DİYARBAKIR - Diyarbakır’da kayıt dışı çalışan kadın sayısı kent nüfusunun yüzde 9'unu oluşturuyor. DTSO Kadın Meclisi Sözcüsü Seda Berekatoğlu, daha çok ev işlerinde çalıştığını belirttiği kadınların bölgesel kalkınma için işgücüne katılımının yaşamsal olduğunu ifade etti.
Türkiye’de kadınların ev içi başta olmak çalışma alanlarındaki emekleri sömürülüyor. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İstihdam İzleme Bülteni'nin 104’üncü sayısına göre, 2020 yılı başında yüzde 31,3 olan sigortalı kadın çalışan sayısının toplam istihdam içindeki payı Ocak ayında yüzde 30,7'ye geriledi.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Kadın Meclisi Sözcüsü Seda Berekatoğlu, Diyarbakır genelinde özel sektör alanında yaptıkları çalışmalar sonucunda ücret dağılımının çoğunlukla asgari ücret olduğunu, kayıt dışı istihdamın ise yüzde 9 civarında olduğunu paylaştı.
Aynı zamanda Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkan Yardımcısı olan Berekatoğlu, kentteki kadın istihdamının durumunu değerlendirdi.
MEDENİ DURUM ETKİSİ
Yapılan çalışma sonucunda, özel sektörde çalışan kadınların 30’lu yaşlardan sonra işi bıraktığını aktaran Berekatoğlu, “Medeni durum ve çocuk sayısı kadınların istihdama katılımlarını etkilemektedir. Bekar kadınların çalışma alanında daha fazla yer aldığı görülürken, evlilik ve çocuk sayısındaki artışla kadınların iş alanından uzaklaştığını görmekteyiz” dedi. Berekatoğlu, kadınların emek piyasasındaki ikincil konumları, dengesiz istihdam biçimleri, ücret eşitsizliği, maruz kaldıkları cinsiyet ayrımcılığı, karar mekanizmalarından dışlanmaları, yok sayılmaları ve cinsiyetçi istihdam politikaları kadınların iş piyasasındaki varlıklarını zaten zorlaştırırken pandemiyle birlikte bu sorunların daha büyük boyutlara ulaştığını kaydetti.
KADIN İŞSİZLİĞİ: YÜZDE 40
Pandeminin kadınlar üzerinde yarattığı tahribatın Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerinde de net bir biçimde görüldüğüne işaret eden Berekatoğlu,“Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 40’ın çok üzerine çıktı. Kadınlar istihdam alanında ciddi kayıplar vererek kadın istihdam oranı yüzde 26’ya geriledi. Kovid-19 döneminde kadınların yarısından fazlasının çalışma süreleri azaldı, yüzde 42’si ücret kaybı yaşadı ve çalışma biçimi erkeklere göre daha fazla değişiklik gösterdi. Erkek ev dışındaki işine kısmen de olsa devam ederken kadın daha çok görünmeyen emek olarak tanımlanan ev işine yöneldi. Çocuk ve yaşlı bakımı kadının birincil işi haline geldi. Bunun yanında geniş tanımlı işsizlik oranı Kasım 2020 döneminde toplamda yüzde 28,8 olarak belirlenirken, erkeklerde yüzde 24, kadınlarda yüzde 37,7 olarak gerçekleşti. Öte yandan Kasım 2020 döneminde 1 milyon 75 bin kadın iş kaybı yaşadı. Ayrıca DİSK’in Mart 2021 tarihinde yayınladığı rapora göre; çalışabilir durumdaki her 10 kadından yalnızca 3’ünün çalıştığı, haftalık 45 saat çalıştırılan 3 milyon civarında kadının 1 milyondan fazlasının sigortasının olmadığı ve 2,5 milyon kadının ise geçici olarak çalıştığı işlerin bitmesiyle işsiz kaldığı aktarılıyor” bilgilerini paylaştı.
EV İŞLERDE ÇALIŞAN KADINLAR
Türkiye’deki kadınların daha çok ev içi işlerde çalıştığında değinen Berekatoğlu, “Ve bu tür iş alanı yasal düzenlemelerin ve korumaların dışında yer almakta. Bu çalışma alanının bir meslek grubu olarak tanımlanmaması iş kanunu ve sosyal sigortalar kapsamı dışında tutulmaları yasal korunmanın dışında kalmasında en büyük etken. Ev işçileri açısından onların çalışma koşullarına uyan bir sosyal güvenlik modelinin geliştirilmesine ihtiyaç var” ifadesinde bulundu.
‘EŞİT TEMSİLİYET ARTTI’
Son dönemlerde çalışma alanlarında eşit temsiliyet oranlarının giderek arttığına dikkati çeken Berekatoğlu, şunları söyledi: “DTSO gibi kentte önemli bir alanı dolduran bir örgütlenme alanında kadın meclisinin kurulması ve tüm karar alma süreçlerinde yer alması önemli bir gelişmedir. Özellikle bu tür kurumların seçim dönemlerinde kadın işverenlerin istihdamda ve yönetimde cinsiyet eşitliğini kendi çalışma esasları içerisinde yer veren ve kadın temsiliyetini ön plana çıkaran oluşumlar daha başarılı yönetim dönemi geçirmektedirler. Pandemi ile birlikte planlanan çalışmalar maalesef ki sekteye uğradı ama bu süreç içerisinde de kadın girişimcilerin kapasitelerini arttırmak ve girişimci olmak isteyen kadınlara fikir vermek adına online birçok eğitim gerçekleştirdik. Bunun yanında Diyarbakır’da kurulan tekstil OSB alanında faaliyette olan fabrikalarda özellikle düşük vasıflı kadın personelin istihdam edilmesi için çalışmalarımız bulunuyor.”
ÖNERİLER
Bölgesel kalkınmanın gerçekleştirilmesinde kadınların işgücüne katılımının artırılmasının yaşamsal olduğunu vurgulayan Berekatoğlu, kadın emeğinin görünür kılınması için şu önerileri sıraladı:
* Kadın emeğinin istismar edilmesini önlemeye yönelik olarak işgücü piyasasına eşit derecede katılımlarının sağlanması,
* Yeni iş ve istihdam alanları da göz önünde bulundurularak, tarım dışı sektörlerin evde veya online olarak Part–time çalışma alanlarının yaratılması ile çalışmak isteyen kadınlara alternatif gelir elde etme imkânlarının sunulması,
* Kadınların kendi el emekleriyle ürettikleri ürünleri pazarlama ve elde ettikleri gelirleri yatırıma dönüştürmeleri ve emeklerinin görünürlüğünün sağlanması için eğitimlerin verilmesi,
* Kayıt dışı istihdamın engellenmesi amacıyla kadın istihdam eden işverenlerin ödemesi gereken primlerin en azından belli oranının devletçe karşılanarak çalışan kadınların teşvik edilmesi,
* Mesleki örgütlerde ya da diğer örgütlenme alanlarında kadınların var olmalarının sağlanması ve çalışmalarda etkili olması,
* Şirketlerde özellikle yönetim kurullarında kadın yöneticiler daha fazla yer alması gerekiyor.”
MA / Eylem Akdağ