MARDİN - Süryani kadınlarla bir araya gelen HDP Kadın Meclisi, sorunların karşısında birlikte mücadele ederek üstesinden gelebilecekleri güçte olduklarını söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi’nin “Kadınlar İçin Adalet” kampanyası kapsamında gerçekleştirilen “Kadın Yoksulluğuna Hayır” buluşmaları Mardin ile devam ediyor. Aralarında Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Parti Sözcüsü Ebru Günay, HDP Emek Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) önceki dönem Eş Sözcüsü İdil Uğurlu ile Gülsüm Ağaoğlu’nun bulunduğu heyet, Midyat’ın Gülgöze (Aynvertê) köyünde Süryani kadınlarla bir araya geldi.
BAŞARAN: FARKLILIKLARIMIZLA GÜÇLÜYÜZ
Burada konuşan Başaran, ziyaretlerinin amacına dair, “Kadınların yaşadıkları zorlukları konuşmak istiyoruz. Kültürel olarak çok zengin bir ülkedeyiz ama tekleştiren bir iktidarla karşı karşıyayız. Biz de farklılıklarımızla daha güçlüyüz diyoruz. Bunun için sizlerle bir araya gelmek istedik. Sizlerin de bu ülkede zorlandığınızı biliyoruz. Sorunlarımızı ortaklaştırıp konuşabildikçe büyüyebileceğimize inanıyoruz. Yok sayarak olmuyor. Bu topraklarda Süryaniler vardır” diye belirtti.
Süryani kadınların değişim ve dönüştürme gücüne inandıklarını söyleyen Başaran, yaşanılan ortak sorunlara değindi.
SÜRYANİ KADINLAR ANLATTI
Başaran’ın konuşmasının ardından bugün Aynvert köyünde 4-5 Süryani evinin kaldığına dikkat çeken Süryani kadınlar da, yaşadıkları sorunları "Bize ‘buralardan çıkın’ diyorlardı. Bazıları zulümden kaçıp gittiler. O yüzden Süryani halkı çok çekiniyor. Artık o çekingenliği kırmak istiyoruz. Hem halk olarak hem de Süryani kadınları olarak çok çekiyoruz" diye anlattı.
Şehir merkezinde konuştukları insanların kendilerine "Keşke Süryani olmasaydın" dediklerini aktaran Barbara Akay, şöyle dedi: "Çocuklarımız dahi okula gittiğinde onlarla kavga ediyorlar. 'Siz cennete gitmeyeceksiniz. Niye Süryanisiniz' diyorlar. Çoğu kişi korkuyor. 'Soykırım oldu' bile diyemiyoruz. Acılarımızı dahi yaşayamıyoruz. Süryani olduğumuz için peynirimizi, sütümüzü almıyorlar. Hayvanlar da mı Süryani yani? Buranın ekonomisi çiftçilik ve hayvancılık üzerine. Bağ budamaya hasada gideriz. Pekmez, pestil onları yapıp satarız. Onları da gizli bir şekilde. Yani Süryani olduğumuzu söylemeden satmak zorunda kalıyoruz. Ekonomik yönden çok zorlanıyoruz. Bir şey satamıyoruz. Süryanilerin yemeğini yemeyenler var. Bu anlayışın değişmesi gerekiyor.”
Süryani kadınların sorun ve taleplerini dinleyen heyet adına konuşan Başaran da, sorunların üstesinden birlikte mücadele ederek, gelebilecek güçte olduklarını söyledi.