EŞİK üyesi Eraslan: Kadın katliamları toplumsal kırılma boyutuna geldi

  • kadın
  • 09:16 20 Ağustos 2021
  • |
img
İZMİR - EŞİK üyesi Tülin Eraslan, saldırılara dur demek için eylem hazırlığı içinde olduklarını belirterek, “Bu konuda artık tahammül gücümüz kalmadı. Toplumsal kırılma boyutuna gelmiş durumdayız. Devletin sorumluğunu yerini getirip, yasaları uygulamasını istiyoruz” dedi. 
 
Kadına yönelik şiddet giderek artıyor. Yeni eylem planları üzerine yoğunlaşan kadınlar, önümüzdeki sürece dair programlarını çıkarıyor. Saldırılara karşı kitlesel ve etkili bir eylem takvimi hazırlığı içinde olan kadın örgütleri, kadınların artık ne yasalara, ne de devlete güveni kalmadığını yüksek sesle dillendiriyor. 
 
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) üyesi Tülin Eraslan ile kadınlara yönelik tek yönlü çok merkezli saldırıları ve nedenleri üzerine konuştuk. 
 
Eraslan, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin ardından kadın katliamları, şiddet ve saldırıların giderek arttığını belirterek, sözleşmenin feshini hiçbir zaman kabul etmediklerini, etmeyeceklerini söyledi. "Fesih kararı kadınları tedirgin, erkekleri daha çok cesaretlendirdi” diyen Eraslan, kadın cinayetleri, şüpheli ölüm ve kadın intiharlarında artış yaşandığına dikkat çekti. Eraslan konuşmasına şöyle devam etti: “Herkes kendi başının çaresine bakmak zorunda kaldı. Ümitcan Uygun'un Esra Hankulu'yu katletmesi kadınların yaşadıklarını özetliyor. Ümitcan Uygun, Aleyna Çakır olayında tüm deliler ortada olmasına rağmen her seferinde tutuksuz yargılandı. Bu durumlar bağıra bağıra gelen cinayetler serisine neden oluyor." 
 
DEVLET ZİHNİYETİ VE CEZASIZLIK 
 
Devletin yaptırımları olmadığı, ayrımcı bir dil kullandığı sürece kadınların katledilmeye devam edeceğini söyleyen Eraslan, "Kadınların yaşamı ve hayat tarzlarını sorgulayan zihniyet, katliamları legalleştiriyor. Kadın erkek eşitliğini konuşmamız gerekirken, karanlık çağlardaki zihniyete karşı mücadele ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi feshinin ardından iktidar kadın cinayetlerinin sonlanacağını söylüyordu. Artan kadın katliamları şunu çok açık bir şekilde gösterdi; demek ki sorunlu veya suçlu sözleşme değilmiş. Eğer gerçekten sözleşme sorunlu veya suçlu olmuş olsaydı şuan kadın katliamlarını konuşmayacaktık. Demek ki sorun yasaları uygulamayan devlet zihniyeti ve cezasızlık politikasıymış. Devlet şuanda 'sözleşmeyi feshettik cinayetler azaldı' diyebilecek tek bir açıklama yapamaz" diye vurguladı.  
 
‘ÇETELEŞMİŞ DEVLET’ 
 
Son dönemlerde artan kadın kayıpları ve şüpheli ölümlere dikkati çeken Eraslan, "Şüpheli cinayetler, kadın kayıpları çeteleşmiş devlet eliyle korunan bir takım suç örgütlerinin sonucudur. Bu kişilerin arkası güçlü olmasaydı bu kayıplar, katliamlar olmayacaktı. Ümitcan Uygun da bu çetelerden biridir. Devletin bu çeteler üzerine gitmediğini, yaptırım uygulamadığını biliyoruz. Devlet bu kişilere göz yumuyor, yaptıklarının üzerini örtüyor" diye konuştu.  
 
TOPLUMSAL KIRILMA 
 
Kadınlara yönelik saldırıların toplumsal kırılmaya neden olabileceği uyarısında bulunan Eraslan, "Kadınlar güçlendikçe eril alan daralıyor. Kadınlar güçlendikçe hayatın her alanında var olma mücadelesi büyüyor. Bu da eril zihniyetin işine gelmiyor. Kadınlara yönelik saldırıların sürmesi halinde toplumsal kırılma yaşanacaktır. Bunu iki yönlü ele alıyoruz. Birincisi devletin yasaları uygulamayarak kadınları yok etmesi, ikincisi bu durum bir toplumsal uyanışı da getirebilir. Kadınlar olarak son noktadayız. Halka ve kadınlara rağmen hayata geçirilen politikalar toplumsal kırılmaya neden oluyor.  Bu kırılmanın yaşanmaması için dünyanın her yerinde mücadeleyi ortaklaştıracağız" şeklinde konuştu. 
 
EYLEME HAZIRLIĞI
 
Siyasi görüşü ne olursa olsun artık kadınlar için Meclis’in bir araya gelip politik bir mücadele adımı atması gerektiğini söyleyen Eraslan, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Kadınlar cephesinde saldırılara karşı her an her şey olabilir. Katliamlara karşı neler yapacağımızı tartışıyoruz. Saldırılara dur demek için eylem hazırlığı içindeyiz. Bu konuda artık tahammül gücümüz kalmadı. Toplumsal kırılma boyutuna gelmiş durumdayız. Devletin sorumluğunu yerini getirip, yasaları uygulamasını istiyoruz. Bu ülkenin yarısı üzerinde bir cins kırımı yaşanıyor. Tüm partilerin Meclis’te kadınların yaşadıklarıyla ilgili özel gündemle toplanıp, ortak bir irade ve duruş sergilenmesini istiyoruz"
 
MA / Semra Turan