ANKARA - Sokakta hak arayan kadınlara yönelik şiddet dozunun arttığına dikkati çeken İstanbul Sözleşmesi Kampanya Grubu'ndan Fatma Kılıçaslan, her şeye rağmen kadınların mücadeleyle tüm dünyaya örnek olduğunu söyledi.
Hak arama mücadelesinde sokağa çıkan kadınlara yönelik polis şiddeti son zamanlarda giderek arttı. Hayatlarını ve haklarını savunan kadınlar, seslerini duyurmak için sokağa çıktıkları andan itibaren ya polis tarafından yasal olan protesto hakları engelleniyor ya da şiddetle gözaltına alınıyor. Gözaltında da şiddet türlü çeşitleriyle devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi’ni savunan kadınlara karşı polis şiddetinin arttığı bu süreçte Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü'ne yönelik saldırıda katledilen Deniz Poyraz için yapılan eylemlerde de polis, kadınlara şiddet uyguladı.
ÖZEL MUAMELE
Polisin kadına yönelik şiddetini arttırdığı kentlerden biri de Ankara. Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan İstanbul Sözleşmesi Ankara Kampanya Grubu üyesi Fatma Kılıçaslan, iktidarın “makul kadın” anlayışı ile, hayatlarını ve haklarını savunan kadınlara yönelik şiddetini son zamanlarda daha da fazla arttırdığını ifade etti.
Kılıçaslan, Ankara içerisinde kadınlara yönelik “özel muameleler” yapıldığını söyledi. Kadınların, hayatlarını ve haklarını savunmak için sokağa çıktıkları anda polisin, şiddeti, tacizi ve tehdidine maruz kaldığını belirten Kılıçarslan, “Bu sindirme yöntemi olarak kadınların üzerinde uygulanıyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar kadınlar, sokaktan vazgeçmeyeceklerini her defasında gösteriyor" dedi.
‘HER YERDE TEHDİT’
Kılıçarslan, AKP iktidarıyla beraber, kadına yönelik şiddetin aleni bir şekilde yapıldığını kaydederek, “Kadına yönelik baskı, şiddet hayatımızın her döneminde vardı fakat bu kadar pervasızca bu kadar kamuoyu önünde gerçekleşmiyordu. Şimdi AKP hükümetinin söylemlerine baktığımızda, bir kadın düşmanlığı var. Ve bunu eylem ve söylemde de görüyoruz. Çıkıp çok rahat bir şekilde kadınları hedef alan ve toplumdan dışlayan söylemlerde bulunuyorlar. Bunları yaparken gizleme ve saklama gereği de duymuyorlar. Kadınların itirazlarına kulaklarını tıkamışlar, kadınların talepleri yok sayılıyor ve sürekli kadınlar tehdit ediliyor meydanlarda, alanlarda, her yerde” diye konuştu.
CESARET VERİYOR
İktidarın ve iktidara yakın siyasetçilerin söylemleriyle kadınları hedef aldığını, şiddet ve faillerinin meşrulaştırıldığına dikkati çeken Kılıçarslan, “İnsanlar artık şöyle düşünüyor; bu ülkenin Cumhurbaşkanı, kadın katillerine böyle bir hak tanıdı. Onlar da bu söylemlerden ve cezasızlık politikalarından besleniyorlar. Bu yüzden kadına yönelik şiddetle ilgili AKP-MHP faşist bloğunun çok cesaretlendirici bir tavrı var bunu her yerde görüyoruz. Hiçbir kadın cinayetinde fail bir tek erkek değil, fail aynı zamanda AKP-MHP faşist bloğu. Bir kadın kırımı yaratmaya çalışıyorlar ama başaramayacaklar” diye belirtti.
FAİLLER KORUNUYOR
Kadına yönelik her türlü şiddet ve cinayet faillerinin hem devlet hem de devletin memurları tarafından korunduğunu söyleyen Kılıçarslan, “Kadın katillerinin ağabeyliğini bu ülkenin kolluk kuvveti yapıyor. Kolluk kuvvetlerini, AKP-MHP faşist bloğu cesaretlendiriyor yargı ise cezasızlıkla ödüllendiriyor. Biz bunu İzmir HDP İl binasında katledilen Deniz Poyraz’ın katiline polisin kol kanat gerip, onu koruma altında alandan çıkartmasıyla gördük. Biz bunu bir katile ‘Senin adın neydi abicim?’ demesiyle duyduk, biliyoruz. Evet bu kadın katillerinin ve aslında toplumun bütünlüğünü tehdit eden insanların nasıl var olduğunu görmeye devam ediyoruz” dedi.
Baskı ve işkencenin katmerleştiği günlerde, kadınların sokaklarda ön saflarda mücadeleye devam etmesinin büyük umutlar aşıladığını dile getiren Kılıçarslan, kadınların eskisinden farklı olarak kendisinden istenmeden ön saflarda yer aldığını söyleyerek, “Kadınlar, gerçekten müthiş bir irade sergiliyorlar. Kadınlar mücadeleleriyle hem birbirlerine hem de dünyaya örnek oluyorlar” şeklinde konuştu.
MA / Berna Kişin