MUĞLA - Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, yerelden genele bilinç yükseltme atölyeleri gerçekleştiriyor. Atölyelere katılan kadınlar, Bodrum Belediyesi bünyesinde var olan toplumsal cinsiyet komisyonuna da dahil olacak.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (BKD), kent planlamasında kadınların özel ve kamusal alanı özgürce kullanma, karar alma mekanizmalarına dâhil olma, hayatın her alanında olanaklara eşit bir şekilde erişebilmek için başlattığı “Bodrum’dan Türkiye’ye kadınlar eşitlikçi ve şiddetsiz kentini yaratıyor” projesi kapsamında bilinç yükseltme atölyelerini başlattı. Atölyelerin gerçekleştirilmesi için seçilen 5 kozmopolitik mahallede, birçok kentten ve Suriye’den göçmen kadınların katılımıyla atölyeler gerçekleştiriliyor.
ATÖLYELER
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan ile proje ve atölyelere dair konuştuk. Erozan, 2012 yılından beri politikaları gereği mahallerde kadınlarla bilinç yükseltme atölyeleri gerçekleştirdiklerini belirterek, proje fikrinin de buradan çıktığını söyledi. Bodrum’un dışardan turizm kenti olarak bilindiğini söyleyen Erozan, “Oysa gerçeği bu değil. Dışardan görünen yüzümüz aslında kadınların yaşadığı gerçeği göstermiyor. Bu gerçeğin açığa çıkması için proje yapmak istedik. Proje sonunda açığa çıkacak tablo, aslında kadınların ne yaşadığını gösterecek” dedi.
650 KADINLA GÖRÜŞÜLDÜ
Erozan, proje kapsamında ilk olarak 650 kadınla mahallelerde anket çalışması yaptıklarını, bu çalışmada, “Ayrımcılığa ve eşitsizliğe nerelerde maruz kalıyoruz? Kente katılma hakkımızı ne kadar kullanabiliyoruz?” soruları sorduklarını aktardı. Ayrıca kadınlarla yüz yüze görüştüklerini söyleyen Erozan, yaptıkları çalışmaları rapor haline getirileceğini söyledi.
5 MAHALLE 5 KONU
Şu anda 5 farklı mahallede 5 farklı konuyla bilinç yükseltme atölyeleri başlattıklarını belirten Erozan, toplumsal cinsiyet rolleri, şiddet, kadın kazanımları ve kentsel hakların neler olduğu üzerine tartıştıklarını kaydetti. Erozan, bu çalışmalarla farklılıkları bir araya getirdiklerini ifade etti.
KADINLARIN TEMSİLİYETİ
Bodrum Belediyesi bünyesinde var olan toplumsal cinsiyet komisyonuna mahallelerde atölyelere katılan kadınlarında dahil olacağını dile getiren Erozan, “Her kadın kendi mahallesini temsilen komisyonda yer alacak. Geliştirici politikalarda karar verici olacak. Kendi mahallesinde neyin eksik olduğunu tespit edip, iyi olması üzerine görüş bildirecek. Çözüm gücü olacak” dedi.
YERELDEN DÖNÜŞÜM
Erozan, çalışmalarıyla kadınların yaşadığı ayrımcılık, eşitsizlik ve ötekileştirmeyi görünür kılmayı amaçladıklarını ve buna karşı politika geliştireceklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Anasoylu dönemden bu yana dünya savaş çatışma ve ayrıştırmayla yönetiliyor. Bunun sonucunu da her bir kadın yaşıyor. Bu nedenle yaşamımızı etkileyen erkek siyasetini yerelden dönüştürmek gerekiyor. Bunu rahatlıkla yapabiliriz. Çünkü kadınlar bunun mücadelesini evlerde ve mahallerde ölümü pahasına veriyor” diye konuştu.
SİYASETİN RENGİ DEĞİŞTİ
Bodrumlu kadınların verdiği mücadelenin yerel siyasetin rengini değiştirip dönüştürdüğünü dile getiren Erozan, “Siyasetçiler artık bir yere gelmek istiyorlarsa, bizi yok sayamayacaklar. Tam da bu yüzden kadınların kendi mahallerinde siyaseti dönüştürmek için harekete geçmelerini istiyoruz. Kadınlar evi çekip çevirmeyi biliyor, evdeki her şeyin hijyenini sağlıyor, alışverişle paranın nasıl yönetileceğini de biliyor. Kenti neden yönetemiyor? Kentler engellerle dolu. Minibüs durakları şoförler odasının ihtiyaçlarına göre belirleniyor. Bodrum çok net: Arabalı, orta sınıf ve beyaz, yani tamamen erkekler için planlanmış. Nerde çocuklar, engelliler ve kadınların söz hakkı?” diye sordu. Erozan, başlattıkları atölyelerden geçen kadınların karar verici olacağını belirterek, bunun kadınları güçlendireceğini vurguladı.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
İstanbul Sözleşmesi’nin feshine değinen Erozan, devamında şunları söyledi: “Kazanılmış hakkımızdır. Hiçbir siyasetçi çekilme hakkını kullanamaz. Bugün çekildiklerini söyleyip 1 Temmuz’dan sonra yok saysalar da biz yerellerimizden İstanbul Sözleşmesi’nin uygulatacağız. Kimse kadınları şiddet ve ölüme mahkûm edemez. İsteğimiz gibi yaşama hakkına sahibiz. Proje bir boyutuyla bunu da amaçlıyor. Bodrumlu kadınlar olarak haklarımızın gasp edilmesine karşı da mücadele ediyoruz. Tek adamın feshine karşı direneceğiz. İstanbul Sözleşmesi vazgeçilmezdir. Çekilmeyi tanımıyoruz. Kadın karşıtı olanlar bir daha o Meclis’te yer alamayacaklar. Siyasetçiler bizleri yok sayarak politika üretemeyecek. Bunun nimetlerinden artık faydalanamayacaklar.”
MA/ Semra Turan