mücadelesine kararlılık ve inançla yıllar yılı öncülük etmiş ve tüm kadınlara bu mücadeleci ruhu hissettirmiştir. Baskılar arttıkça direngenliği ve kararlılığı artmış, yaşamın her alanına eşitlik ve özgürlük anlayışını yansıtmıştır. Yolda, sokakta, evde, siyaset yaparken veya yazı yazarken özgür eş yaşam paradigmasını söylemiyle ve yaşam tarzıyla an be an gerçekleştirir.
DÜNYA KADINLARINA ÇAĞRI
Kürt kadın hareketi üzerindeki baskılar, şafak operasyonları, gözaltılar, tutuklamalar özgürlük mücadelemizin haklılığını ve gücünü göstermektedir. Devletin tüm mekanizmaları tarafından saldırıya uğrayan, kesişimsel ayrımcılığa ve hak gaspına maruz kalan kadınlar, öfkelerini daha güçlü örgütlemiş ve kadın mücadelemizi büyütmüşlerdir. Ayşe’nin dediği gibi Kürt’üz, kadınız ve buradayız. Anadilimizde özgürce yaşayacak, adalet talebimizden ve eşitlik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Ayşe’nin, Leyla’nın, haksız ve hukuksuzca cezaevinde tutulan tüm TJA’lı kadınların sesi olacak, dünyadaki tüm kadın yoldaşlarımızla dayanışmayı büyüteceğiz. Kürtçe savunma hakkı engellenen Ayşe’nin duruşması 23 Haziran 2021 tarihine ertelendi. Dünya kadınlarına bir çağrımız var: 23 Haziran 2021 tarihinde Ayşe’ye özgürlük talebimizi ve kadın mücadelesinin yargılanamayacağını hep birlikte haykıralım.