İSTANBUL – “Savaşa, talana, tecride, ırkçılığa karşı kadınlar barışı konuşuyor” panelinde konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “terörle mücadele” adı altında yürütülen savaşın en ağır bedelini kadınlarının ödediğine dikkat çekti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi “Savaşa, talana, tecride, ırkçılığa karşı kadınlar barışı konuşuyor” şiarıyla Şişli’de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde bir panel düzenledi. Panele HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, milletvekilleri Dersim Dağ ile Züleyha Gülüm, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri katıldı. Panelin gerçekleştirildiği salona “iın Jîyan Azadî” ve “Yaşasın kadın dayanışması” pankartları asıldı.
‘SAVAŞIN BEDELİNİ KADINLAR ÖDÜYOR’
Panelin açılış konuşmasını yapan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, savaş, ırkçılık ve tecrit cenderesinden nasıl çıkılırı konuşmak için bir araya geldiklerini söyledi. Tüm dünyada sağ popülist iktidarların erkek egemenliğini örgütleyen bir siyaset yürüttüğünü belirten Başaran, “Erkekler savaş siyasetini belirlerken savaşın en yakıcı yanını kadınlar yaşıyor. Bunun en son örneğini bugün Afganistan’da görüyoruz. Kadınlar çok kötü bir süreçten geçiyor. Ama kadınlar bu durumu kabul etmediklerini söyleyerek yaşam mücadelesi veriyor. Mücadele eden kadınları selamlıyor onların mücadelesi bizim mücadelemiz diyoruz” dedi.
TECRİDİN SONUÇLARI
Türkiye’deki durumun Afganistan’da yaşanan durumla benzer olduğunu söyleyen Başaran, “2015 yılından itibaren ‘terörle mücadele’ adı altında biz kadınlar başta olmak üzere herkes savaş politikalarının sonucunu ağır biçimde yaşıyor. Özellikle kadınlar başta olmak üzere tüm toplum tecridi en yoğun bir şekilde yaşıyor. Kürtler kimliğini savunduğu için nasıl ırkçı saldırılarla yüz yüze kaldıklarını biliyoruz. Doğamızın nasıl talan edildiğini herkes görüyor” diye belirtti.
‘HAKLI OLANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ’
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde derinleşen tecride de değinen Başaran, bu politikalar sonucu artan kadın katliamlarına vurgu yaptı. Kadınların savaş politikaları karşısında en önde mücadele ettiğini ifade eden Başaran, “Bunun için de kadınlar en çok hedef alınıyor. Artık onurlu bir barış için çözümün nasıl olması gerektiğini daha gür bir şekilde ifade etmemiz gerekir. Artık bu savaş siyasetinin geleceğimizi nasıl karattığını daha yüksek sesle ifade etmek gerekir. Savaş siyasetinden çıkışın yol ve yöntemini daha iyi, daha açık tartışmalarla konuşmamız gerekiyor. Çünkü savaşın sonuçlarını en ağır şekilde kadınlar yaşıyor. Biz kadınlar savaşı değil, militarizmi değil eşit ve özgür bir yaşamı nasıl kuracağımız konuşmak istiyoruz. İnanıyoruz ki her şeyi tartışarak başarabiliriz. Çünkü biz haklı olanın mücadelesini veriyoruz” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmasının ardından panel basına kapalı bir şekilde devam etti.