MUĞLA - Pınar Gültekin'i öldüren Cemal Mert Avcı, duruşmada, katil olmadığını belirterek, İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasının iyi olduğunu söyledi.
Muğla’nın Akyaka ilçesinde, 16 Temmuz 2020’de üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i öldüren Cemal Mert Avcı'nın yargılandığı davanın 5'inci duruşması Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Pınar Gültekin'in annesi Şefika, babası Sıddık Gültekin ile avukatı Rezan Epözdemir katılırken, sanık Avcı tutuklu bulunduğu Afyon Cezaevi'nden, kardeşi Mertcan Avcı da İzmir'den Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Davayı birçok kadın örgütünün yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni ile partinin İzmir ve Muğla il örgütü yöneticileri de takip etti.
Davada "Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme" suçundan tutuklu yargılanan Cemal Metin Avcı, sanal medyada kendisine “katil” denilerek linç edildiğini iddia etti. "Ben katil değilim, kadın düşmanı değilim. İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması iyi oldu" diyen Avcı, adil yargılanmadığını ileri sürdü.
PINAR'IN TELEFONU İNCELENECEK
Mahkeme heyeti, ailenin reddi hakim talebini redederken, Pınar Gültekin'e ait cep telefonunun geriye dönük incelenmesi yönünde ara karar verdi. Karara tepki gösteren Baba Sıddık Gültekin, "Kızım öldü daha ne istiyorsunuz, katil her şeyi itiraf etti. Bu karar neyi değiştirecek" dedi.
AİLE SALONDAN ÇIKARILDI
Baba Gültekin’in tepkisi üzerine mahkeme heyeti, aileyi salondan dışarı çıkardı. HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, "Acılı aileye bunu yaparak cezalandırıyorsunuz" diyerek tepki gösterdi. Mahkeme heyeti Pınar Gültekin'e ait cep telefonunun geriye dönük incelenmesine, sanık Cemal Avcı'nın tutukluluk halinin devamına ve cinayete yardım eden kardeşi Mertcan Avcı'nın ise tutuksuz yargılanmasına karar vererek, bir sonraki duruşmayı 6 Eylül'e erteledi.
SONUNA KADAR MÜCADELE
Duruşma çıkışı açıklama yapan Gültekin aile avukatı Rezan Epözdemir, reddi hakim taleplerinin defalardır reddedildiğini belirtti. Yargıtay’ın, failin yakınlarının yargılanmasına yer olmadığına dair kararı bozduğunu hatırlatan Epözdemir, "Cinayetin delillerini gizleyen yok eden, tahrif eden şüpheliler olduğunu iddia ediyorduk. Savcılık 'kovuşturmaya yer olmadığını' iddia etti. Sulh Ceza Hakimliği reddetmişti. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için sonuna kadar adalet için mücadelemize devam ettik, Yargıtay kararı bozdu" dedi.
DELİLLERİ YOK ETMEK İSTEDİLER
Yargıtay kararının ardından dosyada araştırılacak unsurlardan söz eden Epözdemir, şunları aktardı: "Yargıtay kararının ardından MOBESE kayıtlarına göre cinayet saatinde, cinayet mahalinde şüphelilere ait araçların görüntüleri var. Olay günü Cemal Metin Avcı gözaltına alındığında suçlamaları kabul etmiyor. Avcı gözaltındayken ortağı ve ailesi bağ evine gidiyor. Savcılık ifadelerinde Anne Ayten Avcı, 'Pınar orada mı diye bakmaya gittik' diyor. Ortağı Şükrü Gökhan Orhan ise 'evin tadilat ihtiyacı var mı diye bakmaya gittik' diyor. Çocukların gözaltına alındığı akşam 22:35’te evde tadilat ihtiyacı var mı diye cinayet mahaline giden bir bakış açısı olabilir mi? Buna inanılması nasıl bekleniliyor? Savcılık buna inanarak takipsizlik kararı verdi. İtirazımız reddedildi, Yargıtay bu gerekçeyi bozdu. Cemal Metin Avcı suçunu itiraf etmemişken 22:35’te eve gitmenin yegane amacı vardır. Suç delillerini gizlemek yok etmek kanları silmek evi derleyip toparlamak" diye konuştu
AİLE VE ORTAĞI YARGILANACAK
Avcı'nın ailesi ve ortağı Orhan hakkında, Muğla Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandıktan sonra yargılanmalarının önünün açılacağını ifade eden Epözdemir, "Kapsam çok daha genişliyor. Maddi gerçeğin ortaya çıkması ve adaletin tecelli etmesi için hukuki mücadelemizi vermesek, olağanüstü kanun yollarına başvurmasak, bu dosya bir şekilde kapanacaktı, sorumlular adalet karşısında hak ettiği cezayı alamayacaktı. Ancak biz bunların olmasına izin vermedik" diye belirtti.
'İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR'
HDP vekili Murat Çepni ise, "Burada bir insanlık suçu işleniyor. Pınar Gültekin vahşice, tasarlanarak katlediliyor. Mahkeme ise katilleri değil, aileyi cezalandırmaya çalışıyor. Türkiye’de katledilen kadınlarsa, muhaliflerse mahkemeler delilleri ortaya çıkarmak yerine, karartmakla meşgul oluyor. Cinayetin nasıl işlendiği belli. Bunlar ortadayken yüreği yanmış bir anne feryat etti diye mahkemeden çıkaracak kadar insanlıktan çıkmışlar" dedi.