'Musa Orhan şahsında üniforma korunuyor'

  • kadın
  • 09:01 9 Haziran 2021
  • |
img

DİYARBAKIR - Avukat Çiğdem Sevimli, delilere rağmen, tecavüz faili uzman çavuş Musa Orhan'ın korunmasını, "Yargılanmayan Musa Orhan değil, yargılanmasının yapılması istenilmeyen bir üniforma var” dedi.

Siirt’te uzman çavuş Musa Orhan’ın tecavüzünden sonra intihara sürüklenen İpek Er (18), 34 günlük yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetti. Kamuoyunun bütün tepkilerine rağmen tutuklanmayan uzman çavuş Orhan, kendisine sanal medyada tepki gösteren sanatçılar hakkında da avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulundu. Dava dosyasını takip eden Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi avukat Çiğdem Sevimli, Orhan'ın tutuklanmasına ilişkin yeterli deliller olmasına rağmen sürecin çok yavaş işlediğini söyledi.
 
YENİ VE GÜÇLÜ DELİLLER 
 
Er’in, hukuki mücadelesinin hayattayken başladığını belirten Sevimli, “İpek ve babası Fuat Er, önce Batman’a gidiyor. Batman Cumhuriyet Savcısı ‘ben yetkisizim’ diyor ve Siirt’e gönderiyor. Siirt Cumhuriyet Başsavcısı ise önce ifade almıyor, sonra ‘15 gün sonra gelin’ diyor. Ailenin ısrarı ile şikayetleri alınıyor. 3 gün boyunca iki il arasında mekik dokuyorlar” dedi. 
 
Orhan’ın sadece iki aylık bir tutukluluk süreci yaşadığına tepki hatırlatan Sevimli, “Dosyanın şu anki aşamasında dinlenmeyen tanıklar, toplanmayan deliller ve çok fazla eksik var. Ancak son gelen bir raporda Orhan’ın evinden alınan battaniyede Orhan’ın DNA ve kan örneklerine rastlanıldı. Aslında bu çok büyük bir delil. Bu hususlar göz önünde alındığında hem yeni delillerin Orhan’ı işaret etmesi hem de CMK 100’e göre sanığın veya şüphelinin tanıklar üzerinde baskı kurma ihtimali tutuklaması için yeterli delildir. Henüz dinlenmeyen tanıkların olması aslında Musa Orhan’ın tutuklanması için şu anda bile çok yeterli sebep. Ancak mahkeme iki üç celsedir, tutuklama taleplerimize rağmen reddi yönünde karar veriyor. Dosya çok yavaş ilerliyor ve süreç davanın başından bu yana avukatların çabalarıyla ilerliyor" ifadelerinde bulundu.  
 
ÜNİFORMA KORUNUYOR
 
Çoğu dosyada aynı yargı pratikleriyle karşılaştıklarını dile getiren Sevimli, şunları söyledi: "Bir tehdit olayının, bir ölüm olayına götüreceği göz önünde olmasına rağmen mahkeme tutuklama çıkartmıyor. İstemediğimiz sonuç gerçekleşince mahkeme yargılama gerçekleştiriyor. Bu çok acı bir durum. İpek Er’in dosyasının diğer dosyalardan farkı yok, diğer yönüyle İpek’in annesinin söylediği bir söz vardı, ‘benim kızımı o üniforma öldürdü.’ Bu sözün bir kıymeti ve çıkış noktası var o da şu; dosyada sanık bir uzman çavuş ve ortada çok ciddi bir suç isnadı var. Cinsel saldırı ve intihara yönlendirme var. Şu aşamada gösterilen yargı pratiği bize bir çekincenin olduğunu gösteriyor. Aslında orada yargılanmayan Musa Orhan değil, yargılanmasının yapılması istenilmeyen bir üniforma var. Ve biz o üniformanın korunduğunu düşünüyoruz."
 
MUHALİFE JET YARGILAMA
 
İpek Er olayının Türkiye’de infial yarattığını ve her kesim tarafından tepkiyle karşılandığını ifade eden Sevimli, “İfade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek söylemlere jet hızıyla soruşturma açıyorlar, fakat aynı hız ve dikkati asıl olaya vermiyorlar. Burada asıl olay bir kadın cinayetidir. Ama orada çok yavaş işleyen bir yargı süreci uygulanırken, bu konuda duygularını ifade eden insanlara da aniden çok hızlı gelişen soruşturmalar açılıyor. Bu çok büyük bir çelişki" diye belirtti.
 
CEZASIZLIK 
 
Kadının şiddete uğradığı andan itibaren cezasızlık politikasının devreye girdiğini söyleyen Sevimli, "Çünkü kadın dinlenmiyor, şikayeti alınmıyor, 'yetkili birim biz değiliz' deniliyor, darp raporu hemen alınmıyor, şüpheli hakkında işlem yapılmıyor. Mahkemelerin tavrı içler acısı. Bunu ilk ağızdan söyleyebiliyorum, çünkü takip ettiğim dosyalarda bu duruma birebir şahit olan bir avukatım. Kadın tarafından bir şiddet olayı anlatılıyor, fakat bu o kadar normalize ediliyor ki aile içi şiddet özel alan denilerek üstü kapatılmaya çalışılıyor. Fakat özel alanda da kadının uğradığı şiddetin soruşturulması ve kovuşturulması gerekir. Bunların sistematik bir şiddet olarak değerlendirilmemesi cezasızlık politikasına götürüyor" diye konuştu. 
 
'TAVRIMIZ ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZ'
 
Kadın hukukçular olarak her kadına hukuki destekte bulunduklarını sözlerine ekleyen Sevimli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Örgütlü mücadelemiz ve vazgeçmeyişimiz bu yargı sisteminde çok önemli bir noktada duruyor. Katılma taleplerimiz reddedilse de 4 -5 arkadaş dosyanın takipçisi oluyoruz. Onlar ceza vermeme konusunda ısrarcılarsa, biz de bu işin takip edilmesi, bir sonuca varması noktasında o kadar ısrarcıyız. Bizim onlara karşı tavrımız kararlılığımız ve örgütlü mücadelemizdir." 
 
DAVA HAKKINDA 
 
İpek Er’in yaşamını yitirmesine neden olan uzman çavuş Orhan hakkında, "nitelikli cinsel saldırı" suçlamasıyla Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava ile birlikte çıkarılan yakalama kararı sonucunda Orhan, 19 Ağustos’ta tutuklandı. Bir hafta tutuklu kalan Orhan, avukatı Mehmet Erkan Akkuş’un yaptığı itiraz sonucu, mahkemenin “Rıza’nın olduğu ve kuvvetli suç şüphesi bulunmadığı” iddiasıyla tahliye edildi. Savcılık ve baroların itirazları da Siirt 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedildi. Siirt’te görülen 3 duruşmada da avukatların Orhan’ın tutuklanmasına yönelik talepleri kabul edilmedi. Orhan tüm şikayet ve itirazlara rağmen tutuksuz yargılanmaya devam ediliyor.
 
MA/ Eylem Akdağ